Kılıçdaroğlu'nun, Türkiye'yi "yeniden uygar dünyanın bir parçası" yapmak için ABD, NATO ve Avrupa Birliği ile ilişkileri yeniden inşa edeceğinden söz edildi.
TIME'IN DA İNANCI YOK ASLINDA: "UMUTSUZ VAKA" KILIÇDAROĞLU!
Time haberinde Erdoğan'ın 2017 yılında Anayasa referandumundan sonra Başkanlık Sistemi'ne geçişini "iktidar gaspı" olarak nitelendirilirken, dergi "umut" gibi gösterdiği Kılıçdaroğlu'nun aslında "umutsuz vaka" olduğunu "Ancak tek sorun, kısa boylu, mülayim, 74 yaşındaki Kılıçdaroğlu'nun bırakın Türk hükümetini, kalabalık bir market kuyruğuyla bile baş edebilecek gibi görünmemesidir." ifadesiyle de itiraf ediyor.
Time'ın haberinde yer alan Kılıçdaroğlu güzellemelerinden bazıları şöyle:
KEÇİ YETİŞTİRDİ, OKULA YALINAYAK GİTTİ
'Sakin' tanımı, onu ifade etmenin bir yolu. Güleryüzlü ve ölçülü; sevimsiz kelime oyunlarına kıkırdıyor, konuşmadan önce dikkatlice düşünüyor ve özel hayatı da dahil olmak üzere en hafif pırıltılı şeylerden bile bahsetmekten kaçınıyor.
Kendi web sayfasında, bir zamanlar 'yılın bürokratı' seçilmiş olmasıyla övünüyor. Küçücük mutfağında bir bardak çay eşliğinde görüntülü mesaj kaydetmeyi güdük konuşmalar yapmaktan daha çok seviyor. Eşi Selvi, "Kemal asla sesini yükseltmez, asla bağırmaz. Onunla düzgün bir tartışmaya bile giremezsiniz" diyor.
Cumhurbaşkanlığını kazanmak, Türkiye'nin doğusundaki uzak Tunceli bölgesinde yoksulluk içinde başlayan bir hikayenin mükemmel sonu olacaktır. Kılıçdaroğlu, ıssız bir dağ köyü olan Ballıca'da 9 kişilik bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Keçi yetiştirip okula yalınayak yürüyerek giderken, babası keçileri çeşitli memuriyet görevleriyle geldiği bir dizi kasabaya taşımak zorundaydı.
Geleneksel bir halk çalgısı olarak sazı çalan, yüksek sesle kitap okuyan Kemal, liseyi birincilikle bitirdi. Öğretmen olmayı hayal ediyordu. Ankara'daki üniversitede sol görüşlü protestolarda aktif rol aldı ve vergi müfettişi olarak mezun oldu. Memleketinden bir kuzenle evlendi, sonra Sosyal Güvenlik Kurumu müdürlüğüne kadar yükseldi.
ANKETLERDE ÖNDEYMİŞ!
"1999 depreminden sonra 2003'te yetkin yönetişim vaadiyle göreve gelen Erdoğan, yüksek faizin 'tüm kötülüklerin anası' olduğu ısrarıyla bir hayat pahalılığı krizi yarattı. Çoğu iktisatçının tavsiye ettiği gibi yükseltmek yerine, onları düşürmeye devam etti ve geçen yıl bir noktada enflasyonu şaşırtıcı bir şekilde yüzde 85'e çıkardı. Çoğu ankette önde olan Kılıçdaroğlu, Erdoğan dönemini bitirme konusunda ciddi şansı olan ilk aday. Parlamenter hükümet sistemini geri getirme ve hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etme taahhüdünün arkasında huysuz ve ideolojik olarak farklı bir muhalefeti birleştirdi."