Burada göstericiler adına hazırlanan yazılı açıklamayı okuyan İbrahim Hatit, Beyrut Limanı patlamasıyla ilgili gerçeklerin ortaya çıkması gerektiğini söyledi.
Gerçeklerin ortaya çıkarılması için hiç kimsenin kayırılmaması çağrısında bulunan Hatit, "Çetelerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz ve hepsiyle mücadele ediyoruz." dedi.
BEYRUT LİMANI'NDAKİ PATLAMA VE SORUŞTURMA SÜRECİ
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de, patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti. Patlamada yaklaşık 200 kişinin hayatını kaybettiği, 6 binden fazla kişinin yaralandığı ve 300 bin kişinin patlama nedeniyle yerinden olduğu açıklanmıştı.
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını söylemişti.
Patlamayı soruşturan yargıç Fadi Savvan, 10 Aralık'ta Başbakan Hassan Diyab'ın yanı sıra eski Maliye Bakanı Ali Hasan Halil, eski Bayındırlık ve Ulaştırma bakanları Gazi Zuaytir ile Yusuf Finyanus'u, "yüzlerce kişinin yaşamını yitirmesine ve yaralanmasına yol açan ihmal ve kusur" ile suçlamıştı.
Başbakan Diyab ve eski bakanların "görevi ihmal" ile suçlanması, ülkede tartışma konusu olmuştu.
Lübnan Temyiz Mahkemesi de eski Maliye Bakanı Halil ve eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Zuaytir'in talebi üzerine Beyrut Limanı'ndaki patlamanın soruşturulması görevini yargıç Savvan'dan almıştı.
Temyiz Mahkemesinin kararından 2 gün sonra 20 Şubat'ta ise Adalet Bakanı Marie-Claude Najm, soruşturmaya yargıç Tarık el-Bitar'ı atamıştı.
Yargıç Bitar'ın göreve gelmesinin ardından 15 Nisan'da 6 kişi ve 23 Haziran'da 7 kişi olmak üzere, soruşturma kapsamında gözaltına alınanların 13'ü salıverilmişti.