Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi, aralık ayı olağan meclis toplantısı Antalya Su ve atık Su İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü konferans salonunda toplandı. Gündem görüşmeleri öncesi CHP grubunun eleştirilerine cevap veren Belediye Başkanı Türel, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmalarına gazetecilik yüzünden mi yoksa 'devletin ali menfaatlerine' zarar vermekten mi karar verildiği konusunun tartışmaya açık olduğunu söyledi. Bu tartışmanın yargı tarafından yürütülmesi gerektiğini dile getiren Türel, "Bağımsız yargı bununla ilgili karar vermeden bir takım insanlara suç işleme imtiyazı tanımak gibi karar sunmanın tehlikeli olduğunu düşünüyorum" dedi.
GAZETECİNİN SUÇ İŞLEME İMTİYAZI OLAMAZ
Türkiye'de cezaevlerinde 78 basın kartı sahibi tutuklunun bulunduğuna dikkat çeken ve bunların arasında cinayetten, terör örgütü üyeliğinden ve hatta tecavüz suçundan bulunanlar olduğunu kaydeden Türel, 'gazetecilik suçundan' tutuklu bulunanlarını sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini söyledi. Türel şunları söyledi: "Ben de bir gazeteciyim. TBMM kürsüsünde de bunları söyledim. Gazeteci diye insanlara suç işleme imtiyazı tanıyacaksak, gazetecileri koruyorum diye bu açıklamaları yapanların dikkatli olması lazım. Gazeteciyim diye biri insan öldürebilir mi, gazeteciyim diye bir insan terör örgütü üyesi olabilir mi, banka soyabilir mi? Bakın bu da var. Bu gibi konuları bağımsız yargı en güzel şekilde değerlendirecek, kararını verecektir. Ülkemizin birlik beraberliğini sergileyerek, neticeye göre değerlendirmeler yapması ideal olandır."
'HALKA YAKINLIK VE UZAKLIK SOYUTTUR'
Başkan Türel, pazar günü tamamlanan 52'nci Uluslararası Antalya Film Festivali'ne yönelik eleştirilere ise festivalin halka ne kadar yakın ne kadar uzak olduğu tartışmasının soyut bir tartışma olduğunu savundu. Halk adına bir şey söylemeye kimsenin hakkının olmadığını, halkın konuşacağı yerinse sandık olduğunu kaydeden Türel, "'Festival halka uzakmış' hangi kriterlere göre söylüyorsunuz. Film festivallerinin halkla buluşacağı yer sinemalardır. Sinemalarda oturacak koltuk bulunmadığı bir festivalde nasıl bunu söylüyorsunuz. Koltuklar dolu ve hatta merdivenler. Biraz insaf" şeklinde konuşmasına devam etti
'GERÇEKLEŞEN BÜTÇESİ BELLİ OLMADI'
52'nci festivalin henüz gerçekleşen bütçesinin belli olmadığını ve hal böyleyken "Festival çok pahalıya mal olmuştur" şeklinde bir eleştirinin kabul edilemez olduğunu belirten Türel, CHP grubundan gelen eleştirilere şöyle yanıt verdi: "Festival 'çok pahalı ya da ucuz olmuştur' söylemini neye göre yapıyorsunuz. Daha yok, belli değil, netleşmedi. Ödenecek paralar, sponsor gelirleri var. Geçmişte yapılan festivallerin bütçelerini belirtirken o dönemde temsil ve ağırlama bütçesinden harcananları niye söylemiyorsunuz? Bendeki kayıtlara göre 20 milyon liranın üstünde. Geçen festivallerde ne kadar para harcanmış bu festivalde ne kadar harcanmış ben size rakamları getireceğim. Bu yıl sponsorluk gelirleri de düştükten sonra geçen festivalde yapılan harcamanın çok çok daha altındadır."
'DEDİKODULAR ÇIKTI'
Türel, festivalin kapanış gecesinde 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü alan Nadir Sarıbacak'ın konuşmasının bir bölümünün canlı yanına yansımamasının CHP grubunca 'sansür' olarak değerlendirmesine ise karşı çıktı. "Ben canlı yayınla ilgili sorumlu değilim" diyen Türel, ancak iddiaları "Dedikodu" olarak değerlendirdi. Türel "Dedikodular çıktı, medya takipten izledim, bütün konuşmalar yayınlamış. Neyi kesmişler anlamadım. Konuşmacı konuşuyorken farklı yerlerini görüntüsü verilmiş" dedi.
'KONUŞMALAR VERİLMİŞ'
Söz konusu görüntüleri istendiği takdirde paylaşabileceğini aktaran Türel, "Zaman zaman o muhteşem ambiyansı yansıtmak için Cam Piramit'in havadan görüntüleri verilmiş. Konuşmaların naklen yayınlandığını duydum, gözlerimle gördüm" diye konuştu.
'O DEMOKRATİK ORTAMI BİZ SAĞLADIK'
Gecede sanat ve festivalin konuşulması gerektiğini ancak sanatçının bunun dışında görüşleri olabileceğini kaydeden Türel, şunları söyledi:
"Orada bunların dile getirilmesi gibi demokratik platformu Antalya Büyükşehir Belediyesi sağladı. Kesmek kesmemek benim irademde değil. Zerre kadar 'Şunu söyle bunu söyle' demedik, diyemeyiz. Sanat adına ayıptır. Ancak her koyun kendi bacağında asılır. Demokratik platformun oluşturulması bizim görevimizdir. Onu da eksiksiz yaptık. Kaldı ki ödül alan film geçen yıl Antalya Film Forum'da finansal destek ödülü alan filmdir. Bu da ne kadar tarafsız olduğumuz kanıtıdır."
'LEVENT ÜZÜMCÜYÜ TANIMAM'
Uluslararası Antalya Film Festivali devam ederken sanatın siyaset içine çekildiği başka bir tartışmanın içinde sokulmak istediklerini kaydeden Türel, bu yıl 2'ncisi düzenlenecek Antalya Tiyatro Festivali'ne Antalya Kültür Merkezi'nde verdikleri salonları iptal ettikleri iddiasının tamamıyla gerçek dışı olduğunu söyledi. Türel, "Sanat siyasete bu kadar alet edilmemeli. Sanatçılara, sanata yazıktır. Ama tam deve hikayesi. 'Nerem doğru' demiş ya. Anlaşma yok. Hadi bulup çıkarsınlar. Bizim tarafımızdan yapılmış bir anlaşma yok. Sinek ilaçlaması da yalan" diye konuştu. Bu tartışmaya 'güzide sanatçıların' adının da malzeme yapıldığını kaydeden Türel, "Levent Üzümcü'yü tanımam. Genco Erkal, benim döneminde Antalya Film Festivali'nde jüri başkanı oldu. Ben yaptım, belediye başkanı olarak. Rutkay Aziz'i de tanırım. Ortak dostlarımız var" dedi.
ADININ CADDEYE VERİLMESİNE KARŞI ÇIKTI
Mecliste ayrıca Aksu'da çeşitli caddelerin Büyükşehir Belediyesi yol ağına dahil edilmesine ilişkin gündemin okunması sırasında Belediye Başkanı Menderes Türel'in adının bir caddeye verildiği öğrenildi. Türel, bunu ilk kez duyduğunu belirterek, Aksu Belediye Başkanı Halil Şahin'e yönelik "Bilgim dışında bir karar almışsınız, teşekkür ederim. Ama kamu kaynaklarıyla yapılmış hiçbir işlemde ismimin verilmesini kabul etmiyorum. Bu konuda benim hassasiyetime de anlayış gösterirseniz sevinirim. Aksu meclisinde tahsis ederseniz teşekkür ederim" dedi.
