Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu yazdı: Niyetiniz Allah rızası olsun
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu 11 ayın sultanı Ramazan'da Takvim okuyucularıyla bir araya geliyor. Hatipoğlu, bugünkü köşesinde "Niyetiniz Allah rızası olsun" başlıklı yazısıyla okurlarımızdan gelen soruları yanıtladı. İşte Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun 11 ayın sultanı Ramazan ile ilgili 19 Nisan 2021 tarihli yazısı...
İnsanoğlu yaşadığı dünyada acaba Rabbinin rızasını kazanacak amelleri işleyebiliyor mudur? Bunun dünyada bir sağlaması var mıdır? Yoksa amel defterine yazılan notlar hep "gizemli ve gizli" midir? Kendi kendini test edebilme şansı var mıdır? Daha öz bir ifadeyle mesajın hakkını verebiliyor mudur? Bence bunu görebilme imkânı vardır.
Aslında akşam başınızı yastığınıza koyduğunuzda, Allah'a ve kula karşı iç dünyanız rahatsa mesele yoktur. Bazen yüce Allah'ın mağfiretini "bir hırka" sağlar. Bir gün, bir Allah dostu, dilenen bir kadın gördü. Hava soğuktu. Donduran bir rüzgâr vardı. İnsanlar evlerine varmak için kaçışıyorlardı. Dilenen kadının kucağında ise ufak bir çocuk vardı.
Allah dostu oradan geçti. Gözü küçük çocukta kaldı. Kadın, "Allah için bu fakire bir sadaka" diyordu. Allah dostunun verecek hiçbir şeyi yoktu. Çünkü o da yoksuldu. Belki akşama yiyeceği bir şeyi de yoktu. Dünyalık olarak sadece sırtına giydiği bir hırkası vardı. "Allah için" diyen kadını duyunca hırkasını çıkarıp çocuğun üzerini örttü.
Sonra da soğukta titreyerek kulübesine doğru yola koyuldu. Gece fakirhanesinde garip bir rüya gördü. Muhteşem bir köşkün yanındadır. Göz kamaştıran bir köşk, onu o kadar etkiler ki, oradan gözünü alamaz. Hayret içinde sorar: Bu köşk kimin acaba! Rüyasında cevap verirler: Bu köşk senindir. Yoksul Allah dostu sorar:
Ben bu köşkü hak edecek ne yaptım ki? Cevap verirler: Bugün, bir çaresizin sırtına hırka attın. Bu köşk yoksul kadının çocuğunun sırtına attığın hırkanın karşılığıdır. Bir hırkaya bir köşk. Mesele hırkanın değerinde değil. Mesele hırkayı veren el ve hırkanın uğruna verildiği eldedir. Rabbin cömert eli, kulun cömert elinin üzerindedir. Bağışlanma işte bazen böyle bir hırkayla gelir, niyet Allah ise. Bazen bin hırka bir işe yaramaz, niyet Allah değilse. Bazen bağışlanma "La ilahe illallah - Allah'tan başka ilah yoktur" sözü ile gelir.
Denilir ki kul mahşerde hesaba gelir. Hesap defteri açılır. Hesap defterinde kulun hiçbir iyiliği yoktur. Aksine defteri günahlarla doludur. Terazi konulur. Günah kefesi ağır basar. Kulun hiçbir ümidi kalmamıştır. Emir gelir, denilir ki kulu hak ettiği yere gönderin. Kul cehenneme doğru sürüklenir. Ümidinin kalmadığını anlar. Bütün kapılar kapanmıştır. Yalvarmaya başlar.
Melekler bu yalvarmaları duymazlıktan gelirler. Senin için bütün çareler tükenmiştir derler. Sen dünyadayken yalvaracaktın. Burada ağlamanın - sızlamanın kıymeti yoktur. Yüce Allah bu manzarayı bilmektedir. Her şeyi bilmesine rağmen meleklerine sorar. Bu kulun hiç mi iyi bir ameli yok! Melekler "Yok ya Rabbi" derler. "Amel defterinin iyilik sayfaları boş ya Rabbi" diye cevabını verirler. "Biz onun için onu cehenneme götürüyoruz" derler. Sonradan yeniden yola devam edeceklerinde, Rabbimizden emir gelir: "O kulumu bırakın. O kulumun bilmediğiniz ve sadece benim bildiğim bir ameli vardır. Ben o kulumu o ameli hatırına affettim" buyurur. Melekler hayret ve merak içinde sorarlar:
"Ya Rabbi! Kulun bizden gizli kalmış, amel defterine de yansımamış bu iyiliği neydi." Yüce Allahımız cevap buyurur: Bu kul bir gece uykusu kaçtığında yana dönerken zikir -Allah'ı anmak niyetiyle bir defa "La ilahe illallah" demişti. İşte ben bu kulumu, o kelime hürmetine affettim. Onu alın ve cennete götürün. Melekler cehenneme doğru sürükledikleri kulu, cennete doğru taşımaya başlarlar.
SORU - CEVAP 1- Boy abdesti ile namaz kılınabilir mi? Ayrıca abdest almak gerekir mi?
Gusül abdesti alan bir kimse aynı zamanda namaz abdesti de almış olacağı için bu abdesti ile namaz kılabilir. Hz. Peygamber (sav)'in gusül abdestine başlarken namaz abdesti gibi abdest aldığını ve gusülden sonra ayrıca abdest almadığını ifade eden hadisler vardır.
2- Adak kurbanının bedelipara olarak verilebilir mi?
Adanan şey aynen yerine getirilmedikçeadak yükümlülüğü düşmez.Bundan dolayı kurban keseceğinedair adakta bulanan kişi, ancakkurban kesmek suretiyle adağınıyerine getirmiş olur.
3- Oruç tutmuşken gündüz ciddi bir travma geçirsemve orucu bozmak zorunda kalsam, 61 gün cezaorucu tutmam gerekir mi?
Oruçlu iken ciddi bir tıbbi problem oluşursa veya hayatınızıtehlikeye sokacak bir olayla karşı karşıya kalacakolursanız veya hakikaten oruca devam edemeyecek birhale gelirseniz orucunuzu bozarsınız. Bu keyfi bir bozmaolmadığı için daha sonra bir güne bir gün kaza edersiniz.
BiRAYET
"GÖKLERİN ve yerin gaybını bilmek Allah'a mahsustur. Bütün işler ona döndürülür. Öyle ise ona kulluk et ve ona tevekkül et. Rabbin yaptıklarınızdan habersizdeğildir."(Hûd,11/123)
BİR HADİS
"MÜNAFIĞINalametiüçtür: Konuştuğuzamanyalan söyler,söz verdiğindesözündedurmaz, kendisinebir şeyemanet edildiğindehıyaneteder." (Buhari,İman)
BİR ESMA
El-Azim "BÜYÜKLÜKTE benzeri olmayan, en yüce."
BÜYÜKLERİN DUALARI: HZ. İBRAHİM'İN DUASI
Ey Allah'ım! Bu yepyeni bir gündür. Bu bakımdan bugünü benim için ibadetle aç, mağfiret ve rızanla kapat. Bugün de bana nezdinde kabul olunacak haseneyi ihsan eyle. O haseneyi geliştir ve benim için onu kat kat çoğalt ve bugün de işleyeceğim günahlarım için beni affet. Çünkü çok affeden ve her çeşit nimetlerle kullarına ihsanda bulunan, kullarını çok fazla seven, daha istemezden önce onların isteklerini bilip takdir eden sensin!