AVRUPA'da turlar ilerledikçe artan rakip kalitesinde göze çarpan birkaç şey daha var.
Size artık çok az alan bırakıyorlar ve önde basıyorlar.
Rapid Wien vasat bir Avrupa takımının bile disiplinli şekilde bunları yapabileceğini bize gösterdi. İşi kendi evindeki maça bırakmak için tempoyu mümkün olduğunca düşük tuttu.
Bu tempoya karşı Trabzonspor'un pozisyon üretebilmesi için tam tersine tempo yükseltmesi gerekiyordu.
Aslında maça başlarken hedeflenen buydu ama Trabzonspor'un fizik kalitesi şu an olması gereken gibi değildi.
Maçın 15. dakikasından sonra hem koşu temposu hem pas temposu çok düştü. Rapid Wien'den de disiplinli bir Avrupa takımının yaptığı alan kapamayı gördüğümüz için Trabzonspor'un mevcut oyun kalitesi o bariyeri aşmaya yetmedi.
Futbol bir alışkanlık oyunu. Kadroya yeni katılan oyuncular var. Tabii ki işin organizasyon kısmı zamanla daha iyi olacaktır ancak yerel ligin başlamasına bir gün kalmışken, takımın fizik kalitesinin daha iyi olması gerekiyordu. Özellikle Ozan Tufan ve Lundstram fizik kalite konusunda beklediğimizin çok altındaydı.
Trabzonspor'un oyun temposunun düşük olduğu aşikar. Bu çoğu zaman sorun olarak lanse ediliyor. Bunun bir sorun mu yoksa tercih mi olduğunu zaman bize daha net gösterecek!
Trabzonspor'un sahada iyi yaptığı şey sayısı çok az. Bir büyük takımın iyi yapabildiği şeylerin sayısı, yapamadığı şeylerin sayısından çok daha fazla olması gerekiyor. İyi yaptığı şeylerden biri kanatları kullanarak çizgiye iyi indi ancak orada da pivot santrfor eksikliğini sonuna kadar hissetti.
Trabzonspor'un rövanşta işi zor.
Bir çok şeyi doğru yapması yani bir çok şeyi değiştirmesi gerekecek.