PEYGAMBERİMİZ hediyeyi geri çevirmezdi. Hz. Peygamber zekat, sadaka türü şeyleri kabul etmezdi.
Ancak hediyeye hayır demezdi. İmkan bulunduğunda hediyeye karşılık verirdi.
SORU: Herkesin verdiği hediye alınır mı?
CEVAP: Hediye menfaat devşirmek niyetiyle olmamalıdır.
Bu nedenle herhangi bir işinizi görecek birine iş gördürmek, özellikle de meşru olmahan bir istek ise bu durumda hediye caiz olmaz. Haramdan hediye olmaz. Rüşvet gibi görülecek hediye kabul edilemez. Ama normal şartlarda hediye kabul edilir.
SORU: Bana hediye getirene verecek bir şey bulamazsam hak yemiş olur muyum?
CEVAP: Kişi gücünün var ettiğiyle sorumlu olur. Hediyeye karşılık vermeniz de sünnetin bir emridir. Ancak hediye verecek bir şey bulamazsanız bu durumda hediye getirene dua edilir.
Ve dua ettiğinizde hediye sahibince bilinmelidir. Ta ki aradaki sevgi bağları devam etsin. Bu ölçü her iyilik için de aynen düşünülmelidir. İyiliğe iyilikle karşılık vermek sünnettir. Bilindiği gibi Peygamberimiz (SAV) "İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah'a şükretmiş olmaz." (Ebu Davud) buyurmuştur.
SORU: Peygamberimize ne tür hediyeler gönderildi?
CEVAP: Gerek Müslümanlardan gerek gayrimüslimlerden Hz. Peygamberimize hediyeler gelmiştir. Örnek verecek olursak:
Bir gün Peygamberimize "kırmızı kumaş" hediye edildi, orada bulunan biri beğenince hemen ona verdi. Bizans imparatoru değerli bir giysi göndermiş, Peygamberimiz de onu Habeş kralı Necaşiye gönderdi. Yemen hükümdarı ile Peygamberimiz de hediyeleşmişlerdir.
SORU: Dinimizde bazen 2 saniyelik bir günah ağır ceza ile karşılanmıyor mu? Neden?
CEVAP: Esas bütün suç ve cezanın, adilane tahakkuk edileceği yer ahirettir.
Esas adalet orada gerçekleşecek. Ama adilane olmaz gibi görünen bazı hususlar esasen isabetsiz değildir. Bir silahın tetiğini çekip birini öldüren tetiği çektiği 2 saniye karşılığında 30 sene hapis yatabiliyor.
Buna karşı siz 2 saniyelik bir günahın veya suçun karşılığı 2 saniye olsun dediğinizde isabet etmiş olmazsınız.
SORU: Darı mı mücevherat mı?
CEVAP: Bazı insanlar dinin kıymetini bilemiyorlar. Bir kısmı ise dinin insana lütfettiği nimetin farkında değillerdir. Bir kısmı ise din adına her şeyi inkar eder.
Siz horozun önüne bir avuç darı koyun bir de bir avuç mücevherat koyun. Horoz iki kuruşluk darıya değer verir, milyonluk mücevherata değil. Darı ile ilgilenir.
Kıymetli taşlara itibar etmez. Halbuki o mücevherat ile tonlarca darı satın alınır.
İçinde yaşadığı dinin farkında olmayana en güzel örnek değil mi? İnsan önüne konan nimetin gafilidir.
