Netflix'in son LGBT skandalı: Nimona! Sapkınların hedefi çocuklar! +18 uyarısı var ama çocuk kategorisinde! Küresel çeteden de tam destek

LGBT terörü iğrenç yüzüyle çocukların iç dünyasına girmek için türlü türlü yollar deniyor. Toplumun değerlerini yok etmek isteyen sapkınlar çizgi filmlerle çocukları hedef almaya devam ediyor. Sapkınlığın platformu olarak karşımıza çıkan Netflix, bu kez ‘Nimona’ adlı animasyon filmle LGBT terörüne destek verdi. Çocuk kategorisinde yayınlanan ancak +18 uyarısının bulunduğu Nimona’da eşcinsel ilişkiyi özendirici sahneler yer alıyor. Küresel çete de skandala çanak tutuyor. New York Times, LGBT üzerine kurulmuş animasyon filmini öve öve bitiremezken yazarın sapkınlığı nasıl kaleme aldığına kadar haberleştirdi. Öte yandan İngiltere merkezli bir sitenin editörü ise sapkınlığın sergilendiği animasyon için ‘çığır açan film’ ifadelerini kullanıyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :14 Temmuz 2023 , 12:27 Güncelleme Tarihi :14 Temmuz 2023 , 12:38
Netflix’in son LGBT skandalı: Nimona! Sapkınların hedefi çocuklar! +18 uyarısı var ama çocuk kategorisinde! Küresel çeteden de tam destek

İÇİNDEKİLER

Netflix ile Hollywood'un eşcinsellik propagandası bütün dünya tarafından kaygı ile izleniyor.

Ahlak karşıtı yayınlarıyla sürekli adından söz ettiren film paltformları, dayattıkları sapkın yaşam tarzıyla yüzlerce çocuğun ruh sağlığıyla oynuyor.

ÇOCUK DİZİSİNE LGBT SKANDALI
Milyarlarca dolarlık bütçelerle desteklenen bu tür yapımların ana hedefinde çocuklar ve ahlaksız ideolojilere karşı çıkan ebeveynler var. Netflix'in çocuklar üzerinde ahlak bozan bir skandalı da Nimona adlı animasyon filmi oldu.

Filmde, el ele tutuşan, öpüşen iki erkek, LGBT'yi temsil eden renkli bayrak gibi içerikler yer alıyor. Üstelik de film, platformun çocuk kategorisinde. Ancak filmde +18 uyarısı bulunuyor.

Emperyalizmin kültürel araçlarından biri olan dijital içerik platformu Netflix, Batı'nın tüketim kültürünün bir parçası olarak sürekli gündemimizde. Milyarlarca dolarlık bütçesiyle devasa bir içerik üretim gücüne sahip. Ürettikleri ile de Batı'nın yeni değerleri olan yalnızlaşma, LGBT, pedofili gibi ahlaki çürüme öğelerini toplumlara dayatıyor.

EŞCİNSEL KARAKTERLERİN ÖPÜŞME SAHNESİ VAR
Haziran ayında yayınlanan Nimona isimli yeni film de şaşırtmadı. Nimona isimli animasyon filmin ana karakterleri eşcinsel.

Film daha 4. dakikasında eşcinsel karakterlerin el ele tutuşmaları ile başlıyor. Film, topluma karşı güvensizlik ve toplumsal kurumlara dair yıkıcı söylemlerle ilerliyor. Batı kültürünün gençlere aşılamaya çalıştığı, toplumda 'normal' olandan farklı olma ve farklı olduğu için yalnız kalma, toplumdan ayrılma düşüncesi, karakterler aracılığıyla işleniyor.

Baştan sona kadar toplumsal kurumlar ile mücadele içinde geçen filmde bu düşünceler ana karakterlerden biri olan Nimona'nın ağzından "sistem çürümüş, kurum (filmde devlet olarak tasvir ediliyor) kapatılmalı", "normal olana göre kötü olalım" gibi söylemler, öfkeli bir biçimde dile getiriliyor. Toplumun ve insanların özünün kötü olduğu dolayısıyla da güvenilmez olduğunu sık sık dile getiren film, 82. dakikasında da eşcinsel iki ana karakterin öpüşmesi ve birlikte 'mutlu' olmaları ile son buluyor.

TAM BİR 'Z KUŞAĞI' ANLATISI
Filme adı verilen Nimona isimli karakter emperyalizmin, gençliğin önüne sürdüğü Z kuşağı aldatmasının bir özeti. Toplumdan farklı olma, farklı olduğu için yalnız kalma ve topluma karşı güvensizlik, nefret duygusu gibi Z kuşağı adıyla gençliğe ithaf edilen bütün özellikler, bu karakter aracılığıyla dile getiriliyor. Karakter, filmde toplumdan "intikam alma" düşüncesini dile getiriyor. Karakterin filmin sonunda öfke duyduğu toplumsal düzene karşı ise yaptığı tek şey, tıpkı dayatılan Z kuşağı gibi yerine yenisini koyma sorumluluğu olmadan yakıp yıkmak ve toplumdan kaçmak.

ANİMASYONDA SKANDAL REPLİKLER
Nimona'nın LGBT anlatımını nasıl önce çıkardığına dair repliklerden de örnek verelim.

Netflix'in Nimona'sının bir sahnesinde Ballister, Nimona'ya şekil değiştirmenin nasıl bir his olduğunu soruyor.

"Dürüst olmak gerekirse, yapmadığım zaman kendimi daha kötü hissediyorum" diye açıklıyor. "Sanki içim kaşınıyor. Sonra şekil değiştiriyorum ve özgürüm."

"Ya tutsaydın?" geri sorar.

"Ölürüm," diye şaka yaparak yanıtlıyor ve eklemeden önce: "Ölmezdim, kesinlikle yaşıyor olmazdım."

KÜRESEL ÇETE DE İŞ BAŞINDA
Aile yapısını hedef alan LGBT terörünün arkasında bildiğiniz gibi yine küresel çete var. Sapkınlığın çocuklara kadar indirilmesinden hiç rahatsız olmayan New York Times, skandal animasyon filmini öve öve bitiremedi. Birkaç kez manşetine taşıyan NYT, LGBT terörünün çocukları hedef aldığı animasyonu "mesaj filmi" diye tanımlıyor.

Yine NYT bir başka haberinde sapkınlığın yazarını öne çıkarıp, "Trans deneyimin unsurlarını araştırıyor. Film, trans haklarının giderek daha fazla saldırıya uğradığı bir dönemde bu temaları ön plana çıkarıyor" şeklinde ifadelerle LGBT terörünü övüyor.

Bir diğer sapkınlık savunucusu İngiltere merkezli Digital SPY yazarı Mireia Mullor ise Nimona'yı överken 'çığır açan bir film' olarak tanımlıyor. Aslında gelenekleri ve aile yapısını bozan bir ahlaksızlık olduğu halde Nimona'nın geleneklere meydan okuduğunu söylüyor.

LGBT TERÖRÜNE ABD'DEN TAM DESTEK
Sapkın LGBT terörüne karşı dünya çapında tepkiler sürmeye devam ederken geçtğimiz günlerde ABD Başkanı Joe Biden tepki çeken yeni bir skandala imza atmıştı.



SAPKIN LGBT TERÖRÜNE ÖVGÜLER YAĞDIRDI
Gökkuşaklarıyla süslenmiş sahnede duran ve gey gece kulübü saldırılarından kurtulanların ve transseksüel hakları savunucularının da dahil olduğu bir kalabalığa hitap eden ABD Başkan Joe Biden, Beyaz Saray'da şimdiye kadarki en büyük sözde 'onur ayı' kutlaması etkinliğine ev sahipliği yapmıştı. Sapkın LGBT terörüne övgüler yağdıran Biden, rezilliğe sahip çıkarak yeni yasalar çıkaracağının ilan etmişti.


"TRANS ÇOCUKLARI HEDEF ALAN YASAYA KARŞI DİRENMELİYİZ"
Devlet eliyle çocuk istismarını meşru gören ve sapkınlıklara arka çıkan Biden "Bazı eyaletlerde trans çocukları hedef alan yüzlerce kalpsiz yasaya karşı direnmemiz lazım" ifadelerini kullanmıştı.

Bilidiği üzere geçitğimiz günlerde ABD'nin California eyaletinde, okullarda haziranın sapkın eşcinsellere yönelik "onur ayı" olarak kabul edilmesinin görüşüldüğü toplantı sırasında karşıt gruplar arasında kavga çıkmıştı. Sapkın LGBT destekçisi gruplar, ellerinde gökkuşağı sembolleri ile tasarıya destek verirken, aileler ise "çocuklarımızı rahat bırakın" yazılı pankart ve tişörtlerle tasarıyı protesto etmişti.



KURUMLARDA YER VERECEK
LGBT terörünü meşrulaştırmak isteyen ABD Başkanı Biden "Lider ve başkan olarak, trans bireylerin ABD ordusunda hizmet vermesine yönelik yasağı kaldırmış olmaktan gurur duydum" açıklamasında bulunurken, Adalet Bakanlığı ve diğer kurumlarda çalışacak LGBT'li sapkın yetkililer atayacağını ilan etti.

Hatırlanacağı üzerine Rachel Levine ABD'nin ilk açık trans oramirali olmuştu.



KONGREY'E LGBT YASASI İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU
Sapkın LGBT terörünün koruma altına alınmasını isteyen Biden, Kongre'ye Eşitlik Yasası'nı geçirme çağrısında bulundu.



BEYAZ SARAY'DAN SKANDAL PAYLAŞIMLAR
Öte yandan sapkın etkinlik sonrası Beyaz Saray resmi Twitter hesabından skandal paylaşımda bulundu. Etkinlik ile ilgili görseller "Beyaz Saray'dan Mutlu Gurur!" başlığı ile paylaşılarak sapkınlık meşrulaştırılmaya çalışıldı.



EŞCİNSEL EVLİLİĞİN YOLU AÇILDI
Beyaz Saray diğer bir diğer paylaşım ise Biden'ın eşcinsel evliliğin yolunu açan Evliliğe Saygı Yasası'nın imzalandığını duyurdu. Söz konusu paylaşımda, "Başkan Biden, transseksüel birliklere yönelik yasağı kaldırarak, Evliliğe Saygı Yasasını imzalayarak, dönüşüm terapisine karşı mücadele ederek ve dünya çapında LGBT+ insan haklarını ilerleterek LGBT+ Amerikalılar için hizmet vermeye devam ediyor" ifadeleri kullanıldı.



DEVLET ELİYLE SAPKINLIK
ABD'de geçtiğimiz günlerde bir başka skandal ise devlet eliyle yapıldı. ABD Hava Kuvvetleri, sapkın askerlerin sözde "Onur Ayı"nı kutladı. Atılan mesajda, "ABD Hava Kuvvetleri, nesiller boyu LGBTQI+ hizmet üyelerini ve onların hava kuvvetlerimize katkılarını gururla takdir ediyor ve kutluyor." ifadelerine yer verildi.

SAPKIN LGBT TERÖRÜNE KARŞI DÜNYADA TOPYEKÜN MÜCADELE
Özellikle son zamalarda sapkın LGBT'lilere karşı dünya genelinde artan eylemler sonrası azgın azınlık farklı yollarla Müslümanları ve inanç sahibi diğer insanları baskı altına almaya çalışıyor.

Bunun sonra örneği ise Amerikalı yazar ve yorumcu Matth Walsh'ın 2022 yılında yayınladığı 'Kadın nedir?' isimli belgesel oldu. Belgesel LGBT lobilerinin hedefi oldu. Belgeselin yayınlandığı haber sitesi The Daily Wire, yıl dönümünde içeriği Twitter'dan da yayınlama kararı aldı. Belgeselde; Amerika'da çalışan çalışmayan, kadın erkek, genç yaşlı ve LGBT'lilere yöneltilen 'Kadın Nedir?' sorusuna cevap bulunamadı. Walsh, bu kez bilinen soruyu Afrika'da ilk kabilelerin soyundan olduğu iddia edilen Masai kabilesinin üyelerine sordu. Belgeselde oldukça ilginç anlar kayda alındı.

Söz konusu içerik yayına hazır olduğu günden bugüne tanıtım videoları dışında YouTube'un kısıtlama politikasıyla karşı karşıya kaldı. Belgeselin tamamı Netflix gibi YouTube'da da yayınlanamadı.

LGBT LOBİSİ TWİTTER'I DA ESİR ALDI
Twitter'da ise son günlerde 'Kadın Nedir?' belgeseli gündeme geldi. The Daily Wire haber sitesinin Twitter hesabı üzerinden yıl dönümünde yayınlanan belgesel tartışmalara sebep oldu. Süresi bir buçuk saat olan belgeselin yayınlanabilmesi için Twitter yetkilileri ile yapılan görüşmeler, yetkililerin belgeselin içeriğinden haberdar olana kadar oldukça olumlu ilerlerken, belgeselin verdiği mesaja dair bilgi sahibi olunduktan sonra sürecin tersine döndüğü öğrenildi.

The Daily Wire CEO'su Jeremy Boreing belgeselin Twitter tarafından sansürlendiğini ileri sürerek Elon Musk'a şikayette bulundu. Boreing, kullanıcıların içeriği izleyemediklerini, paylaşamadıklarını ve bir başka kişiyi etiketleyemediklerini belirtti.

BUNU KİM YAPTIYSA KOVULMALI
Amerikalı yönetmen Robby Starbuck ise Elon Musk'ı videonun erişimini sınırlamaya karışan herkese karşı önlem almaya çağırdı. Starbuck, "Bunu kim yaptıysa kovulmalı" dedi.

MUSK'IN CESUR KARARI: 'BUNU HER EBEVEYN İZLEMELİ'
Twitter'ın sahibi Elon Musk, 2 Haziran'da yayınlanan belgesele Twitter tarafından sansür uygulanmasının ardından başlangıçta gelen şikayetlere karşı tepkisiz kalmayı tercih ederken, cuma günü belgeseli alıntılayarak, 'Bunu her ebeveyn izlemeli' dedi ve içeriğe uygulanan erişim engeline dair tüm sansürleri kaldırdı.

TWİTTER'IN İÇERİK GÜVENLİĞİNDEN SORUMLU ŞEFİ ELLA IRWİN VE AJ BROWN İSTİFA ETTİ
Musk'ın bu paylaşımı sapkın LGBT'liler tarafından hedef gösterilirken, aile birliğinin korunmasını ve çocuklarına karşı LGBT propagandasının önüne geçilmesini önemseyen yüz binlerce kişi tarafından da desteklendi. Musk'ın sansürü kaldırtmasının ve yaklaşık 145 milyon takipçili hesabından belgesele verdiği desteğin ardından Twitter'ın içerik güvenliğinden sorumlu şefi Ella Irwin ve AJ Brown istifa etti.

170 MİLYON KİŞİ İZLEDİ
Belgesel 1 saat 35 dakika olmasına rağmen The Daily Wire tarafından paylaşıldı ve yayınlandığı dakikadan bugüne 170 milyonu aşkın kişi tarafından izlendi.


ARAMA MOTORU GOOGLE DESTEK VERİYOR
Teknoloji devi Twiter'ın aksine Google, sapkın LGBT'yi destekliyor ve sayfasında adeta festival gibi kutluyor. Google aramasına "LGBT" yazıldığı anda adeta sözde onu ayını kutlamak için rengarenk konfetiler patlatılıyor.

BABASINI PEDOFİLİ DİYE KAYDETMİŞ
Geçtiğimiz dönemlerde Hunter Biden'ın Iphone verilerinde, aile sohbet grubu ile yaptığı yazışmalar ifşa olmuştu. Ailesindeki her üyeyi adı ve soyadıyla kaydeden Hunter Biden'ın, ABD Başkanı babası Joe Biden'ı ise "Pedofil Peter, Pedo Peter" lakabıyla kaydetmesi dikkat çekmişti.. Joe Biden'ın daha önce bir internet sitesinde "Peter Henderson" mahlasıyla üyelik aldığı ortaya çıkmıştı. Peter Henderson, ABD'nin ünlü macera ve politik roman yazarı Tom Clancy'nin romanlarındaki bir Sovyet KGB ajanının adıydı.

ABD BAŞKAN ADAYI BİDEN İÇİN "TACİZCİ" İDDİASI
ABD Başkan adayı Joe Biden'ın yıllar önce Pizza Gate' ile ortaya çıkan taciz iddiaları sosyal medyada gündeme gelmişti. Farklı mekan ve zaman dilimlerinde, kameralar önünde çocuklara olan yaklaşımları örnek gösterilen Biden'in pedofili olduğu iddia edilmişti.

Söz konusu görüntülerde Senatörün genç kızı ile tanışan Biden'in genç kıza kaç yaşında olduğunu sorduğu kayıt esnasında işitilebiliyor, kızın 13 yaşında olduğunu öğrenen Biden "Ah 13 yaş…" diyerek yerine geri dönüyor. Fakat ilerleyen saniyelerde fotoğrafın çekileceği esnada, senatörün 13 yaşındaki kızı fotoğraf karesinde ortada görünsün diye annesine ve dolayısıyla hemen yanındaki Biden'e yaklaşıyor.



Fotoğraf çekimi bittiğinde, Biden'in aniden genç kızı kolundan tutarak kendisine doğru çekmeye çalışması, ardından kızın kulağına eğilerek anlaşılamayan bir şeyler fısıldaması, ardından kızı öpmeye çalışması -başaramaması- görüntülerde en fazla dikkat ve tepki çeken kısımlar olarak tanımlanabilir.

Beden dillerine baktığımızda Biden'in aşırı rahat ve samimi tavırları, genç kızın Biden'den uzak durmak için gayret sarfedişi, kızın babasının da bu yakınlaşmaya tanık olduktan sonra hoşnutsuz bir yüz ifadesine büründüğü dikkat çekiyor. El sıkışarak ortamdan ayrılma faslına geçildiğinde, adam kızına bu fasıla dahil olmak yerine hızla annesini takip ederek uzaklaşmasını söyleyen bir göz ifadesiyle kızın Biden'e daha fazla yaklaşmadan ortamı terk etmesini sağlıyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN