Başkent Yeni Delhi'de Pazartesi günü hava sıcaklığı 48 dereceye çıktı. Racastan eyaletine bağlı Çuru kenti de 50 dereceyi aşan sıcaklıkla dünya üzerindeki en sıcak yer oldu.
Güneyde ülkenin finans ve iş merkezi Mumbai'ye yaklaşık 400 kilometre mesafedeki bölgelerde onlarca köy terk edilmiş durumda. Susuzluk nedeniyle hasta ve yaşlıların dışında nüfusun yüzde 90'ının evlerini terk ettiği belirtiliyor.
2000 KİŞİLİK KASABADA 10-15 KİŞİ KALDI
İngiliz Guardian gazetesi, Maharaştra eyaletine bağlı Beed kenti yakınlarındaki 2000 nüfuslu Hatkarvadi kasabasında sadece 10-15 kişinin kaldığını aktardı.
Bölgede hava sıcaklığının 45 dereceye ulaşmasından sonra kuyuların tamamen kuruduğu haber veriliyor. Hint yetkililer, Aralık'tan beri devam eden kuraklığın etkilerinin 1972'de 25 milyon kişiyi etkileyen kıtlıktan daha ağır olduğunu söylüyor.
Kuraklığın Karnataka ve Maharaştra'da toplam sekiz milyon çiftçiyi etkilediği, köylülerin her gün su kavgası yaşadığı belirtiliyor.
Kuraklık nedeniyle çok sayıda hayvanın telef olduğu, mısır, soya, pamuk, misket limonu ve baklagiller hasadının yapılamadığı için bölge ekonomisinin darbe aldığı bildiriliyor.
5 YILDA 4700 ÇİFTÇİ İNTİHAR ETTİ
Büyük Okyanus'taki hava akımının tersine dönmesiyle oluşan hava-atmosfer olayı El Nino ve küresel ısınmanın dünya genelinde kuraklıkların daha ağır ve daha sık görülmesine neden olduğuna dikkat çekiliyor. Bu durumun, kurak bir ülke olan Hindistan'ı daha fazla etkilediği vurgulanıyor.
Bilim insanları, küresel ısınma ve nüfus artışıyla sıcaklıkların yükselmeye devam edeceğini ve ülkede su sıkıntısının daha da ağırlaşacağını söylüyor.
Hindistan'ın en kurak bölgesi olan Maratvada'da son beş yılda 4700'den fazla çiftçi intihar etti. Sadece geçen yıl intihar eden çiftçilerin sayısı 947.
'İNEKLER BİLE SUYU İÇMİYOR'
Beed kentinde içme suyunun tamamen tükendiği, insanların çamaşırlarını, bulaşıklarını yıkayamadıkları ve tuvaletlerinin sifonunu çekemediği belirtiliyor. Halkın kirli su tüketmeye başlaması nedeniyle hastaneler ishal vakalarıyla baş etmekte zorlanıyor.
Guardian'a göre, parası olanlar, tonu yaklaşık beş dolara tankerle su getirtiyor.
Ancak kurumuş barajlar ve göllerin dibinden çekilen bu çamurlu ve tuzlu suları tüketenlerin çoğunun hastaneye kaldırıldığı, ineklerin bile bu suyu içmediği söyleniyor.
'TUVALETİMİZİ DIŞARIDA YAPABİLMEK İÇİN HAVANIN KARARMASINI BEKLİYORUZ'
Uşa Cadha adlı bir Şivacinagar sakini, "Artık tuvaleti kullanamıyoruz. Suyu satın almak zorunda kaldığımız için 5-10 litre suyu tuvalet için harcayacak gücümüz yok. Tuvaletimizi dışarıda yapabilmek için havanın kararmasını bekliyoruz" dedi.
Bu yıl az yağış kaydedilmesi nedeniyle Mayıs sonu itibariyle ülkenin yüzde 43'ü kuraklığın etkisi altında. 2015'ten beri, 2017 hariç her yıl kuraklık yaşanıyor.
Sadece Maharaşta eyaletinde 20 bin köyde içme suyu sorunu yaşanıyor.
Bölgede 35 büyük baraj tamamen kurudu. Bin kadar küçük barajda su seviyeleri yüzde 8'in altına indi. Bu barajlara su veren nehirler çorak topraklara dönüştü.
'2020'YE KADAR 21 KENTTE YERALTI SU KAYNAKLARI TÜKENECEK'
Hindistan'ın su ihtiyacının yüzde 40'ını karşılayan yeraltı suları hızla azalıyor.
Geçen yıl yayımlanan bir rapora göre aralarında Yeni Delhi, Bengaluru, Çennai ve Haydarabad'ın da bulunduğu 21 kentte 2020'ye kadar yeraltı su kaynaklarının tamamen tükeneceği öngörüsünde bulunuldu.
Yaklaşık bir milyar 300 milyon nüfuslu Hindistan'da halkın yüzde 40'ı bu kentlerde yaşıyor.