İslam karşıtı Geert Wilders’in adamı Mossad’a takıldı! İsrail doğumlu milletvekili bakan olamadı

Hollanda'da İslam karşıtı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in Göç ve İltica Bakanlığına önerdiği Tel Aviv doğumlu Gidi Markuszower'ın İsrail ve Mossad'a yakınlığı sebebiyle güvenlik soruşturmasını geçemedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :17 Haziran 2024 , 12:58 Güncelleme Tarihi :17 Haziran 2024 , 15:16
İslam karşıtı Geert Wilders’in adamı Mossad’a takıldı! İsrail doğumlu milletvekili bakan olamadı

Hollanda'da İslam karşıtı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in, yedi aylık hükümet kurma çabaları sonuçsuz kalmaya devam ediyor. Son olarak Wilders'in bakan yapmaya çalıştığı İsrail doğumlu milletvekili de güvenlik soruşturmasına takıldı.

 İslam karşıtı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders İslam karşıtı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders

İKTİDAR OLAMADAN YIPRANDI

Kasım 2023'te düzenlenen seçimlerde partisi birinci çıkan Wilders, son yedi ayda koalisyon hükümeti kurulması sürecinde çoğunlukla geri adımlarla neticelenen hamleleriyle henüz iktidar olmadan yıpranma sürecine girdi.

Wilders'in Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından diğer aşırı sağcı partilerle ittifak kurma çabası da başarısızlıkla sonuçlandı.

Kasım 2023'teki Hollanda seçimlerinden açık farkla birinci çıkarak İslam karşıtlığı ve İsrail dostluğu üzerine kurduğu siyasi kariyerinde çok önemli bir aşamaya gelen Wilders, son yedi ayda neden olduğu krizlerle destek kaybetmeye başladı ve Hollanda'da 6 Haziran'da düzenlenen AP seçimlerinde ikinci sıraya geriledi.

SAĞ'DA SANCILI KOALİSYON

Hollanda'da 22 Kasım 2023'te yapılan erken genel seçimlerde yüzde 23,5 oyla 37 sandalye kazanan Wilders önderliğindeki PVV, 24 sandalye ile üçüncü sırayı alan Dilan Yeşilgöz liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), 20 sandalye ile dördüncü sıraya yerleşen Pieter Omtzigt liderliğindeki Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) ve 7 sandalye ile altıncı sırayı alan Caroline van der Plas liderliğindeki Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisinin (BBB) dahil olduğu "sağ koalisyon"un hükümet kurma çabaları sancılı şekilde sürüyor.

İSTİFA ETMEK ZORUNDA KALDILAR

Wilders'in hükümet kurmaya çalıştığı isimler tek tek istifa ediyor. Seçimlerin ardından koalisyon olasılıklarını araştırmakla görevlendirilen eski içişleri bakanlarından Ronald Plasterk'in çabaları sonuçlanmazken Wilders, Plasterk'in kurulacak sağ hükümetin başbakanı olmasını destekledi.

Başbakanlık için Wilders'in desteğini alan Plasterk, hakkında geliştirilen kanser tedavisi patenti üzerinden elde edilen gelirle ilgili skandalın ortaya çıkmasının ardından 20 Mayıs'ta başbakanlık görevi için adaylıktan çekildiğini açıkladı.

Wilders'in adı usulsüzlük ve skandallara karışan bir başka adayı ise PVV Senatörü Gom van Strien oldu.

Plasterk'ten önce hükümeti kurmakla görevlendirilen PVV senatörlerinden Van Strien, koalisyon adayı partilerle tek bir görüşme yapamadan istifa etmek zorunda kaldı.

Van Strien, 2009 yılına kadar yöneticiliğini yaptığı Utrecht Üniversitesi Hastanesi'nin yan kuruluşunda usulsüzlüklere karıştığı iddiasının ardından görevden çekildi. Mali İstihbarat ve Soruşturma Servisi (FIOD) geçen ay, Van Strien'in evinde arama yaptı.

Van Strien, Hollanda tarihinde hükümet kurmakla görevlendirilen yetkililer arasında en kısa süre görevde kalan kişi oldu.

IRKÇILIK VE YOLSUZLUKLARA KARIŞTI

Kasım seçimlerinden önce de Wilders'in partisindeki çok sayıda yetkilinin adı ırkçılık veya yolsuzluklara karıştı.

Delfzijl Belediyesinin PVV'li meclis üyesi Emil Smeding, 2018'de Ter Apel'deki iltica başvuru merkezinde çıkan yangına ilişkin Facebook'ta yer alan habere "Benzinle söndürün" yorumunu yapmasının ardından istifa ederken Wilders, ırkçılık yaptığı gerekçesiyle Rotterdam'daki PVV üyesi Géza Hegedüs'u görevden aldı.

Wilder'in partisi PVV'nin sözcülerinden Michael Heemels, 2016'da partinin parasını zimmetine geçirdiği gerekçesiyle mahkum olurken PVV'nin Almere'deki meclis üyesi René Eekhuis, partiden kendi hesabına para aktardığı gerekçesiyle ihraç edildi.

GÜVENLİK SORUŞTURMASINDAN KALDI

Wilders'in geri çekmek zorunda kaldığı son adayı ise Göç ve İltica Bakanlığına önerdiği Tel Aviv doğumlu İsrailli PVV Milletvekili Gidi Markuszower oldu.

İsrail'i sık sık ziyaret eden ve bu ülkeyle dostluğunu defalarca dile getiren Wilders, kabineye sokmak istediği İsrail yanlısı Markuszower'in adaylığını geri çekmek zorunda kaldı.

Ülke basınında Markuszower'in, İsrail'e ve istihbarat servisi Mossad'a yakınlığı sebebiyle güvenlik soruşturmasını geçemediği aktarılırken Wilders, X hesabından yaptığı paylaşımda, Markuszower'ı hakkındaki incelemenin içeriği sebebiyle bakan adaylığından geri çektiğini açıkladı.

Hollanda İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatının (AIVD) güvenlik soruşturmasından geçemeyen Markuszower'in PVV'de kalmasına göz yuman Wilders, Markuszower'in hükümette başbakan yardımcısı olarak da görev yapmasını planlıyordu.

Wilders'in, Markuszower yerine Göç ve İltica Bakanlığına önerdiği PVV'li Milletvekili Marjolein Faber'in ismi, koalisyon ortağı diğer partiler tarafından tartışılmaya devam ediyor. Koalisyondaki partiler, Faber'in görüşlerinin aşırı sert ve demokratik değerlere uygun olmadığını belirtirken adaylığının da Wilders'in başını ağrıtması bekleniyor. Hamas karşıtı ve İsrail destekçisi söylemleriyle bilinen Faber, Birleşmiş Milletler (BM) karşıtı söylemleriyle de dikkati çekiyor.

WILDERS'İN PARTİSİ OY KAYBETTİ

Kasım ayında düzenlenen genel seçimleri açık ara önde tamamlayan Wilders'in partisi PVV, yaklaşık 6 ay sonra yapılan AP seçimlerinde büyük oranda oy kaybederek ikinci sıraya geriledi. Hollanda'daki AP seçimlerinde eski Avrupa Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın liderliğindeki İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol (Groen Links-GL) ittifakı yüzde 21,6 oyla birinci sırada yer alırken Kasım 2023'teki genel seçimlerde yüzde 23,5 oya ulaşan PVV, AP seçimlerinde yüzde 17,7'de kaldı.

İSLAM KARŞITI TEKLİFLERİNİ GERİ ÇEKTİ

İsrail'i "Batı'nın İslam'a karşı ilk savunma hattı" olarak nitelendiren ve Kur'an-ı Kerim'in Hollanda'da yasaklanmasını isteyen Wilders, PVV'yi kurduktan sonra İslam karşıtı faaliyetlerine hız vermişti. Koalisyon sürecinin başlamasıyla birlikte, İslam karşıtı söylemlerinin tonunu değiştirirken 2018'de ülkedeki camilerin ve İslam okullarının kapanmasını, Kur'an-ı Kerim ile burkanın yasaklanmasını içeren "İslami ifadelerin yasaklanması" başlığıyla sunduğu kanun teklifini geri çekti.

Wilders, ayrıca çifte vatandaşlığı bulunanlara seçme ve seçilme hakkı verilmemesini ve DEAŞ üyelerinin yargılanmadan 6 ay gözaltına alınabilmesini içeren tekliflerini de geri aldı. Uzmanlar, Wilders'in yeni koalisyon hükümetinin kurulmasına engel oluşturmaması amacıyla bu yasal düzenleme girişimlerinden geri adım attığını ifade ediyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN