Dünyaya açılan pencereler' olarak da tanımlanan gözler ayrı bir özen istiyor. Erken tanı ve tedaviyle önlenebilecek görme kayıpları gibi ciddi rahatsızlıklar ihmalle birlikte kişinin dünyasını karartıyor. Medipol Üniversitesi Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Aras, hangi yaşta hangi göz hastalığının ortaya çıktığını anlatıyor...
0-1 yaş döneminde görme duyusunun kayıp nedeni, doğumsal anomali ve hastalıklardır. Sıklık sırasına göre doğumsal katarakt, doğumsal glokom, ön segmentkornea anomalileri oluyor.
2 yaş döneminde habis göz tümörleri karşımıza çıkarken, 2-5 yaş döneminde en önemli görme kaybı nedeni delici göz yaralanmaları oluyor. 2-5 yaş arası çocuklarda görülen göz tembelliği ve şaşılık tedavi edilebilir çocukluk çağı göz hastalıklarıdır.
10-25 yaş döneminde en sık miyopi, hipermetropi ve astigmat gibi kırılma kusurları yaşanıyor. Miyopi toplumun yüzde 23'ünde görülüyor. Kırılma kusuruna bağlı görme kayıpları gözlük ve kontakt lens kullanımından oluşan optik tedavi ve laser cerrahi yöntemleri ile tedavi ediliyor.
25-40 yaş döneminde görme kaybı nedenleri daha çok kırılma kayıpları ile ilgili oluyor. Ancak üveit, keratit gibi gözün farklı yapılarını tutan hastalıklar karşımıza çıkıyor.
40 yaş ve sonrası dönemde gözün uyum yeteneğinin azalması sonucu gelişen presbiyopi (yakını görememe) en sık karşılaştığımız görme kaybı nedeni. Bu durum yine optik araçlarla tedavi edilebiliyor.
50 yaş ve sonrasında diyabetik retinopati, retinal venöz tıkanıklıklar, tümoral hastalıklar ve katarakt başlıca görme kaybı nedenlerinden. n 60 yaş ve sonrasında damarsal kaynaklı göz hastalıkları ile katarakta sık rastlanır. Halk arasındaki deyimle 'sarı nokta hastalığı' gelişmiş ülkelerde merkezi görme kaybının en sık ortaya çıkan nedenidir. Bu yaş kategorisindeki hastalıkların çoğu kronik karakterli olup devamlı takip ve tedavi
altında olmayı gerektiriyor.
HAVUÇ-YUMURTA TAM KORUMA
Vücudun diğer organları, dokuları için olduğu gibi, gözlerin de sağlıklı ve güçlü olması için bazı özel besinlerin düzenli olarak tüketilmesi gerekiyor. Medipol Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Uludağ, 'gözleri doyuran' gıdaları şöyle sıralıyor: "Süt ve süt ürünleri, yumurta sarısı, balık, ıspanak, havuç, kayısı, domates ve mısır başta olmakla birlikte sebze- meyvelerin sık tüketimi ile yeterli A vitamini alımı sağlanır ve göz sağlığımız desteklenir. Göz sağlığı için önemli bir diğer besin öğesi de Omega-3 yağ asididir. Göz hücrelerinin devamlılığını sağlayan Omega-3 en çok balık, ceviz, keten tohumu ve tahıllardan kinoa ve chia tohumunda bulunur. E vitamini zengini yeşil yapraklı sebzeler, fındık, badem gibi yağlı tohumlar ve tam buğday ürünleri göz sağlığı için mutlaka tüketilmelidir."