Irak'ı kimyasal silah bahanesiyle işgal eden, İran'ı nükleer silah çalışmalarını gerekçe göstererek kuşatan ABD bu kez de Türkiye üzerinde benzer bir algıya başladı.
ABD ve İsrail medyası, Türkiye'nin 'gizlice nükleer silah ürettiği' algısı oluşturmak amacıyla propagandaya hız verdi. En son ABD Ulusal Güvenlik Arşivi bazı eski belgeler üzerindeki gizliliği kaldırdı.
Bu belgelere ulaşıp yayınlayan ABD merkezli Foreign Policy (FP), "Türkiye'nin Uzun Zamandır Nükleer Hayalleri Var" başlıklı bir haber yayımladı. Haberin spotunda "Ankara, 1960'lı yıllardan beri nükleer silah geliştirmeyi düşünüyor" ifadelerine yer veren FP'nin devamında ise, Erdoğan'ın nükleer silah çıkışını ima ederek "Türkiye'nin nükleer bomba isteği yeni değil" yorumunda bulunması dikkat çekti.
İSTANBUL'A REAKTÖR
Yeni Şafak'ın haberine göre, Foreign Policy, yayımladığı 1966 tarihli belgede, ABD Büyükelçisi Parker T. Hart imzasıyla ABD Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen bir bilgi notunu paylaştı.
Belgedeki iddiaya göre, Türkiye Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nden yetkililer, "General [Refik] Tulga ve ODTÜ Fizik Profesörü Ömer İnönü'den bir Atom Bombası geliştirme programı başlatmaları için işbirliği yapmalarını istedi."
Aynı belgenin devamında o dönem için İstanbul'da 200 megawattlık bir nükleer reaktör kurulması planlandığı iddia edildi.
İSRAİL DE ALGI OPERASYONUNA DESTEK VERDİ
İsrail'de de son 1 aydır Türkiye'nin nükleer silah peşinde olduğu iddiasının yer aldığı haber ve yorumlara yer verilmesi dikkat çekiyor. Bu haberlerden birisine İsrail yönetimine yakınlığıyla bilinen Ulusal Güvenlik Araştırma Merkezi imza attı. Merkez yayınladığı bir raporda Türkiye'nin ''askeri nükleer teknoloji geliştirme niyetinde olduğunu'' öne sürdü.
Durumun yalnızca İsrail için değil, dünya süper güçleri için de tehdit oluşturduğu vurgulanan raporda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk silah endüstrisinin kalkınmasına büyük önem verdiği belirtilerek, ''Son yıllarda Türk silah endüstrisi çok ilerleme kaydetti. Erdoğan'ın açıklamaları, Türkiye'nin nükleer bir kabiliyete ulaşma vizyonunu yansıtıyor'' ifadelerine yer verildi. Rusya ile kurulan nükleer santrale dikkat çeken merkez, bu çalışmalar sırasında Türkiye'nin askeri nükleer yeteneklerini geliştirebileceği imasında bulundu.
