Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi "ABD'deki ırkçılık ve polis şiddetini" ele alacak

Kovid-19 salgını nedeniyle askıya alınan BM İnsan Hakları Konseyinin 43'üncü oturumu yeniden başladı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi (İHK), Afrika ülkelerinden gelen talep üzerine ABD'deki ırkçılık ve polis şiddetini acilen görüşme kararı aldı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :15 Haziran 2020 , 14:06 Güncelleme Tarihi :15 Haziran 2020 , 14:07
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi ABD’deki ırkçılık ve polis şiddetini ele alacak

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tehdidi nedeniyle ikinci duyuruya kadar süresiz askıya alınan İHK'nin 43'üncü oturumu, İsviçre'nin Cenevre kentinde yeniden başladı.

Kovid-19'a karşı hijyen tedbirlerinin dikkat çektiği ve ülke temsilcilerinin maske taktığı İHK'de, Burkina Faso, Afrika ülkeleri adına ABD'deki "sistematik ırkçılık, polis vahşeti ve barışçıl protestolardaki şiddetin" görüşülmesi talebinde bulundu.

Afrika ülkelerinin İHK'ye sunduğu talebe ilişkin mektupta, "George Floyd'un ölümü maalesef münferit bir olay değildi." ifadesine yer verildi.

BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı Avusturyalı Elisabeth Tichy-Fisslberger'in konunun bu çarşamba ele alınması teklifi, 47 üyeli İHK'de talep kabul edildi. ABD'nin daha önce üyeliğini çektiği Konsey'de, karara itiraz eden ülke olmadı.

BM İnsan Hakları Konseyinin 43'üncü oturumu 12 Mart'ta, Kovid-19 tehdidi nedeniyle ikinci bir duyuruya kadar süresiz askıya alınmıştı.

Konsey'in 43. oturumu, 19 Haziran Cuma, farklı ülkelerdeki insan hakları durumlarına ilişkin karar tasarılarının oylanmasıyla sona erecek.

BM İNSAN HAKLARI KONSEYİ

BM İnsan Hakları Konseyi 2006'da kuruldu. BM üyesi ülkeler, İnsan Hakları Konseyi üyeliğine BM Genel Kurulunca 3 yıllığına seçiliyor. Türkiye'nin de Konsey'de "gözlemci" statüsü bulunuyor.

47 üyesi bulunan BM organı, insan hakları konularını görüşmek üzere her yıl 3 kez toplanıyor.

Konsey oturumları sırasında, karar tasarıları da görüşülüyor ve kabul ediliyor ancak BM İnsan Hakları Konseyinin kararları "tavsiye" niteliği taşıyor ve kararların yasal bağlayıcılığı bulunmuyor.

Konseyin aldığı kararlar, ülkeler üzerinde uluslararası baskı da oluşturabiliyor.