Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası büyüme tahminini yükseltti

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye’nin bu yılın sonunda yüzde 5,1, 2018'de ise yüzde 3,5 seviyesinde büyüme kaydetmesinin beklendiğini açıkladı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :07 Kasım 2017 , 00:00 Güncelleme Tarihi :07 Kasım 2017 , 19:50
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası büyüme tahminini yükseltti

İÇİNDEKİLER

EBRD'nin Bölgesel Ekonomik Değerlendirme Raporu'nda, Türkiye'de, ekonominin bu yılın sonunda hükümet teşviklerinin de etkisiyle hızını artırarak büyümenin yüzde 5,1 seviyesine yükselmesinin beklendiği kaydedildi.

2018'de ise mali teşviklerin etkisinin azalmasıyla Türkiye'nin yaklaşık yüzde 3,5 büyüme kaydedebileceği öngörüsüne yer verilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Yakın zamanda mali politikalarındaki gevşemeye ve muhtemel yükümlülüklerindeki artışa rağmen Türkiye'nin güçlü finansmanı ve istikrarlı bankacılık sistemi ekonominin kilit çıpaları durumunda olmaya devam ediyor. Bankacılık sistemi iyi sermayelendirilmiş durumda. Bankacılık sisteminde takipteki kredilerin oranı yüzde 3,1 seviyesinde. Türkiye'nin dikkate değer gücü; geçen yılın sonu itibariyle GSYH'ye oranla yüzde 28 seviyesinde olan düşük kamu borcu ve düşük bütçe açığı... 2016 yıl sonu itibarıyla Türkiye'nin bütçe açığı GSYH'nin yüzde 1,1'i seviyesinde."

"KUR SEVİYESİ VE GÜÇLÜ TALEP NEDENİYLE İHRACATIN ARTMASI BEKLENİYOR"
Raporda, uygulamaya konan teşviklerin etkisinin azalmasıyla gelecek yıl büyümenin bir miktar hız kesebileceği, öte yandan kur seviyesi ve güçlü talep nedeniyle ihracatın artmasının beklendiği bildirildi.

Raporda, "Türkiye ekonomisi bu yılın ilk yarısında yüzde 5,1 büyüme kaydetti. Hükümet bu yıl dikkate değer seviyede mali destek sunarak, tüketici ürünlerinde katma değer vergisini indirerek, Kredi Garanti Fonu yoluyla 250 milyar TL kaynak sunarak iç talepte artış sağladı." ifadesi kullanıldı.

Raporda, Türkiye'de Aralık 2016'da ulusal hesaplamalarda yeni metodolojinin kullanılmasının da ülkenin büyüme verilerinin yükselmesine katkıda bulunduğu kaydedildi.

TL'nin Temmuz 2016'dan bu yılın ocak sonuna kadar olan dönemde ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 27 seviyesinde değer kaybettiği belirtilen raporda, söz konusu değer kaybının bir kısmının, Merkez Bankası'nın para politikasını sıkılaştırarak aldığı tedbirler ve gelişen piyasalara portföy akışının artmasının da etkisiyle sonradan telafi edildiği bildirildi.

Raporda, "Buna rağmen Türkiye'nin yüksek seviyede cari açığa sahip olması, geniş çaplı döviz cinsinden şirket borçları ve jeopolitik risklere ilişkin yatırım endişeleri TL'nin hassasiyetini koruması anlamına geliyor. TL'deki değer kaybının enflasyon üzerine yansımasıyla bu yılın şubat ayında son 5 yıldır ilk kez enflasyon çift haneye yükseldi." ifadelerine yer verildi.

Merkez Bankası'nın para politikasını sıkılaştırma yönünde attığı adımların ardından enflasyonun bu yılın mayıs ayından itibaren düşüşe geçtiği vurgulanan raporda, düşük enerji fiyatlarının yansımasıyla Türkiye'nin 2013 sonunda GSYH'ye oranla yüzde 6,7 seviyesinde olan cari açığının, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,1'e gerilediği belirtildi.

Raporda, Türkiye'nin bu yıl GSYH'ye oranla dış finansman ihtiyacının yüzde 25 seviyesinde olmasının beklendiği, bunun ülkeyi küresel likidite koşullarındaki olası değişimin etkilerine maruz bırakabileceği kaydedildi.

EBRD'NİN FAALİYETTE BULUNDUĞU ÜLKELERDE GÜÇLÜ BİR YATIRIM İVMESİ GÖRÜLDÜ
Bölgesel Ekonomik Değerlendirme Raporu'nda, EBRD'nin faaliyette bulunduğu ülkelerin ortalama büyümesinin geçen yılın ilk yarısında 1,9'dan bu yılın ilk yarısında yüzde 3,3'e çıktığı bildirildi.

Bankanın faaliyette bulunduğu ülkelerde bu yıl itibarıyla ihracatın yükseldiği, daha güçlü bir yatırım ivmesinin görüldüğü vurgulanan raporda, bu ülkelerde ortalama büyümenin 2017 için yüzde 0,9 baz puan artırılarak yüzde 3,3'e, 2018 için de 0,2 baz puan yükseltilerek yüzde 3'e çıkarıldığı kaydedildi.

Raporda, Orta Avrupa ve Baltık ülkelerinde ortalama büyümenin geçen yılın ilk yarısında kaydettiği yüzde 2,8'den bu yılın ilk yarısında yüzde 4 seviyesine yükseldiği, bölgedeki güçlü büyüme ivmesinin ağırlıklı olarak Orta Avrupa ve Baltık ülkelerinin en büyük ekonomisi olan Polonya'nın itici gücünden kaynaklandığı vurgulandı.

Raporda, Polonya'da bu yıl güçlü yatırım aktivitesinin görüldüğü, Baltık ülkeleri, Macaristan ve Slovenya'nın da bu yılın ilk yarısı itibarıyla daha hızlı büyüme kaydettiği belirtildi.

Güney ve Doğu Avrupa bölgesinde 2016'nın ilk yarısında yüzde 2,9 olan büyümenin bu yılın aynı döneminde yüzde 3,3'e yükseldiği bildirilen raporda, Romanya'da bu yılın ilk yarısında büyümenin yerel tüketim artışı ve para politikasının etkisiyle yüzde 5'in üzerine çıktığı aktarıldı.

Bölgede bu yılın sonunda ekonomik büyümenin yüzde 3,6, 2018'de ise yüzde 3,3 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiği belirtilen raporda, Yunanistan ekonomisinin de gelecek dönemde reformların hız kazanması ve iş dünyasında güven ortamının iyileşmesiyle yeniden büyüme göstermeye başlamasının beklendiği kaydedildi.

Doğu Avrupa ve Kafkasya bölgesinde büyümenin bu yılın ilk yarısında yüzde 1,5 seviyesine ulaştığı, büyümenin Beyaz Rusya'da pozitife döndüğü, Ukrayna'da da ekonomik iyileşmenin ivme kazandığı vurgulanan raporda, bölgede bu yılın sonunda ortalama büyümenin yüzde 1,5 olarak kaydedilmesinin beklendiği bildirildi.

Raporda, Azerbaycan'ın, EBRD'nin faaliyette bulunduğu ülkeler içerisinde bu yılın ilk yarısı itibarıyla düşük petrol fiyatları ve bunun finans sektöründeki yansıması nedeniyle resesyona giren iki ekonomiden biri olduğuna işaret edildi.

RUS EKONOMİSİ YIL SONUNDA YÜZDE 1,8 BÜYÜYECEK
EBRD raporunda, Rus ekonomisinin 2015 ve 2016'da yaklaşık yüzde 3 oranında daralma kaydetmesinin ardından bu yılın ilk yarısında yüzde 1,5 büyüme gösterdiği, Rusya'da, petrol fiyatlarının iyileşmesiyle bu yılın sonunda büyümenin yüzde 1,8'e yükselmesinin beklendiği kaydedildi.

Raporda, 2018 yılında petrol fiyatlarındaki fiyat artışının daha ılımlı seyredebileceği yönündeki beklentiyle Rusya'da büyümenin bir miktar hız kesebileceği belirtildi.

Orta Asya'da ekonomik büyümenin yeniden artış göstererek bu yılın ilk yarısında yüzde 5 seviyesine yükseldiği bildirilen raporda, bölgede ortalama büyümenin bu yılın sonunda ve 2018'de yüzde 4,5 seviyesinde artış göstermesinin beklendiği kaydedildi.

Raporda, Güney ve Doğu Akdeniz bölgesinde ortalama büyümenin geçen yılın ilk yarısında kaydedilen yüzde 3,3'ten bu yılın ilk yarısında yüzde 4,4'e yükseldiği belirtildi.