Piyasalarda gelişmekte olan ekonomilerden yaşanan sermaye çıkışına ilişkin olarak ise Howell, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Piyasalar genellikle histerik bir şekilde davranır. Genelde krize yatkınlığı vardır. Türkiye'ye olan sermaye akışına baktığımız zaman, yatırımcıların hala istekli bir şekilde yatırımlarını sürdürüyor olmaları iyi bir şey olabilir. Fakat bu veri insanların, şirketlerin uluslararası piyasalardan artan şekilde borçlandığını gösterdiği için kötü bir şey de olabilir. Bunun iyi ya da kötü bir sermaye akışı olup olmadığını bilemiyoruz. Bildiğimiz şey, Türkiye'ye sermaye akışı devam ediyor."
ASIL KAÇIŞ ÇİN VE RUSYA'DAN
CrossBorder Capital'ın küresel sermaye hareketlerine ilişkin verileri Howell'in açıklamalarını destekliyor. Gelişmekte olan ekonomilerin içerisinde en büyük sermaye çıkışı bu yılın temmuz ayı dahil olmak üzere son 13 aylık dönemde yaklaşık 828,4 milyar dolarla Çin'den oldu. Rusya'dan ise aynı dönemde yaklaşık 126,7 milyar dolarlık net sermaye çıkışı kaydedildi.
CrossBorder Capital'ın verilerine göre Türkiye'ye ise son 13 aylık dönemde yaklaşık 34 milyar dolarlık net sermaye girişi yaşandı.
"SERMAYE ÇIKIŞI HIZLANABİLİR"
Öte yandan Johns Hopkins Üniversitesi Ekonomi Profesörü ve Cato Enstitüsü Direktörü Steve Hanke ise küresel ekonomik risklerin artmasıyla birlikte gelişmekte olan ekonomilerden sermaye çıkışlarını hızlanacağını düşündüğünü belirtti.
Hanke, "Risk artıkça insanlar yatırımlarını daha güvenli yerlere, daha güvenli varlıklara doğru götürmek isteyecektir. Örneğin şu anda ABD devlet tahvillerine yatırıyorlar" dedi.