Açıklamada, "Başkan Biden, Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç ile üçlü muhtıra imzalayarak, bu ülkelerin NATO'ya katılımına davetin önünü açmasını memnuniyetle karşıladı." ifadesine yer verildi.
Başkan Erdoğan ve Biden'ın Ukrayna'ya desteği de ele aldığına işaret edilen açıklamada, Ukrayna tahılının ihracatının önündeki Rus engelinin aşılmasının önemine de değinildiği aktarıldı.
Açıklamada, "Liderler, Ege ve Suriye'de istikrarın korunması konusunu da ele alındı. Biden, yapıcı ikili ilişkilerin korunması arzusunu bir kez daha dile getirdi ve iki lider hükümetleri arasında yakın iletişimin sürdürülmesine vurgu yaptı." ifadeleri kullanıldı.
ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham de F-16'lar konusunda Biden yönetimine destek ifade eden bir paylaşım yaptı.
Graham, "NATO müttefikimiz Türkiye'ye F-16 satışı konusunda Biden yönetiminin kararını destekliyorum. Türkiye ile görüş ayrılıklarımız olsa da, onlar bir NATO müttefiki ve sıkıntılı bir coğrafyada askeri kapasitelerinin artırılması Amerika'nın ulusal güvenlik çıkarlarına uygun" dedi.
Türkiye geçen 2021 Kasım ayında ABD'den 40 adet yeni F-16 ve mevcut F-16'lar için de 80 adet modernizasyon kiti almak için başvuruda bulunmuştu.
Mart ayında ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre üyelerine bir mektup yazarak bu satışa onay verilmesinin ABD'nin çıkarına olacağını vurgulamıştı.
MADRİD'DE HAVA NASIL DEĞİŞTİ?
Bu konudaki en somut adım, Madrid'deki NATO zirvesinde geldi. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Celeste Türkiye'ye F-16 satışını desteklediklerini açıkladı ve "ABD Türkiye'nin savaş uçağı filosunu modernize etmesini destekliyor. Çünkü bu NATO'nun güvenliğine ve böylece Amerikan güvenliğine katkı sağlayacaktır." dedi.
Wallander'ın açıklaması Türkiye'nin, Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılımına onay vermesinden sonra geldi.
Bu görüşmelerde Türkiye'nin ABD'den F-16 alımının da pazarlığın bir parçası haline geldiği iddia edilmiş, AFP'ye konuşan üst düzey bir ABD yetkilisi ise "ABD Türkiye'ye hiçbir şey teklif etmedi, Türkiye de ABD'den hiçbir şey talep etmedi" demişti.
Türkiye'nin ortaklaşa üretmeyi planladığı F-35 projesinden, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemi alması nedeniyle çıkarılması, Ankara'yı hava savunmasında yeni arayışlara yönlendirmişti.