PENTAGON HESAPLARINA TWİTTER KORUMASI
Twitter Dosyaları'nın 8. ifşaatında Twitter'ın ABD ordusunun talebi üzerine Orta Doğu'daki psikolojik harp operasyonları hesaplarına dahili koruma sağladığı ve bunlara onaylı hesap (mavi tik) özelliği verdiği ortaya çıktı.
İfşaatın 8'incisi Intercept haber sitesinin muhabiri Lee Fang tarafından yapıldı.
Fang, Twitter hesabından yaptığı paylaşım dizisinde, Twitter ile ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) arasında CENTCOM'un psikolojik harekatlarının parçası olan hesapların şikayet gibi durumlara karşı koruma listesine (beyaz liste) alınmasını ve bu hesaplara onaylı hesap işareti verilmesine ilişkin yazışmaları ifşa etti.
Twitter yöneticilerinin yıllarca şirketin platformunda hükümet destekli gizli propaganda kampanyalarını tespit etmek ve engellemek için çaba sarf ettiğini iddia ettiğini ancak perde arkasında, şirketin ABD ordusunun talebi üzerine bazı psikolojik harekat hesaplarını beyaz listeye alarak dahili koruma sağladığını yazan Fang, CENTCOM'un, Yemen, Suriye, Irak, Kuveyt ve Orta Doğu'nun genelinde insanların fikirlerini şekillendirmek için üretilen içerikleri yaymak için Twitter'ın korumaya aldığı bu hesapları kullandığını kaydetti.
Fang, CENTCOM'un önce bu hesaplarla doğrudan bağlantısını kamuya açık bir şekilde gösterdiğini ancak zamanla taktik değiştirerek bu hesaplarla ilişkisini gizlemeye başladığını aktararak Twitter ile ABD ordusu ilişkisinin 5 yıl öncesine gittiğini yazdı.
Muhabir Fang, o dönemde Twitter'ın DEAŞ ve Orta Doğu'da faaliyet gösteren diğer terör örgütleriyle ilgili kötü niyetli faaliyetleri tespit etmeyi amaçlayan genişletilmiş bir kötüye kullanım tespit sistemi oluşturduğunu ve bunun dolaylı bir sonucu olarak ABD ordusu tarafından kontrol edilen ve terör yanlısı gruplarla sık sık angaje olan hesapların otomatik olarak "spam" olarak işaretlendiğini kaydetti.
Fang, başka bir hesabın ise Kuveyt'teki yasal konuları gündeme taşıdığını paylaştı.
Pentagon'un bu geniş faaliyetinden Twitter'ın üst yönetiminin de haberdar olduğunu belirten Fang, Twitter'dan Lisa Roman adlı bir yetkilinin bir Pentagon yetkilisine gönderdiği e-postayı paylaştı.
TWİTTER'IN FBI, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, CIA VE PENTAGON DAHİL ÇEŞİTLİ DEVLET KURUMLARIYLA İŞBİRLİĞİ
Taibbi, Twitter Dosyaları'nın 9. kısmında Twitter'ın FBI, Dışişleri Bakanlığı, CIA ve Pentagon dahil çeşitli devlet kurumlarıyla işbirliği içinde gözetim ve sansür uyguladığını paylaştı.
Taibbi, Twitter'ın çok sayıda devlet kurumuyla yoğun bir iletişim ağı olduğunu kaydederek 29 Haziran 2020'de FBI'ın San Francisco'daki ajanlarından Elvis Chan'ın bir Twitter yetkilisine, "Diğer devlet kurumunu bir konferanstan haberdar edip, davet etmesine müsaade var mı?" diye sorduğu elektronik postayı yayımladı.
Chan'ın "diğer devlet kurumundan" kastının CIA olduğunu ifade eden Taibbi, ileti sayesinde eski Twitter yöneticilerinden birinin eski CIA ajanı olduğunun anlaşıldığını yazdı.
Twitter üst yetkililerinin kendi aralarında eski bir CIA ajanının bulunduğundan haberdar olup olmadıklarını sorguladıkları e-postaları de ifşa eden Matt Taibbi, şirketin eski hukuk danışmanlarından Stacia Cardille'ın söz konusu ajandan haberdar olduğu ve "Bu konudaki sessizliğimin anlaşıldığını umuyorum" ifadesine yer verdiği e-postayı paylaştı.
DIŞ İLİŞKİLERDEN İÇ MESELELERE KADAR TWİTTER'A MÜDAHALE
Öte yandan ABD hükümetinin yalnızca Twitter ile değil, neredeyse tüm büyük teknoloji şirketleri ile sürekli temas halinde olduğunu iddia eden Taibbi, Facebook, Microsoft, Verizon, Reddit, Pinterest gibi şirketlerin de bunlar arasında yer aldığını savundu.
Hükümet ortaklarının bu denetimleriyle Twitter'ın "özgürlük penceresini kapattığı" görüşünü ifade eden Taibbi, istihbarat kurumlarının "Maduro yanlısı", "Küba yanlısı", "Rusya yanlısı" şeklinde binin üzerinde Twitter kullanıcısını içeren listeleri şirketle paylaştığını belirtti.
"TWİTTER DOSYALARI"NDA KOVİD-19 DETAYI
Zweig aracılığıyla yapılan 10. ifşaatta, Twitter'ın, ABD hükümetinin söylemleriyle çelişen bilgileri sansürleyerek hükümetle aynı fikirde olmayan doktor ve uzmanları itibarsızlaştırarak Kovid-19 salgınına ilişkin tartışmalara müdahale ettiği ortaya çıktı.
Twitter'ın eski yönetiminin Kovid-19 salgınına yönelik içeriklere dair iç yazışmalarını paylaşan Zweig, ABD yönetimlerinin sadece Twitter'a değil aynı zamanda Facebook, Google ve Microsoft'a da Kovid-19 salgınına ilişkin tartışmalar konusunda baskı uyguladığını yazdı.
David Zweig, Biden yönetiminin Twitter ile yaptığı ilk toplantının konusunun Kovid-19 olduğunu ve toplantının ana gündeminin aşı karşıtı hesaplara müdahale olduğunu kaydetti.
TRUMP'IN VİRÜSTEN KURTULMASININ ARDINDAN YAPTIĞI PAYLAŞIM DA TARTIŞILDI
Zweig, Kovid-19 testi pozitif çıkan Trump'ın, Walter Reed askeri hastanesindeki tedavisinin ardından taburcu edildikten sonra, "Gayet iyiyim. Kovid'den korkmayın ve hayatınızı domine etmesine müsaade etmeyin." şeklindeki paylaşımının da şirket içinde tartışıldığını yazdı.
Twitter yetkililerinden birinin "Kovid'den korkmayın" ifadelerinin şirketin politikasını ihlal edip etmediğini sorduğu ve bunun bir dezenformasyon olmadığı, sadece bir temenni olduğu şeklinde yanıt aldığı da Zweig'in paylaşımları arasında yer aldı.
ELON MUSK, ABD'NİN TWİTTER'DAN 250 BİN HESABIN KAPATILMASINI İSTEDİĞİNİ AÇIKLADI
"Twitter Dosyaları" ifşaatının 11'incisi ise Taibbi'nin, ABD makamlarının, Twitter'dan 250 bin hesabın kapatılmasını istediğini açıklamasıyla ortaya çıktı.
Gazeteci Taibbi, ABD Küresel Etkileşim Merkezi (GEC) raporunun ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) verilerine dayandığına işaret ederek kapatılması istenen hesaplar arasında "2 veya daha fazla" resmi hesabın da bulunduğunu kaydetti.
Taibbi, Twitter'ın Amerikalı yetkililerden "hoşlarına gitmeyen" kişilerin hesaplarının askıya alınması için çeşitli "şaşırtıcı" talepler de aldığını ileri sürdü.
Elon Musk bir süredir devam eden, Twitter'ın kurum içi belgeleri araştıran ve Twitter'da paylaşan bir grup gazetecinin bu ifşalarını destekliyor.
Musk ve bağımsız gazetecilerin, "Twitter Dosyaları" olarak adlandırılan bu tweet dizileri, Twitter'ın eski yönetiminin, siyasi görüşleri nedeniyle muhafazakarları kasıtlı olarak susturduğunu kanıtlama çabası olarak değerlendiriliyor.