BİR ÖĞÜN BİLE TEHLİKELİ
Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu da özellikle kalp, yüksek tansiyon ve şeker hastalarının diyetlerine özen göstermelerini istedi. En az 3 ana öğün şeklinde beslenmeye devam edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, şunları kaydetti: "Yemek öğünleri çok ağır olmamalı. Ağır bir yemek sonrası kalp daha hızlı atmaya başlar, tansiyon yükselir. Ağır yemek nedeniyle kana salınan bazı hormonlar kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırır. Kanın sindirim organlarında göllenmesi de yine hayati organlara giden kan akımını azaltabilir. Bunların sonucunda kalp krizi oluşması kolaylaşır. Bir öğün bile olsa aşırı ağır bir yemek ki, bu karbonhidrat ve yağlı yemek anlamına gelmektedir; kalbimizi zorlayacaktır."
TATLIYI SINIRLAYIN
Sadece bayramda değil, her zaman sağlıklı beslenmek gerekiyor. Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu, öğünlerde lifli, sebze ve protein ağırlıklı yemekler yenilmesi, karbonhidrat içeriği yüksek unlu ve şekerli gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirtiyor. Prof. Dr. Kayıkçıoğlu, "İkram edilen tatlıların adece tadına bakın" uyarısı yapıyor.
'CAN DÜSMANIMIZ ŞEKERİ YEMEYİN'
İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, bayramların vazgeçilmez ikramları şeker, çikolata ve tatlıların birçok kanser türünün tetikleyicisi olarak bilinen glikoz şurubu içerdiğine dikkat çekiyor. Bunların mümkün olduğunca az, hatta hiç tüketilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Gümürdülü, şu uyarıda bulunuyor: "Bayramlar güzel ama ikram geleneğimiz çok kötü. 'Yemezsen ölümü gör' modu hakim. Yemekleri, tatlıları şuursuzca tüketmemek lazım. Ama bardaktan boşanırcasına arka arkaya tatlı geliyor. Herkes de ister istemez tüketiyor. Sonra metabolizma alt üst oluyor. Şeker alan kişi 2 saat sonra tekrar acıkıyor. Bayramlarda herkes 2-3 kilo alıyor. Metabolizma bozuluyor. Doyumluk değil, tadımlık yiyin. Çünkü şekerin anlamı yok. Tadı güzel ama direkt kalori."
BU ÖNERİLER ÖMÜRLÜK
Bayram ve sonrasında sıvı alımı arttırılmalı, günde yaklaşık 1-1,5 litre sıvı içilmelidir.
Sıvı tüketimini artırmak amacıyla öğünlere çorba, ayran, komposto gibi sıvı gıdalar eklenebilir. Ama ayran tuzlu olmamalı. Komposto ve meyve sularına şeker eklemeden, doğal meyvenin şekeri ile hazırlanmalıdır.
Sıvı artımı için aşırı çay ve kahve tüketimine yönelmek, kalp-damar hastaları için tehlikeli olabilir.
Ramazan boyunca önerilen sahur yemekleri, Ramazan sonrası gece yemek şeklinde sürdürülmemelidir. Bu hem kilo artışına sebep olur hem de gece kalbin yükünü artırır.
Gerekirse gece yatmadan bir meyve veya yoğurt gibi besinlerin tüketimi tercih edilebilir.
Kalp-damar hastaları bayramda da kalp sağlıklarına dikkat etmeyi unutmamalı.
Aşırı beslenmek, ağır öğünler ve ağır tatlılar kalbimize zararlıdır. Bayramın tadına varalım ama kalp sağlığımızı da unutmayalım.