Türkiye'de seçim sürecine girilirken, Türkiye üzerinde söz sahibi olmak isteyen "Küresel Çete"nin saldırıları da arttı. Başkan Erdoğan ve Türkiye aleyhine algı mühendisliğine girişen Batı medyası her gün yeni bir skandala imza atarken, sahneye ise her gün bir başka medya kuruluşu çıkıyor.
STERN'DEN SKANDAL KAPAK
Bloomberg, The Economist, Wall Street Journal, Financial Times, Der Spiegel ve Washington Post gibi "Küresel Çete"nin algı aparatları arasına bu kez de Alman Stern dergisi eklendi. Türkiye'de yapılacak seçimler üzerinden bir analiz yayınlayan dergi, manşetinde Başkan Erdoğan için skandal ifadeler kullandı.
BAŞKAN ERDOĞAN'I HEDEF ALDILAR
"Kundakçı Erdoğan" kapağı ile yayınlanan dergide, "Erdoğan iktidarda kalabilmek için vicdansızca çatışmalar çıkarıyor: Kendi ülkesinde, Suriye'de ve ayrıca Almanya'da" başlıklı bir yazı yayınlandı.
Yazıda "Putin ve Batı ile müzakere ediyor, NATO'yu küçümsüyor ve Suriye'de savaş başlatıyor." ifadelerine yer verildi.
Başkan Erdoğan'ın uluslararası sahnede boy gösterdiğinin altını çizen Stern, "Ama evinde güç için amansızca savaşması gerekiyor" yorumunda bulundu.
SEÇİMLERDE HİLE İMASI
"Erdoğan, Ukrayna'dan Suriye'ye birçok ipi elinde tutuyor ve gücünü kullanıyor" diyen Alman dergi yazıda şu ifadelere yer verdi: "Erdoğan bir seçim yenilgisini kabul eder mi? Partisi ortağı MHP askeriye ve emniyet güçlerine öylesine yerleşmiş durumda ki, kimi uzmanlar onun halkın aksi yöndeki tercihine rağmen iktidarda kalabileceğine dair spekülasyonlar yapıyor."
AK PARTİ'DEN ÇOK SERT TEPKİ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Batılı medya kuruluşlarının doğrudan Başkan Erdoğan'ı hedef almasına tepki göstererek, "Bunların yaptığı basın yayın faaliyeti değildir; ilkel bir kara propagandadır." ifadelerini kullandı.
İşte Çelik'in o paylaşımları
Batılı bazı yayın organları sistematik şekilde Cumhurbaşkanımızı hedef alıyorlar. Doğrudan Türkiye'deki seçimlerde taraf oluyorlar. Cumhurbaşkanımızın dış politikada bağımsız ve ilkeli bir çizgi izlemesinden rahatsız olduklarını açıkça belirtiyorlar.
Bunların yaptığı basın yayın faaliyeti değildir; ilkel bir kara propagandadır. Talimat almayan bir Türkiye bu odaklar için kabus anlamına geliyor. Çirkin ve ciddiyetsiz yaklaşımlarla Türkiye'deki siyasi süreçleri etkileyebileceklerini düşünüyorlar.
Cumhurbaşkanımızın barışa odaklı dış politika çizgisi, bunları daha çok rahatsız etmeye devam edecek. Milletimizin yüksek siyasi bilinciyle vereceği kararlar, dış vesayet girişimlerine de tarihin en büyük dersini verecek.
Kara propoganda faaliyetleri ve yıkıcı siyaset biçimleri şimdiye kadar Cumhurbaşkanımızın dirayetli siyasetine zerre kadar zarar veremedi, bundan sonra da veremeyecek. Cumhurbaşkanımızın reform ve hizmet siyaseti, barış ve güven üreten dış politikası hepsine cevap veriyor.
İç ve dış vesayet üretmeye çalışan bültenlerin hangi siyasi iradeyi temsil ettiğini çok iyi biliyoruz. Bunlarla mücadelenin reçetesine sahibiz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da siyasi hareketimize milletimiz dışında hiçkimse istikamet çizmeyecek.