FETÖ’cü komutanların PKK ile alışverişleri vardı

Çok severek yaptığı askerlik mesleğinden FETÖ baskılarıyla istifa etmek zorunda kalan Astsubay İlker Şahin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :11 Ağustos 2016 , 00:00 Güncelleme Tarihi :11 Ağustos 2016 , 18:51
FETÖ’cü komutanların PKK ile alışverişleri vardı

Çok severek yaptığı askerlik mesleğinden FETÖbaskılarıyla istifa etmek zorunda kalan Astsubay İlker Şahin, görev yaptığı karakolda komutanlarının erlere Fetullah Gülen kitapları okuduğunu, FETÖ'cü komutanlarla PKK'lıların alışverişini odluğu söyledi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ mağdurları yaşadıklarını anlatmaya devam ediyor. Onlardan biri de İlker Şahin. Üniversite mezunu, bilgisayar programcısı 29 yaşındaki İlker Şahin, vatanını sevdiği için asker olmaya karar verdi ve 2009 yılında girdiği sınavı kazanarak, Ocak 2010'da uzman çavuş olarak göreve başladı. Aldığı çeşitli eğitimlerin ve görevlerin ardından Hakkari Çukurca'ya atanan Şahin, burada seçilen 20 kişilik tim içinde yer alarak Irak sınırına 3 kilometre uzaklıkta bulunan Işıklı Karakolu'na geçti. 2012 yılında topçu astsubay olan Şahin, Işıklı Karakolu'nda kaldığı yaklaşık 3 yıl boyunca Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensubu olduklarını öne sürdüğü kıdemli komutanların, kendisi de dahil karakoldaki askerlere uyguladıkları baskıları anlattı. Birçok olumsuzluk yaşayan Şahin, karakolda tanık olduklarını tugay ve tümen komutanlıklarına bildirmesine ve iki kez BİMER'e şikayette bulunmasına karşın, içinde bulunduğu duruma daha fazla dayanamayarak 2015'in Ağustos ayında istifa etti.

ASKERLERİ DEMİRLE DÖVÜYORLARDI
Evli ve 1,5 yaşında bir kızı olan, bir süredir Mersin'de yaşayan anne-babasının yanında kalan Şahin, askerlik görevi boyunca yaşadıklarını İHA'ya anlattı. 2010 yılında 5 bin askerin bulunduğu Işıklı Karakolu'nda göreve başladığını, ilk yılının çok güzel geçtiğini belirten Şahin, bir yıl sonra atamalarla karakola yeni üsteğmenler, yüzbaşılar, bölük komutanlarının geldiğini ifade etti. Şahin, "Gelen kişiler arasında şunu fark ettim; vatan, millet, bayrak aşkı var ama gelen kişilerin düşünceleri çok farklıydı. Başımıza gelen üsteğmen ve yüzbaşılar, ki şu anda bunlar FETÖ soruşturması kapsamında, oraya askerlik görevini yapmaya gelen ana kuzularını eziyorlardı. Zaten orası dağ başında, OHAL bölgesi, çatışma bölgesi. Askerlere işkence yapıyorlardı. Örneğin, demir sandalyeler ve tencerelerle askerlerin kafalarına vurarak işkence uyguluyorlardı. Biz alt rütbeliler her ne kadar buna engel olmaya çalışsak da üsttekiler yine de yapıyorlardı ve bunlara hiçbir şey yapılmıyordu, soruşturma açılmıyordu, hepsi anında kapanıyordu" dedi.

"B��R ER BASKILARA DAYANAMAYIP İNTİHAR ETTİ"
Karakoldaki erlere yapılan baskıları bir örnekle anlatan Şahin, Bursalı Baturhan Aslan isimli bir erin, üstlerinden gördüğü işkence nedeniyle tezkeresine bir ay kala 2010 yılında intihar ettiğini söyledi. Şahin, erin başına gelenleri şöyle anlattı: "Osmangazi'den, topçuydu kendisi ve tezkeresine bir ay kalmıştı. Buna rağmen çocuğun yaşadığı sıkıntıları gördüm. Bu çocuğa olay yerinde 15 dikiş atıldı ve akşamında ziyarete gittiğimde, 'üsteğmen bir yere götürdü' dediler. Bir konteynere çocuğu kilitlemişler ceza olarak. Ben çıkarttım, sonra üsteğmenle biz papaz olduk. Durumu alaya, tugaya bildirdim, tugaydan tümene bildirildi, sonuç yok. Kimlerden dolayı, kimler ne yapıyor bilmiyorum. O çocuk, olaydan iki-üç gün sonra üsteğmenle tartışmaya girdi ve birbirlerine silah çektiler. O anda biz engel olduk ama çocuk dayanamadı ve gece saat 11'de G-3 tüfeğiyle intihar etti. Askeri savcılar geldi, otopsi yapıldı, sözde soruşturma başlattılar. Ben çocuğun sonraki dosyasına ulaştım ve bunu da gönderdim tümene, hatta BİMER'e dahi başvurdum. Çocuk şu anda vatan haini ilan edildi. Nasıl ilan edildi? Öyle bir düzen oturttular ki, çocuğun nöbeti yokken nöbet yazıldı, psikolojik sorunu yokken psikolojik sorunu var yazıldı. Halbuki bunlara sebep olan baştaki üsteğmenlerimiz, komutanlarımızdı. Başka yönlere çekmeye çalıştılar. İntiharından dolayı vatan haini ilan edildi ve ailesine tazminat cezası verildi. Halbuki o çocuğun hiç suçu yoktu."

"PKK İLE İLETİŞİM, ALIŞVERİŞ VARDI"
Görevleri sırasında PKK terör örgütüne mensup bazı kişilerin görüntülerini aldıkları halde atış emri verilmediğini öne süren Şahin, "Aynı görüntüdeki kişilerle karakola geldiği zaman bir toplantı yapıyorlardı. Ben şuna inanıyorum, karakoldakilerle PKK terör örgütü arasında bir iletişim, alışveriş vardı. Bu devamlı vardı. Ben ne kadar da BİMER'e başvursam, hala davalarımı açıyorum, BİMER'e zaten iki defa başvurdum ve sonuç alınamadı" ifadelerini kullandı.

PKK ile karakoldaki komutanların görüşmelerine şahit olduklarını iddia eden Şahin, "Biz bunun hakkında şikayette de bulunduk. Ben bunu videoya aldığım halde, bize operasyon çıkarttı. Gelen kişiler olacağı zaman bizleri operasyona gönderiyordu gruplar hainde, 'üst bölgelere çıkın, kontrol eden' diyordu. Biz giderken uzakta olsak da gelen kişileri görüyorduk. Orada bir alışverişin olduğu belliydi zaten. Gelenler sivildi. Normalde oraya sivil halkın girmesi zaten yasak. Çukurca'ya 70 kilometre, Irak'a 3 kilometre Işıklı Karakolu. Oraya sadece askeri araç, konvoy haricinde helikopterle gidilen bir yer, imkansız ve helikopterle sivil taşınıyordu, toplantı yapılıyordu, bir şeylerin döndüğünü hissediyordum" diye konuştu.

O dönemdeki komutanların bazılarının şu anda yürütülmekte olan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alındığını ifade eden Şahin, BİMER'e yaptığı şikayetlerin Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Milli Savunma Bakanlığı'na ve İçişleri Bakanlığı'na gönderildiğinin söylendiğini anlattı. "Ne kadar evrak göndersek de dava açsak da alt rütbe olunca gelip bizi dinleyen olmadı" diyen Şahin, açtığı davaların halen deva ettiğini belirtti.