KADİM ŞEHİR, TRABZON...
Peki neydi bu hikayenin en başı. Hadi oraya gidelim... Kuzey'de bir şehir ama kadim. Karadeniz'in bir liman kenti ama medeniyetlerin ev sahibi. Anadolu'da futbolun ilk kitabını yazan Süleyman Rıza Kuğu'nun memleketi. Kanuni Sultan Süleyman'ın doğduğu, Yavuz Sultan Selim'in valilik yaptığı, Fatih Sultan Mehmet'in fethettiği şehzadeler diyarı. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Kemal Atatürk'ün 3 kez ziyaret ettiği, "İlk defa Samsun'a ayak bastığım zaman bana kalp kuvveti verenlerin ilk sırasında Trabzonluların bulunduğunu asla unutmayacağım" diye seslendiği kahramanların toprakları. Türkiye'de en fazla kültür ve sanat adamının yetiştiği bir enstitü...
Trabzonspor 1967'de kuruldu ama futbolu 1900'lü yılların başına dayanır. Atatürk'ün Onursal Başkan olmayı kabul ettiği İdmanyurdu, İdmanocağı, Martıspor, Karadenizgücü, İdmangücü, Necmiati ve Yolspor gibi kulüplerle futbolun hikayesini yazmaya başladılar.
FIRTINA GİBİ ESTİ!
Yıllar sonra, tarihler 2 Ağustos 1967'yi gösterdiğinde İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor bir araya gelerek Trabzonspor'u kurdu. Yirmi kişiden oluşan kurucu yönetiminde başkanlık görevini Ali Osman Ulusoy ile Rıfat Dedeoğlu dönüşümlü yürüttü. "Coğrafya kaderdir" sözünü ters yüz eden Trabzonspor, İkinci Lig'in 1973-74 sezonunu şampiyon tamamladı ve birinci lige yükseldi. Birinci lige yükseldiği daha ilk yıl Kıbrıs'da düzenlenen Barış Kupası'nı müzesine götürdü. Bu kupa fırtınanın ayak sesleriydi. Kuzeyin Asi Çocukları, bir sezonun ardından da İstanbul hakimiyetine son verecekti. Şampiyonluk kupasını ilk kez 1975-76 sezonunda İstanbul dışına taşıyarak Anadolu'ya getirecek, devrimin altına imza atacaktı. Ve bununla yetinmeyecek başarılarını sürdürülebilir hale dönüştürecekti.
"Coğrafya kaderdir" sözünü ters yüz eden Trabzonspor, 1973-74 sezonununda 1.Lig'e çıktı
HAYAT VEREN TAKIM!
Yıllar yılları kovaladı. Müzesi sayısız kupalarla süslendi. Şampiyonluk kazanan 3 teknik direktörü başarıdan başarıya koşmuştu! 'Kupa Koleksiyoncusu' Ahmet Suat Özyazıcı'ydı. Onunla birlikte 1 ikinci lig şampiyonluğu, 4 lig şampiyonluğu, 3 Türkiye Kupası, 5 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası, Kıbrıs Barış Kupası, Deprem Kupası ve Kara Kuvvetleri Kupası kazanıldı. Özkan Sümer ile birlikte 2 lig şampiyonluğu ve 1 Cumhurbaşkanlığı Kupası kazanıldı. Şenol Güneş ile birlikte de 1 lig şampiyonluğu, 2 Türkiye Kupası, 2 Süper Kupa ve 1 Başbakanlık Kupası kazanıldı. Ziyabey'de, Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun da bahçesinde tenis oynadığı tek katlı bir binada başlayan hikaye önce devrime sonra efsaneye ardından fırtınaya dönüştü. Trabzonspor, Şenol, Turgay, Necati, Kadir, Hüseyin, Necmi, Bekir, Mehmet Cemil, Hüsnü, Serdar, Ali Yavuz, Mustafa, Faruk, Ali Kemal, Ahmet, Tuncay, Güngör, Engin ve İhsan'lı kadrosuyla ilk şampiyonluğu yaşayan başkan Şamil Ekinci'nin, "Ona hayat verenlerin hayatıdır" sözünün tam karşılığı olmuştu… Dalga dalga yayılmış, ülke sınırlarını da aşmıştı.
HERKES ÇOK UĞRAŞTI
Liverpool, Barcelona ve İnter'i kendi evinde mağlup eden, Lyon, Aston Villa gibi Avrupa devlerini de deviren Trabzonspor, kökleri Trabzon'da dalları bütün dünyaya uzanmış çınar ağacıydı artık. Son yıllarda kupalar almaya devam etse de şampiyonluk kupası hep eksik kalmıştı! Bu eksikliği gidermek için herkes çok uğraştı, mücadele verdi ama başarılamadı. Yıllar sonra 'başarmak' için havalimanına bir adam indi. 2021-22 sezonunun hikayesi işte o tarihte, 10 Kasım 2020'de başladı…