Haustein, Almanya'da köpeklere çip takmanın zorunlu olduğunu vurgulayarak, "Kaçarsa köpeğinizi barınak yerine evinize getirebilirler. Diğer ülkelerde de çip zorunluluğu var ancak buna çoğu zaman uyulmuyor. Pek çok Avrupa ülkesinde gerçekten iyi hayvan koruma yasaları var ancak bunlara uyulup uyulmadığı konusunda çok az kontrol var. İşte bu yüzden ne yazık ki çip takılmamış pek çok hayvan var." diye konuştu.
"EN ÖNEMLİ YÖNTEM KISIRLAŞTIRMA"
Haustein, sahipsiz hayvanların çoğalmasını engelleme yöntemlerinden en önemlisinin kısırlaştırma olduğunu söyledi.
"Kısırlaştırılan her sokak hayvanı, otomatik olarak büyük bir üreme zincirinin dışında kalacaktır." diyen Haustein, şunları dile getirdi:
"O hayvanları öldürmek, bu sorunun çözümü değildir. O giden hayvanın yerine bir başka hayvan gelip yerleşecek ve o üremeye devam edecek. Romanya'da yıllardır gördüğümüz gibi hayvanları öldürmek, kesinlikle hiçbir işe yaramıyor yani sokak hayvanı popülasyonunu kontrol etmekten bahsettiğimizde hadım etme aslında her şeyin başı ve sonudur. Ayrıca insanları bu konuda eğitmek de önemli. Hayvanları korumak ve bu sorunlarla başa çıkmak için herkes küçük bir rol oynuyor. O hayvanları öldürmek asla tek başına işe yaramaz."
ALMANYA'DA 2 MİLYON SAHİPSİZ KEDİ YAŞIYOR
Haustein, sahipsiz köpek sorununun bulunmadığı Almanya'da gündelik hayatta çok fazla görülmese de 2 milyon sahipsiz kedinin yaşadığını belirtti.
Kedilerin de üremelerini engellemek için kısırlaştırılmalarının gerektiğini ifade eden Haustein, "Eğer bir kedi bulursanız ve bu hayvanın durumunun iyi olmadığı izlenimine kapılırsanız mutlaka bölgedeki en yakın hayvan koruma kuruluşuna haber verin ki gerçekten ehil kişiler bu hayvanla ilgilensin. Çoğu zaman hayvanları beslemek ve her gün büfeden bir şeyler getirmek gibi bir dürtüye sahibiz. Elbette bu, sadece kısa vadede yardımcı olur çünkü eğer bu hayvan gerçekten hastaysa uzun vadede ona yardım edilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.