Tahran'daki İngiliz Büyükelçiliği çok geniş bir arazinin içinde bulunuyordu. Bu ziyaret Bell'in hayatında romantik bir deneyim yaşadığı ve yazınsal yeteneğinin ortaya çıktığı bir dönüm noktası oldu. Gertrude, Tahran'dayken hayatında önemli yer edecek diplomatlarla tanıştı.
Özellikle Alman maslahatgüzarı Dr. Friderich Rosen ve eşi Nina ile iyi bir dostluk kurdu. Ancak Henry Codagan adlı elçilik çalışanı, Gertrude'in en yakın dostuydu.
Henry Codagan, Kont Frederick Cadogan'ın oğluydu. Ancak ailesi iflas edince büyükelçilikte memur olarak işe başlamıştı. Gertrude, zeki ve yakışıklı bu gence gönlünü kaptırmıştı. Gertrude Cadogan'ın Farsça bilgisinden de yararlanıyordu. Ancak ilişkisini duyan ailesi onaylamadı. Gertrude, Tahran'dan ayrıldıktan bir süre sonra Cadogan esrarengiz bir şekilde hayatını kaybetti.
KİTAP YAZDI
Gertrude, İran'dan Londra'ya döndükten sonra ilginç bir teklifle karşılaştı. Yayıncı George Bentley, Gertrude'den İran gezisini kitaplaştırmasını istedi. Gertrude İran'da tanık olduğu tüm anları Sefername: İran Resimleri adı altında topladı.
1897'de İranlı ünlü şair Hafız'ın şiirlerinin çevirisinden oluşan Hafız Divanı adlı bir kitap yazdı.