Alanında uzman birçok isim dijital mecralardan yayın ve içerik paylaşıyor olsa da maalesef sosyal medya fenomenleri kadar görüntülenme alamıyor. Fenomenler geniş takipçi kitlesine sahip oldukları için büyük bir etki yaratma potansiyeline sahipler ve ürettikleri içerikler algoritmaların çalışma prensibi yüzünden çok daha fazla kullanıcının önüne düşüyor. Buna paralel olarak hızla artan sosyal medya kullanımı ve bunun takipçi sayısına paralel bir maddi gelire evrilmesi, kontrolsüz içerik üretiminin de kapısını sonuna kadar açıyor.
Sosyal medyadan para kazanmak isteyen herkes doğru yanlış demeden denetimsiz içerik üreterek toplumun önüne sunuyor. Sahte ürünler, yasa dışı bahis, kara para aklama, özenti hayatlar ve hatta uyuşturucu ile ilgili gündemden düşmeyen fenomenlerin, toplum için çeşitli riskler oluşturduğu son aylarda en çok konuşulan konu oldu. Onların içinde yer almadığı haberlerin çıkmadığı bir gün olmuyor. Bunların yanı sıra son dönemde dünyada ve Türkiye'de art arda fenomenlerin ölüm haberlerini almaya başladık. Son olarak Instagram'da 'Kübrasal' kullanıcı adıyla bilinen TikTok fenomeni Kübra Aykut'un çok acı bir mektup bırakarak evinin 5. katından atladığına şahit olduk. Veda mektubunda "Hayatımda herkese iyi geldim, bir tek kendime iyi gelemedim" yazıyordu…
Fenomenler, olağanüstü gelir elde ederek, lüks hayatlarını hayranlarıyla paylaşıyorlar. Bazen gerçek, bazen de sahte hayatlar… Burada iki tehlike var. Biri onların hayatlarına özenenler ve takip etmeye çalışanlar. Bir diğeri de kendi yaşamları… Başlarda gelen büyük ilgi azaldığında veya kazandıkları parayı kontrol etmekte güçlük çektiklerinde bunalıma girip ne yapacaklarını şaşırabiliyorlar ve bu durum maalesef kötü sonuçlar doğurabiliyor.
Kolay para kazanma ve ilgi odağı olma anlayışı altında yatan riskleri ve uzun vadeli sürdürülebilirlik sorunlarını da göz önünde bulundurmak çok önemli. Sosyal medya fenomenliği, hızlı bir popülerlik getirebilir, ancak bunun beraberinde çok hızlı psikolojik bunalımlar da yaşanabiliyor. Günümüz gençliğini sosyal medya bataklığından kurtarmamız gerekiyor. Bu kapsamda etkili denetimler devreye girmezse, Türk toplumunun tüm değer yargıları, kültürü ve geleceği yok olabileceği gibi ne yazık ki pırıl pırıl gençlerimizi kaybedebiliriz.
