GAZETECİLİKTE fotoğraf önemlidir...
Bazen sayfalar dolusu yazıyla anlatamadığını tek kare fotoğrafla anlatabilirsin...
Aşağıdaki fotoğraf 19 Mayıs Pazar günü Samsun'da çekilmiş.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyenin organizasyonunda partililerle birlikte iftar açıyor.
Arkasında meşhur koruma müdürü Koray Aslan dahil tam 6 koruma var. Üstelik bunlar sadece o karede görünenler...
Muhtemelen daha kalabalık bir koruma grubuyla Samsun'a gitmiş CHP lideri.
Aynı koruma müdürü ortamın gergin olduğunu bile bile Kılıçdaroğlu'nu Çubuk'taki şehit cenazesine 4 korumayla götürmüştü! Demek ki, yaşananlardan kendi payına bazı dersler çıkarmış.
İnsan bu fotoğrafa bakınca "Keşke CHP'lilerin katıldığı iftarda gösterdiği bu koruma hassasiyetini Kılıçdaroğlu'nun TBMM'de uğradığı yumruklu saldırıda ve Çubuk'ta da gösterebilseydi" demekten kendini alamıyor.
İlginçtir koruma müdürünün en son Çubuk'ta ortaya çıkan zafiyetleri CHP içinde tartışma konusu bile olmuyor. Hatta CHP üst yönetimi ve partiye yakın gazeteciler tarafından pek bir seviliyor kendisi.
Çubuk'taki saldırıdan sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yaptığı bir açıklama var: " Kılıçdaroğlu korumalarının ne iş yaptığına bir baksın.
Koruma işiyle mi ilgileniyorlar, yoksa başka işlerle mi meşguller?" Normalde kendi can güvenliğini ve partisinin selametini düşünen bir genel başkanın bu açıklamanın peşini bırakmaması, hatta hakkındaki iddialardan temize çıkana kadar o koruma müdürü ile yollarını ayırması beklenir değil mi? Ama CHP'de işleyiş biraz farklı.
Koruma müdürü hakkında İçişleri Bakanı tarafından gündeme getirilen bu iddia ve basına yansıyan onlarcasıyla ilgili bugüne kadar CHP'den tek ses çıkmadı. Onların yerine CHP'ye yakın bir gazete devreye girdi.
Efendim bu koruma hakkında bakanı yanıltanlar varmış...
Aslında son derece başarılı ve işini layıkıyla yapan bir personelmiş... Bakan isteseymiş ilgili birimlerden doğru bilgileri alabilirmiş!!
Haberde niyeyse bu başarılı koruma müdürünün CHP liderine yönelik fiili saldırı girişimlerini neden önleyemediği konusuna hiç değinilmemiş. Onun yerine belediye başkanları ve parti yöneticileriyle iyi ilişkileri olduğunun altı çizilmiş!
Bir koruma müdürü neden partili belediye başkanlarıyla iyi ilişkiler kurar? O iyi ilişkiler hangi başka güzel ilişkilere kapılar açar bilemem... Bu soruların cevabını bilen gazetesinde yazsın...
Ha bir de şunu yazarlarsa ayrıca memnun oluruz...
Piyasa değeri 800 bin lira civarında olan 06 ATA 019 plakalı ultra lüks araç kime ait? Başarılı koruma müdürü hiç bu aracı kullanmış mı? Koruma müdürünü kimler, neden koruma mecburiyeti hissediyor?
Cevapları sabırsızlıkla bekliyoruz...