Bakan Albayrak, topla tankla yapamadıkları kuşatmayı ekonomideki operasyon üzerinden yapmaya çalışanları işaret ederek gelinen noktayı çok güzel özetledi: "Günü gelince daha detaylı anlatacağız ama Ağustos ayında yaşanan süreç, TC tarihinin maruz kaldığı en büyük ekonomik saldırıdır.
Türkiye, 12 Eylül darbesinde bile muhatap olmadığı ekonomik operasyonlara maruz kaldı. Ama biz bu süreci hep birlikte aşmayı başardık. Küresel oyuncuların ülkemize olan güveni güçlenerek artmaya devam ediyor." Bugün yaratılmaya çalışılan kara bulutların gerçeklikten uzak olduğu ortada. Hükümet, ekonomi üzerinden kurulan oyunları, atılan en doğru adımlarla bertaraf etmeye, millet de bu sürece kamu ve özel sektör ile birlikte destek vererek aşmaya kararlı. Dünyanın birinci gündemi ekonomi ve doğal olarak ekonomide her ülkenin birinci önceliği, kendi ülkesinin çıkarını korumaya yönelik. Bakan Albayrak'ın dediği gibi; ekonomi ile ilgili felaket tellallığı yapanların, şehir efsanelerinin her birinin teker teker boşa çıktığını çok şükür ki her gün yaşayarak görüyoruz. Yeter ki; suni gündemlere takılıp ana meselelerden uzaklaşmayalım. Ortak akıl ve milli birlik ve beraberlik bu sürecin en önemli 2023 Büyük Türkiye hedefine inanmayan, Türkiye'nin büyüklüğüne inanmayanların; biz yolumuzda hızla ve kararlılıkla ilerlerken bu gemide kalmayacağı, kalamayacağını hepbirlikte göreceğiz zaten..
2023 hedefi
TÜRKİYE ekonomisinin ne kadar sağlam olduğu, başta siyasi istikrarın sağladığı güven ve sanayi altyapısı, çabuk hareket edebilen, esnek ve hızlı karar alabilen bir sistem ile 24 Haziran sonrasında hayata geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı geniş hareket alanı ve pek tabii ki milletin güveni ve desteği; Türkiye üzerine oynanmak istenilen bütün oyunları bozmaya yetiyor da artıyor bile.
2023 Hedef Büyük Türkiye Zirvesi'nin İletişim ve Taşımacılık başlıklı panelinde moderatörlük yaptığı panelistlerin verdikleri mesajları dinledikçe; o meşhur reklamda dediği gibi "Türkiye de artık çok oluyor!" özgüveninin, neden dünyanın 5 büyüklerini rahatsız ettiği anlaşılıyor. Dünyanın 135 ülkesinden daha kalabalık bir şehri yöneten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın, deniz hudutları karar hudutlarının 3 misli olan denizci bir ülkenin Deniz Ticaretini yöneten Oda Başkanı Tamer Kıran'ın, iletişimin öncü şirketlerinden Turkcell CEO'su Kaan Terzioğlu'nun, yapamazsınız diyenlere, yapamayacaksınız diyenlerin, yaptınız ama bitiremeyeceksiniz diyenlerin aksine; dünyanın en büyük havalimanını 42 ay gibi rekor bir süreyle bitirmeyi başaran yüzde 100 yerli sermayenin eseri 3. Havalimanının müteahhitlerinden Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir'in ve Türk havacılığının 16 yılda geldiği noktada Türkiye'ye en fazla döviz kazandıran şirket olarak medarı iftarımız THY'nin Genel Müdür Yardımcısı Murat Şeker'in söylediklerini, her birinin 2023 Türkiye hedeflerini somut zeminde verdikleri örneklerle ortaya koydukları vizyonla anlatmalarını dinledikten sonra; varsın bize bütün dünya karşı dursun demekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Büyük Türkiye hedefinin afaki bir hayal değil, yüzde yüz yerli ve gerçek olduğunu görmemek için ya kör ya da art niyetli olmak lazım.