YILLAR yıllar önce… Lirik bir anlatımda bulmuştuk kendimizi… "Bir yol hikayesi bu! 26 senedir yazılıp yazılıp çöpe atılan şiirler misali bir türlü kafiye tutturulup tamamlanamayan…
26 SENELİK DÖNEM
Her seferinde 'bu sefer bitti' denilip, her seferinde yarım kalan yol hikayesi…" Erdal Hoş'un yazdığı Celal Eyinç'in seslendirdiği o satırlar, Trabzonspor'un 26 senelik dönemini özetliyordu.
Sonrasındaki 12 yıl, geçmiş 26 yıllık dönemin deja vu'suydu!
İyi de hep böyle mi devam edecekti?
Beklenen gelecek miydi, yoksa gelecek miydi beklenen?
HEP 'GELECEK SEFER'
Hava kasvetli, deniz dalgalı. Şehrin topraklarını ıslatmaktan usanmayan yağmur yine inadına yağıyordu.
Geçen yılın 10 Kasım'ıydı… Şehre tek başına birisi indi.
Her seferinde "gelecek sefer" diyenlerin arasından geçti, omzunda çantasıyla… Yağmura aldırmadan ıslananlara garip garip bakarken "gelecek sefer" diyenler yaklaştı yanına mırıldandılar kulağına…
GERÇEKTEN BİTTİ!
"Bak yağmur yağıyor. Yağsın be! Yağarsa yağmur yağar, biz zaten ıslanmışız…" O da şehre ıslanarak gelmişti.
Çünkü yıkılışları aynıydı, kaybedişleri benzerdi… Ayağa kalkıp yeniden denemek, inat etmek onun da ruhunda vardı… İki ruh birleşti! Derken dalgalı deniz dinginleşti, bütün klişeler yıkıldı… Şampiyonluğun korkulacak bir şey değil, inanılacak bir şey olduğu konusunda herkesi ikna etti.
Yol hikayesi bu kez yarım yarım kalmadı. Bu kez gerçekten bitti!
Şimdi mi?
Artık Batı'ya gitme vakti!
Yarım kalan yol hikayesi
Çünkü yıkılışları aynıydı