Sunay Akın'ın müzelik çocukluğu

Eklenme Tarih 10 Mayıs 2012
Bir şair, bir modern zaman dengbeji ve adamakıllı bir 'hep çocuk' bu Sunay Akın. Çocuklar için 'Oyuncak Müzesi' kurmuş ama, onun çocuk kalışını müzeye koymak, çağlar nesiller boyu göstermek, sergilemek lazım.
Dün onunla müzesindeydim. Göztepe tren istasyonunun bir arpa boyu ötesinde, rayların dudak ucunda bir seradaydım yani.
Eski zaman köşkleri kılığına bürünmüş öyle bir sera ki; içinde coşku, sevgi, tutku, gülümseme, huzur ve afacanlık yetişiyor gani gani. Sunay'ın o hep serçe telaşı, güllaç yüzlü hali çalışanlarında sirayet etmiş olmalı, onlar da pozitif enerji saçıyor.
Bir demet olsun çiçekle gidemedim boş elle vardım yanlarına diye üzülecektim ama girince anladım ki kocaman bir utangaçlığı yanımda getirmişim. Şunca yıl oldu ben daha ilk geliyorum böyle bir 'kutsal ekana' vay beni!
Sunay o kadar güzel şeyler anlattı ve gösterdi ki müzede, sanki her bir parça birer evladı gibiydi dilinde. Övüyor, kıymetlerini belirtiyor, yeganeliklerinden gururlanıyordu.
Bir hikayesini dinledim ağzından. Yine çocukluk üzerine oyuncak üzerine.

Atlıkarınca dönüyor

Diyor ki; "Bir atlıkarınca görmek, günün tüm yorgunluğunu alır yüreklerden; en suratsız, en karamsar insanı bile güldürür. İstanbul akşamında ışıldayan atlıkarınca, gece gezmesine gitmek için hazırlanan bir kadının kulağına taktığı küpe gibidir; o denli zarif, o denli ışıl ışıl...
Atlıkarıncanın İstanbul'da boy gösterdiği ilk günlerde adı 'atlı karaca'ydı. Bunun nedeni, bir at ile bir karacanın yan yana oluşuydu. Erkek çocukların ata, kız çocukların ise karacaya binmesi düşünülmüştü. Ne var ki kız çocuklar da ata binmek isteyince karacalar kaldırıldı ve yerlerine at konuldu.
Böylelikle atlı karaca 'atlıkarınca'ya döndü!.. Ahırkapı Feneri... Gecenin karanlığında dönen tek renk ışığıyla bir o kıskanır atlıkarıncayı! Yoksa atlıkarıncalar, çocukluğu mudur deniz fenerlerinin?"

Oyy koca Hüseyin

Tam veda vaktinde bir araba durdu kapının önünde. İçinde Trabzonspor'u senelerce üst üste şampiyon yapan efsane kadrodan Hüseyin Abi vardı çok sevindim.
Üçümüz derin sohbetlere daldık.
Eski futbolculuktan yeni 'numaralardan' söz ettik. Keyfimizin kaçmış olduğuna ittifakla karar verdik. Sonra ben ikisni fotoğrafladım Trabzonlu hemşerilerin.
Size de sundum. Valla iyi ettim.