Katil Esad, ülkesi Suriye'de yüzbinlerce vatandaşını öldürdü. 5 yıldır devam eden iç savaşta milyonlarca insan ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. Türkiye resmi rakamlarla 3 milyon mülteciye kucak açtı. Avrupa Birliği ülkeleri ise toplamda bu rakamın yarısına bile ulaşamadı. Göçmenler Avrupa'ya gitmeye çalıştıkça zulme uğradı. Sınırlarını kapatan, dikenli ve elektrikli teller ören, göçmen botlarını batırarak insanları ölüme terk eden Avrupa, insanlık sınavından kaldı. Ülkelerine gelmeyi başaran mültecilere de kabusu yaşattı. Bazı ülkeler göçmenlerin tüm mal varlıklarına el koydu. Bazıları onları polise coplattırdı. Almanya göçmen kamplarına utanç duvarları ördü. Son olarak
Fransa ise Paris'te bir köprü altına sığınan insanlar rahatsız olsunlar diye bu alana dev kayalar yerleştirdi. Tüm bu insanlık dışı uygulamaların yanında Avrupa Türkiye'nin göçmenlere ev sahipliği yapması için toplam 7 milyar euro vereceğini taahhüt etti. Ancak birkaç yüz bin euro dışında hiçbir ödeme yapılmadı.
TÜRKİYE'Yİ KARALIYORLAR
Göçmenlere yaptıkları muameleden dolayı yüzleri hiç kızarmayan Avrupa'nın en önemli ülkesi Almanya'daki devlet televizyonu
ARD ise "Yuh artık" dedirtecek bir habere imza attı. Göçmenlere sırt çeviren, onları insan yerine bile koymayan Almanya'nın televizyonu, Türkiye'de yaşayan mültecilerin çok zor durumda olduklarını yazdı. Uluslararası örgütler tarafından dünyanın en iyi göçmen kampı ilan edilen onlarca kampın bulunduğu
Türkiye'de göçmenlere çok kötü davranıldığını söyleyen televizyon, bazı sığınmacıların para için
30 bin dolara böbreklerini satılığa çıkardığını anlattı.