Soykırımcı İsrail abluka altına alarak dünyanın en büyük açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze'yi 7 Ekim'den bu yana 122 gündür aralıksız devam eden saldırılarıyla dünyanın en büyük mezarlığı haline getirdi.
Soykırımcı İsrail abluka altına alarak dünyanın en büyük açık hava hapishanesine çevirdiği Gazze'yi 7 Ekim'den bu yana 122 gündür aralıksız devam eden saldırılarıyla dünyanın en büyük mezarlığı haline getirdi.
Gazze Şeridi'nde Filistinli çocuklar, aileleri ve kendileri için bedenlerinden büyük zorlukları göğüslemek durumunda kalıyor.
Bu çocuklardan biri de İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü, zorla aç ve susuz bıraktığı Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya Mülteci Kampı'nda derme çatma bir çadırda ailesiyle yaşayan 12 yaşındaki Abdullah Salah.
Çocukluğunu yaşaması gereken bir dönemde Salah, açlık ve susuzluğun gölgesinde hayatın zorluklarıyla mücadele ediyor.
Salah, Gazze'de abluka ve saldırı nedeniyle una alternatif olarak hayvan yemi kullanılmaya başlandığı bir dönemde kendisi ve ailesi için her ne kadar yiyecek bir şeyler elde etmek için uğraşsa da çoğu zaman eli boş olarak çadırına geri dönüyor.
600 BİN KİŞİ KITLIKLA KARŞI KARŞIYA
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, Gazze'nin kuzeyinde yaklaşık 600 bin kişi kıtlık, hastalıkların yayılması ve İsrail bombardımanı nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya.
Birleşmiş Milletler (BM) de daha önce yaptığı açıklamada Gazze Şeridi'nde 2,3 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.
YAPRAK VE KAĞIT ATEŞİNDE SAATLERCE PİŞEN ÇORBA
Barınma merkezinde kaldıkları çadırın önünde bir grup arkadaşıyla oturan Salah, orta büyüklükteki bir tencerede 20 kişilik ailesi ve yakınlarına mercimek çorbası pişiriyor.
Yakıt ve gazın olmayışı nedeniyle etraftan topladığı yaprak ve kağıtlarla çorbayı pişirmeye çalışan Salah, ateşin zayıf olması nedeniyle saatlerce çorbanın başında beklemek zorunda kalıyor.
Salah, dünyadaki diğer çocuklar gibi bahçelerde, yeşil parklarda ve oyun alanlarında oynayarak normal bir hayat hayal etse de İsrail onu ve akranlarını güzel olan her şeyden mahrum bıraktı.
Babasını ve aile büyüklerini İsrail saldırılarında kaybeden Salah, yemek pişirirken yaprakların yakılmasıyla ortaya çıkan dumanın, etrafında toplanan çocukları olumsuz etkilediğini söyledi. Sabah erkenden kalktığını, çadırı temizlediğini, ardından hemen yiyecek arayıp pişirmeye başladığını anlatan Salah, ekmek yapmak ve yiyecek elde etmek için un ve gıdaya erişmenin artık çok zor olduğunu dile getirdi.
YAŞAM İÇİN GEREKLİ İHTİYAÇLAR BULUNMUYOR
Salah, "Yakacak odun yok, gaz yok, yiyecek yok, un yok, burada hiçbir şey yok." diyerek, Gazze'nin kuzeyinde yaşayanların hayatta kalabilmek için büyük bir sabır gösterdiğini vurguladı.
Barınma merkezlerinde su çok kısıtlı olduğu için küçük ve yorgun bedeniyle uzun mesafelerden bidonlarla su taşıyan Salah, "Burada un ve yemeği bırakın su dahi bulamıyoruz. Kanalizasyon suları barınaklara ve sokaklara sızıyor. Bu da durumu daha da kötüleştiriyor." dedi.
Salah, hava yağışlıyken çadırlarının su altında kaldığını, kanalizasyonla karışan yağmur suyunun çadırın içine sızdığını belirterek, temizlik için su ve gerekli malzemeler olmadığından dolayı çocuklar ve yaşlıların hastalandığını ifade etti.
"ARTIK ATEŞKES İSTİYORUZ"
Filistinli çocuk, ateşkes çağrısı yaparak kıtlıktan ve kötüleşen sağlık koşullarından kurtulmanın tek yolunun ateşkes olduğunu söyledi.
Saldırıların daha uzun süre devam etmesinin kendilerini korkuttuğunu dile getiren Filistinli çocuk, "Evimize onurlu bir şekilde dönmemizi sağlayacak, yiyecek ve su gibi ihtiyaçların girişini sağlayacak bir ateşkes istiyoruz." dedi.
İsrail'in, yıllarca abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'te saldırılarını başlatmasının ardından elektrik ve su tedariki ile yardım ve yakıt girişini kesmesi nedeniyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı Gazze'de halk insani felaket yaşıyor.
