Lady'nin gözüyle

İngiltere Büyükelçisi Montague'ın eşi Lady 3. Ahmet döneminde Harem'i yakından inceledi. İngiliz Lady, Harem'deki cariyeleri şöyle ifade etti: Hepsi fikir sahibi, son derece nazik ve bizler kadar yetenekli. Ayrıca hepsi de çok güzel...

Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :08 Kasım 2012
Lady’nin gözüyle

İÇİNDEKİLER

Padişah 3. Ahmet döneminde (1703-1730) İstanbul'a gelen İngiltere Büyükelçisi Edward Wortley Montague'ın eşi Lady Mary Wortley Montague'nin 1717-1718 yıllarına ait hatıraları çok ilginç.
Batılıların genellikle hayale dayalı olumsuz "Harem" algısını ters yüz edecek bir özelliğe sahip. Başta Padişah 2. Mustafa'nın (1695- 1703) eşlerinden Hafsa Sultan olmak üzere üst düzey devlet görevlilerinin eşleriyle temas kurup görüşen Lady Montague'nin Harem hakkında birinci ağızdan aldığı bilgiler ışığında kaleme aldığı gözlem ve tespitlerini kendi ülkesindeki bazı yazarlar anlamakta güçlük çekti ve Lady'yi yalancılıkla eleştirdi. Lady'nin Türk kadınları hakkındaki görüşü şöyle:

HÜR BİR YAŞAM
Seyahatname yazarlarının; Türk kadınlarının esaretine acıdıklarını okurken şaşıyorum. Burada kadınlar diğer ülkelerde olduğundan daha hür ve serbest olarak ömürlerini zevk içinde geçiriyorlar... Türk kadınlarının fikir sahibi; nazik ve bizler kadar hür olduklarına itimat edersiniz. Hepsi yetenekli ve son derece alımlı ve güzel."

TOPKAPI VE ÇIRAĞAN SARAYLARI
Merhum araştırmacı-yazar Çağatay Uluçay'ın, "Harem' konusunda çok ilginç saptamaları vardı. İşte o değerlendirme: Batılıların aklına (Osmanlılar) deyince ilk olarak harem gelmekte. Harem hakkında ilgi çekici sorular onlar için çok önemli. Onlarda bu fikri, yüzyıllardır batılı yazarların meydana getirdiği yanlış yorumlar oluşturmakta. Bir batılının düşündüğü gibi, Osmanlı saray, uzun müddet gizliliğini koruyamadı. Çünkü batılılar Fatih zamanından itibaren Osmanlı sarayı ve devletin yapısı hakkında önemli bilgiler elde etti. Ancak, sarayın özel hayat bölümü harem hakkında fazla bilgi alamadılar. Bu yüzden, gerçeklere uymayan fikirler yabancıların kitaplarında yer aldı. Haremin, bugüne kadar derli toplu şekilde yazılamamasının sebeplerini şöyle:

CARİYELERİN KAPALI YAŞAMALARI
Haremde yaşayanların dışarı ile ilişkileri çok azdı. Haremde yaşayanlar, günlerini yemek, içmek, ibadet etmek, okumak, musiki ile ilgilenmek, adap ve muaşeret. Öğrenmek ve uygulamak gibi konularla ilgilendiler. Saray kadınlarının Padişah 2. Mahmut zamanına kadar çarşafları ve feraceleri yoktu. Bu giysiler, Mahmut döneminden itibaren gezme ve eğlenme için dışarıya çıkmalarına imkân verdi. Kapalı muhitten çıkmaya başlayan saraylı kadınlar, zaman zaman Edirne'ye gitmelerine ve İstanbul içinde halkla beraber olmalarına yardımcı olurdu.

HAREMLE İLGİLİ GİZLİLİK
Haremden bilgiler dışarıya çıkmadı. Haremin mahremiyeti hep korundu. Saraydaki memurlar tarafından da bu mahremiyet gizlendi.

KAYNAKLARIN ZAYIFLIĞI
Yerli
eserler noksan ve yanlış içerikli idi. Yabancıların yazdıkları eserlerin hayal mahsulü, kulaktan dolma bilgilerden ileri gitmediği görüldü. Yabancıların azınlıklardan aldıkları bilgileri bir süzgeçten geçirerek yazmaları, fahiş hataları ortaya çıkardı.

SARAY YAPILARININ ÖZELLİĞİ
Sarayların çok iyi kontrol altında tutulması, saray ile çevre arasının fiziki ayrılığı, harem hakkında bilgi alınmasını engelledi. Topkapı Sarayı'ndan sonra 18. Yüzyıl'da Çırağan, Beşiktaş sarayları, sonra Dolmabahçe, Yıldız yapıldı. Harem, 2. Abdülhamit'in tahtan indirilmesinden sonra daha açık hale gelmeye başladı.

YARIN:
1- Fransa ve İtalya'daki köleler ne yapılırdı?
2- Yazar Ali Rıza Demircan'ın harem yorumu
3- Cariyelerin geçici statüsü neydi?
4- Fidye ve devir işlemler