Atalarımızın da dediği gibi can boğazdan geliyor. Uzun ve sağlıklı bir ömrün yolu, doğru beslenmekten geçiyor. İnsan vücudu doğru ve yeterli yiyecek-içeceğe ihtiyaç duyuyor.
Atalarımızın da dediği gibi can boğazdan geliyor. Uzun ve sağlıklı bir ömrün yolu, doğru beslenmekten geçiyor. İnsan vücudu doğru ve yeterli yiyecek-içeceğe ihtiyaç duyuyor.
Ancak değine beslenme alışkanlıkları buna engel oluyor. İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, 'sağlıklı beslenmenin' şifrelerini açıklıyor. İşlenmiş şeker, beyaz un, früktozdan zengin mısır şurubu, tatlılar, alkollü içecekler, konserve ürünler, fast food yiyeceklerin sağlık düşmanı olduğunu belirtiyor.
İşlenmiş gıdaların vücutta vitamin ve mineral eksikliğine yol açtığını vurguluyor.
YEMEĞE EVDEYİZ!
Sık sık dışarıda yemek sağlığı bozuyor. Restoranlarda genellikle dondurulmuş ve konserve yiyecekler yeniden ısıtılıyor. Öte yandan marketlerden eve getirdiğimiz hazır ve paketli gıdalar da buzdolabında ve derin dondurucuda bekliyor.
Bu durum içerisindeki vitamin ve minerallerin daha da azalmasına neden oluyor. Modern tarım uygulamaları, yoğun ve verimsiz topraklar, yanlış ürün rotasyonları, kimyasal gübreler, bol miktarda kullanılan tarım ilaçları, asit yağmurları gibi nedenlerle toprakların besin kalitesini azaltıyor.
Hasat sonrası raf ömrünü uzatmak ve albeni kazandırmak için gıdalar çeşitli işlemlerden geçiriliyor. Depolarda, süpermarketlerde, evlerde bekleyen gıdaların oldukça azalmış olan vitamin ve mineralleri pişirme metotları ile neredeyse tamamen ortadan kaldırılıyor.
DİYABETE DAVETİYE
Sağlıklı ve uzun yaşamın en temel kuralı taze, organik ve işlenmemi bitkisel besinleri tüketmekten geçiyor.
Rafine şeker, un ve yağ, yapay aroma, tatlandırıcı, koruyucu ve boyalardan hazırlanan işlenmiş gıdalar başta obezite olmak üzere diyabet, kalp damar hastalıkları ve kanser için adeta davetiye çıkartıyor.
BESİN TAKVİYESİ ÖNEMLİ ANCAK...
Günümüzde herkes, besin takviyesine ihtiyaç duyuyor. Sağlıklı beslenme kadar, kaliteli bir besin takviyesi de önem taşıyor.
Özel bir neden yoksa vitamin hapında hayvansal kaynaklı A vitamini, demir, bakır bulunmaması gerekiyor. Sentetik değil doğal kaynaklardan elde edilen vitaminler tercih edilmesi öneriliyor.
Prof. Dr. Osman Erk, besin takviyesinin ayrıca 400 İÜ E vitamini, 400 mikrogram folik asit, 50 mikrogram B12 vitamini, 400- 1000 İÜ D vitamini, 200-1000 miligram C vitamini, 1000- 1500 miligram kalsiyum, 200- 400 miligram magnezyum, 100-200 mikrogram selenyum, 10-15 miligram çinko içermesini tavsiye ediliyor.