Bağırsaklar, vücudun ikinci beyni olarak adlandırılıyor. Bu organın sağlıklı olması, tüm bedenin sağlıklı olması anlamına geliyor. Düzenli bir sindirim sistemi için probiyotik besinler önem taşıyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, özellikle piyasada satılan probiyotikler hakkında TAKVİM okuyucularını uyarıyor. Önemli bilgiler paylaşıyor...
İÇERİĞİ TAMAMEN FARKLI
Eczaneler başta olmak üzere piyasada probiyotik olduğunu iddia eden pek çok ürün bulunuyor. Sağlıklı sindirimi ve bağırsağı vadeden bu ürünlerde, etiketinde yazan mikroorganizmaların bulunmadığı, ölü mikroorganizma içerdiği, bazılarında da zararlı mikroorganizmaların olduğu biliniyor. Prof. Dr. Osman Erk, bir ürünün probiyotik olması için canlı olması ve belirli sayıda mikroorganizma içermesi (en az bir milyar), mide ve safra bariyerlerini rahatlıkla aşarak kolona kadar ulaşması, orada lokalize olması gerektiğini söylüyor. Probiyotikler, en fazla bilimsel çalışmanın yapıldığı alanların başında geliyor. Ancak probiyotikleri her hastalığa 'deva' gibi görmemek gerekiyor. Kişinin genetik yapısı, probiyotiklerin etkinliğini önemli ölçüde değiştiriyor. Üst ve alt solunum yolları enfeksiyonlarını hafifleten probiyotikler, kolit, Crohn, irritabl bağırsak sendromuna iyi geldiği biliniyor.
KARACİĞERE ZARAR
Bağırsak mikrobiyotasının zarar görmesi, pek çok hastalığa yol açıyor. Bunun başında obezite geliyor. Yağ üreten Firmicutes bakterileri obezitenin nedeni olarak gösteriliyor. Probiyotiklerin enfeksiyonu ve obeziteyi önleyici, insülin direncini hafifletici etkisi bulunuyor. Vitamin ve mineral düzeyini artıran probiyotikler kalp hastalıkları, diyabet, karaciğer yağlanması ve depresyon gibi birçok hastalığa iyi geliyor. Stres ise mikrobiyatanın çeşitliliğini azaltıyor. İlerleyen yaşta mikrobiyatanın çeşitliliği azalıyor ve zararlı bakteriler çoğalıyor.
SİSTEMİ BOZAN DURUMLAR
YARIN: GEÇİRGEN BAĞIRSAK SENDROMU