Tarihin en güçlü kadınları

Osmanlı 'haremi'nin en yüksek makamı 'Valide Sultanlık' idi. 'Güçlü anneler' protokolde padişahtan sonra gelirdi

Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :22 Mart 2012
Tarihin en güçlü kadınları
HZ. Peygamberimizin (s.a.v.) "Cennet annelerin ayakları altındadır" hadîs-i şerîfi, annelerin lâyık oldukları yüce mertebeyi belirlemekte ve erkekle eşit olmaktan öte üstün haklara sahip bulunduklarına işaret etmektedir.
Dünyayı gezsek, anamız gibi bizi bağrına basarak sevecek ve şefkatle kucaklayacak bir can bulamayız. Sevgisi, ilgisi ardı arkası kesilmeden ömür boyu sürer. Bu duygular içinde tarihe damga vuran annelerimize, "valide sultanlar"ımıza bir borcumuz olduğunu unutmamalıyız.
Osmanlı imparatorluğu 1299-1922 yılları arasında 623 yıl hüküm sürmüş olan, tarihin kaydettiği en uzun ömürlü devletlerdendir. Bu süre içinde 36 padişah devleti idare etmiştir. Bu padişahları hayata getiren 34 valide sultanlarımız uzun yıllardır konu olmamıştır.
Valide Sultan, Osmanlı padişahlarının saltanatları sırasında hayatta olan annelerine verilen unvandır. Harem-i Hümayun'un en yüksek makamı Valide Sultanlık'tı ve protokolde padişahtan sonra gelir. 36 Osmanlı padişahından 21 tanesinin annesi, oğullarının padişah olmasına yetişerek, Valide Sultan olmuştur. Bunlardan sadece Mahpeyker Valide Kösem Sultan boğularak öldürülmüş, diğerleri vefat etmişlerdir. Hürrem Sultan, Nurbanu Sultan, Safiye Sultan, Turhan Sultan, Kösem Sultan "güçlü kadınlar" olarak devlet idaresinde etkin rol almıştır. Saliha , Pertevniyal, Bezm-i Âlem , Şevkefza , Gülnuş Emetullah Valide Sultanlar, yaptıkları hayır işleri, sosyal faaliyetler ile devlete damgalarını vurmuşlardır.
Yazı dizisinde bazı bölümlerinden faydalandığımız, İbrahim Pazan'ın-Padişah Anneleri-Babıali Kültür Yayıncılığı, Yılmaz Öztuna'nın-Osmanlı Haremin'de üç Haseki Sultan-Ötüken Neşriyat, Türk Tarih Kurumu-Osmanlı Padişahları, Prof.Dr.İlber Ortaylı'nın Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek-Timaş Yayınları için yazar ve kitabevlerine teşekkür ediyoruz.



AİLE HAYATI

Osmanlı tarihinin ve özellikle padişahların aile hayatı en çok merak edilen konuların başında gelmektedir. Ailenin, saltanatın babadan oğula geçtiği bir hanedanın her hükümdarı gibi, Osmanlı padişahı için de önemli bir siyasi anlamı vardır. Aile hayatı, evliliğin sonuçları -evlatlar- tahta kimin geçeceğini yani bizzat hanedanın varoluşunu etkiliyordu. Padişahların, Müslümanlar'dan nüfuzlu kişilerin, Anadolu beylerinin, Bizans, Sırp ve Bulgar krallarının kızları ile evlenmenin altında, siyasi nüfuz elde etme, diplomatik faydalar veya kız babası öldüğünde toprak talep etmek gibi gayeleri hedeflendiği mantıklı bir yaklaşımdır.
Örneğin, Ertuğrul Bey'in oğlu Osman Gazi'yi Şeyh Edebali'nin kızı Bala Hatun ile evlendirmesi ahilerin desteğini almaya yöneliktir. Osman Gazi, Bizans tekfuru Holofira'yı oğlu Orhan'a neden aldı?
Bizans
'tan aldığı toprakları bu evlilikle korumayı sağlamıştır.
1. Murat, Bulgar Kralı'nın kız kardeşi Tamara'yı (Maria) ile evlenmiş veBalkanlara açılma harekâtına geçilmiştir. 1. Murat döneminden itibaren Osmanlı Padişahları gayr-i müslim kralların kızlarının yanı sıra Anadolu beylerinin kızları ile de şehzadelerini evlendirmeye başlanmasının arka planına bakılırsa ne görülecektir?
Aslında Anadolu beyleri ile bu münasebet çift yönlü olarak devam etmiş Osmanlılar onlardan kız almalarının yanı sıra, kızlarını da Anadolu beyleri veya oğullarına vermişlerdir. Osmanlıların bu stratejik davranışı meyvelerini vermiş ve bu evlilikler neticesinde Anadolu aşiretleri ve beyleri arasında sağlam, köklü ve daimi akrabalıklar tesis olmuştur. Bazı evliliklerle, Osmanlılar doğuda kendilerine karşı en güçlü devletlerden olan Memluklar ile aralarında tampon devlet konumundaki Karamanlılar ve Dulkadiroğlularla da evlilik yoluyla akrabalık kurmuştur.
2. Murad'
ın siyasi evliliklerinden biri de Sırp Kralı Jori Brankoviç'in kızı Mara Hatun'dur.
Brankoviç, Türk akınlarını önleyebilmek için kızı Mara'yı 2. Murat ile evlendirmiştir.
Osmanlılar'ın Balkanlar'da zor duruma düştüğü bir dönemde Edirne-Segedin antlaşmasının imzalanmasında Mara Hatun'un büyük rolü olduğu, böylece 2.
Murat'ın toparlanma zamanı kazandığı anlaşılmaktadır.
Osmanlı padişahları Bizans, Bulgar, Sırp krallarının ve Anadolu beylerinin kızları ile siyasi evlilikler kurmuşlardır. Fatih'in İstanbul'u alması ile siyasi ve coğrafi yapı kalıcı hale gelmiştir.
Fatih'ten itibaren cariyelerle evlenme usulüne doğru sistemli bir geçiş süreci başlamıştır.
Bu usul pek az istisnası dışında hanedanın yıkılışına kadar da devam etmiştir.



CARİYELER
Padişahlar neden cariye usulüne geçmiş olabilir?
Araştırmacı yazarlar, bu konu üzerinde önemle durmaktadır. Bir imparatorluk düşüncesinin alt yapısı olarak bu usule geçildiği düşünülmektedir. Çünkü Osmanlı toprakları içinde birçok millet bulunmaya başlamıştır. Zaferden zafere koşan Osmanlı hükümdarları, kendilerini artık dünyanın en büyük ve güçlü padişahları saydıklarından, başka ülkelerin kızlarını saraya alma, küçük yaşta saraya getirilen bu kızların tam bir saray kültürü ve terbiyesi içerisinde yetiştirilmiş ve padişaha layık bir eş haline getirilmesine önem vermişlerdir.
Bu kızların en seçilmişleri padişah hanımlığına namzet olurken, diğerleri de Enderun mektebinde yetişen diğer devlet görevlileri ile evlendirilmek üzere hazırlanmıştır.

OSMAN GAZİ'NİN (1258-1324) ANNESİ HAYME HATUN
Ertuğrul Gazi
, Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi'nin babasıdır.
Orta Asya'dan batıya doğru başlayan harekât Sivas yakınlarında tarihi bir dönemeç yaşadı.
Anadolu içlerine yaklaşan ve etkili bir vurucu gücü bulunan Ertuğrul Gazi, Selçuklu ordusu ile büyük bir Moğol birliğinin savaşının içine girdiler. Selçukluların yenilmekte olduğunu görünce, yiğitlik ve mertlik esaslarına göre, kuvvetleriyle onların yardımına koşan Ertuğrul Gazi galip gelmelerini sağladı. Bunun üzerine Selçuklu Devleti'nin hükümdarı Sultan Alâeddin, Ertuğrul Gaziye iltifat ederek Ankara yakınındaki Karadağlar mıntıkasını yeni yurt olarak verdi. Burada Hayme Hatun'la evlendi. "HAYME" ismi, koruyup kollayan manasındadır. Boy içerisinde Hayme Ana deniliyordu. İç Anadolu'daki Haymana Yöresi'nin adı oradan gelmektedir.
Ertuğrul Gazi, Alâeddin'in vefatına kadar 6 yıl etrafın fethi ve İslâmiyet'in yayılması için ağırlıklı olarak Bursa ve çevresinde bulundu. 96 yaşındayken Söğüt'te vefat ederek oraya defnedildi. Hayme Hatun, Sultan Osman Gazi'yi Söğüt'te dünyaya getirdi. Kabri Söğüt'te Ertuğrul Gazi türbesinin bahçesindedir.

ORHAN GAZİ'NİN (1281-1360) ANNESİ MALHUN HATUN

Orhan Gazi'nin annesi Malhun Hatun, büyük tasavvuf âlimi Şeyh Edebali'nin kızıdır. Osman Gazi'nin eşidir. Orhan Gazi'yi Söğüt'te doğurdu. "MALHUN", al yanaklı manasındadır. Malhun Hatun, babası Şeyh Edebali'nin Bilecik'teki türbesinde yatıyor.