Öncesinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sınır ötesindeki üç operasyonla Türkiye'yi iyi bir konuma getirdiği aktarıldı. Türk ordusunun özellikle Suriye'de müttefiklerinin yalnız bırakmasına rağmen güçlü bir tepki verdiğini dile getiren analiz, Fırat Kalkanı'yla başlayan operasyon dizisinin Ortadoğu ülkesinin kuzeyinde bir kuşağın açılmasına yol açtığını vurguladı.
Türkiye'nin aynı dönemde Irak'taki terör örgütü PKK hedeflerine yönelik operasyonlara giriştiğini bildiren Vasilis Nedos, sıranın Libya'ya geldiğini yazdı. Deniz yetki anlaşmasının ardından Türkiye'nin Libya'daki meşru güçlere askeri danışmanlık, eğitim desteği verdiğini hatırlatan analiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'yi bölgenin en güçlü ülkelerinden biri haline getirmek için her şeyi yapacağını vurguladı.
Türkiye'nin Mayıs ayı sonunda Akdeniz'deki yeni ruhsat başvurularını Resmi Gazete'de yayımlaması ve Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından paylaşılan haritalar, Yunanistan'ı paniğe sürükledi. Yunanistan, uluslararası destek arayışına girdi. Girit ve Rodos açıklarındaki muhtemel faaliyetlerden korkan Atina yönetimi, önce Fransa ile askeri tatbikata girişeceği sinyalini verdi.
Haziran ayının sonunda ise, Yunan medyası ABD ve Fransa ile yapılan anlaşmayı manşetten verdi. Haberlere göre, ABD petrol devi Exxon Mobil, Fransız Total ve Hellenic Petroleum şirketleri, Girit açıklarında arama faaliyetleri için iki lisans anlaşması imzaladı.
Son haritaya göre, Türkiye'nin petrol ve doğalgaz arayacağı yeni bölgeler arasında Rodos ve Girit'in doğusu da yer alıyor.
ATİNA'DA ALARM ZİLLERİ
Yunan basını, Haziran ayı başında da Yunanistan'ın uluslararası destek aradığını duyurmuştu. Kathimerini gazetesi, ilk sayfasında yer verdiği haberinde 'Türkiye gelecek aylarda petrol aramaya başlamayı planlarken, Yunanistan uluslararası destek arıyor' başlığını kullanmıştı. Rodos ve Girit açıklarındaki muhtemel faaliyetlerin Atina'da alarm zillerinin çalmasına yol açtığını aktaran gazete, Yunanistan'ın bölgeye fırkateyn göndermeye hazırlandığını yazmıştı.
Yunanistan Ulusal Güvenlik Danışmanı yardımcısı Thanos Dokou ise, Türkiye ile gelinen noktayı bir televizyon kanalında değerlendirmiş, Avrupa Birliği (AB) ve ABD'den destek açıklamaları gelse de durumun iç açıcı olmadığını itiraf etmişti: "Bir süre daha Türkiye-Libya mutabakat zaptı ile yaşamak zorunda kalacağız.
Libya'da çatışmanın dengesi değişti. Eli güçlüyken Hafter'e destek verdik. Ancak şimdi görülüyor ki savaş alanında kaybediyor ve belki de siyasi günleri de sayılıdır. Hafter heran gidebilir. Bazı ülkeler krizde askeri bölümün sona erdiğini ve bu konuda yapılabilecek bir şey olmadığını söylüyor. Atina Libya konusunda yanlış yol izledi. Bunu ifade etmek isterim." Yunan medyası, Thanos Dokou'nun televizyon ekranından sarfettiği sözlerin fazlasıyla karamsar olduğu yorumlarını yapıyor.
Aynı günlerde bir televizyon kanalına konuşan Güney Kıbrıs Başbakanı Nikos Anastasiadis ise, diplomasiyi terk edip Türkiye ile bir savaşa girmenin Kıbrıs Hellenizminin sonunu getireceğini itiraf etmişti: "Bir savaş istemiyorum, sözlerim karamsarlık veya boyun eğme değil gerçeklik. Diplomasi çözüm için 'tek silah'."Televizyon kanalı RIK'e konuşan Güney Kıbrıs Başbakanı Anastasiadis, diplomasiyi terk edip Türkiye ile bir savaşa girmenin Kıbrıs Hellenizminin sonunu getireceğini itiraf etmişti.