Iustinyanos aslında bu hiziplerden, çekişmelerinden çok sıkılmıştı. Maviler'i tutarken diğer yandan da yavaş yavaş onları tasfiye etmek istiyordu. O zamana kadar görülmemiş biçimde iki tarafa da sert cezalar uygulamaya başlamıştı. Halk da biletini alarak tribünlerdeki yerini almıştı. Hınca hınç bir kalabalık vardı. Her zamanki olağan uygulama tahtına oturup halkı üç kez takdis etmesiydi. Maviler ve Yeşiller de koroları vasıtasıyla tören müziği yaparak imparatoru selamlar ardından da imparator özel bir mendili sahaya atardı. Bunun anlamı, artık yarış başlasın demekti. Yarış başlamadan birden korkunç bir protesto başladı üstelik de tarihte hiç olmamış bir şekilde Yeşiller ve Maviler birlik olmuştu. Protesto isyana döndü, İmparatoru zor kaçırdılar. İsyan sokağa taştı. Ayaklanmacılar başta zenginlerin evleri olmak üzere iktidarı temsil eden ne varsa yakıp yıkıyorlardı. Toprak sahibi asilzâdeler büyük oranda Anadolu'ya kaçıyordu. İsyancılar, cezaevini basıp, iki taraftan da tutuklu olanları kaçırdılar. Ayaklanmanın taraftarları sadece sokağa dökülenler değildi. Bazı senatörler de açık ya da gizliden isyanı destekliyordu. İsyancıların bütün istekleri yerine getiriliyordu ama sokaklar durulmuyordu.