Aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan'ın Türk Elçiliği önünde Kur'an yakmasına izin verilmesinin yankıları sürüyor. NATO üyeliği için Türkiye'nin kapısını aşındıran İsveç'te yaşanan skandala Türkiye'nin tepkisi sert oldu.
Erdoğan'ın resmen NATO kapısını kapattığı İsveç'in birliğe girememesi üzerine Amerikan Foreign Policy dergisinden skandal ifadelere yer verilen bir Türkiye analizi geldi.
"NATO Türkiye'nin Şantajına Karşı Durmalı" başlıklı yazıda Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımında son durak konumunda olduğunun altı çizildi.
"Türkiye, NATO'nun komşuları için istikrar sağlayıcı bir güç olarak karışık bir sicile sahip" diyen dergi Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de tartışmalı ve yasadışı sondaj faaliyetleri yürüttüğünü öne sürdü.
FP yazının devamında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye, Libya ile bir enerji anlaşması imzaladı. NATO müttefiki olan Yunanistan'a karşı saldırgan söylemler ve güç gösterileri kullanıyor."
Türkiye'nin Kafkas politikasını da masaya yatıran dergi Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği desteğin bölgedeki sorunun çözümüne engel oluşturduğunu iddia etti.
Söz konusu Türkiye analizi komşu basınında geniş yer buldu. Yunan Ta Nea gazetesi FP'nin analizini "Erdoğan'ın Türkiye'si NATO'nun Truva Atı" başlığı ile okurlarına sundu.
Haberde "Derginin Türkiye'nin NATO içindeki ikili duruşunu kanıtlamak için kullandığı örnekler arasında Doğu Akdeniz örneği yer alıyor" ifadesine yer verildi ve FP'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarını yasadışı olarak nitelendirdiğinin altı çizildi.
BİR SKANDAL DA İNGİLİZDEN!
İngiliz The Economist, Alman Stern ve ABD merkezli Foreign Policy'nin ardından The Guardian tepki çeken bir analiz ile okurlarının karşısına çıktı.
İngiliz gazete yayınlanan 'Türkiye'nin iki yüzlü 'padişahı' batının dostu değil' başlıklı yazıda skandal ifadeler yer aldı.
Makalenin yazarı Simon Tisdall yazısında 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO ve demokratik ilkelere karşı giderek artan düşmanca tutumu artık cezasız kalamaz' ifadesine yer verdi.
Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Ortadoğu'nun kavşağında önemli bir etkiye sahip olduğunun altını çizen Tisdall yazısında şu ifadelere yer verdi;
'Yine de, asabi sultan cumhurbaşkanının yurtiçinde ve yurtdışında yirmi yılı aşkın bir süredir izlediği, giderek artan saldırgan, otoriter ve bölücü politikalar, tüm varsayımları alt üst etti. Güvenilir bir Batılı müttefik olarak Türkiye'nin güvenilirliği ve yararlılığı neredeyse sona ermiştir.'
'Erdoğan'ın İsveç'in NATO'ya katılma girişimini engellemesi, düşmanca davranışın en son ve korkunç örneğidir' denilen yazıda şu soru soruldu;
'İki yüzlü Recep Tayyip Erdoğan'ın Batı dostu olmadığını kabul edip ona göre cezalandırmanın zamanı geldi mi?'
Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini bir iç siyaset malzemesi haline getirdiğini iddia eden Tisdall, 'Türkiye'nin NATO üyeliğini iç siyasi amaçlar için kullanmak, tipik bir Erdoğan kumarıdır' yorumunda bulundu.
Erdoğan'ın izlediği Rusya politikasını 'iki yüzlü' olmak ile itham eden yazar, Türkiye'nin NATO üyesi Yunanistan'a karşı saldırgan bir politika izlediğini öne sürdü.
AK PARTİ'DEN SERT TEPKİ
The Guardian'ın skandal manşetine AK Parti'den tepki geldi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Seçim yaklaşırken Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye'yi hedef alan yayınlar yine sıraya girdi. Bunların hepsi sadece kara propagandadır. Her zaman olduğu gibi milletimizin iradesine çarpıp çöp olacaklar" dedi.
İşte Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar;
Seçim yaklaşırken Cumhurbaşkanımızı ve Türkiye'yi hedef alan yayınlar yine sıraya girdi. Bunların hepsi sadece kara propagandadır. Her zaman olduğu gibi milletimizin iradesine çarpıp çöp olacaklar.
Onyıllar evvel darbe yaptırarak Türkiye'ye yön verenler, tamamen etkisiz hale geldiler. O nedenle şimdi yayın faaliyeti, analiz ve propoganda gibi kanallar üzerinden etki yaratabileceklerini sanıyorlar. Ucuz yöntemler ve dar kafalı yaklaşımlar dışında oyuncakları kalmadı.
Sandık yaklaştıkça bu kara propagandaların ve siyasi hayatımızı etki altına çalışmaya çalışan şebekelerin sayısı artacak. Hiçbirinin zerre kadar değeri ve etkisi yok. Cumhurbaşkanımızın dirayetli siyaseti ve milletimizin iradesi bu şebekelere gerekli cevabı vermeye devam ediyor.
"ŞİDDETLE KKINIYOR REDDEDİYORUZ"
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ise şu ifadeleri kullandı:
The Economist, Stern, Bloomberg, Foreign Policy'nin ardından The Guardian'da Türkiye ve Cumhurbaşkanımız Erdoğan hakkındaki antidemokratik ifade ve çağrılar asla kabul edilemez. Şiddetle kınıyor, reddediyoruz.
Avrupa'nın ve Batı'nın her yanını saran İslam düşmanlığına, Türkiye karşıtlığına ses çıkarmayanların terör örgütlerinin diliyle ülkemize ve Cumhurbaşkanımıza saldırmaları, her geçen gün dozu artan bu ikiyüzlü yaklaşımları Türkiye'nin doğru yolda olduğunun açık bir göstergesidir.
The Guardian'da ülkemiz ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan hakkında yayınlanan yazı; gazetecilik ve diplomasi ilkelerini çiğneyen, nefret esaslı ahlaksız bir tetikçi "muhabir"in hezeyanlarıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında Türkiye Cumhuriyeti'ne, demokrasisine ve halkına yönelik bu menfur ve küstah dili sahibine iade ediyor ve yükselen Türkiye'den korkmaya devam edin diyoruz.
YUNAN KOMUTANDAN İTİRAF GİBİ SÖZLER
Hava Kuvvetleri Koramirali Athanasios Papanikolaou Yunan basınına yaptığı açıklamada itiraf gibi ifadelere yer verdi.
Türk savunma sanayisi özellikle son 20 yılda çok büyük atılımlar yaptığının altını çizen Yunan komutan, "Türk silah sistemlerini çok yüksek oranda, %70'in üzerinde destekleyebilme imkanı sağladı. Ürettiği silah sistemlerini de oldukça tatmin edici düzeyde ihraç etme yoluna gitmiştir" dedi.
*Takvim.com.tr'nin benzer haberleri için fotoğrafa tıklayın
Yunan komutan Türkiye'nin F-16 alıp alamamasının ise İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği ile doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. İngiliz The Economist ve Bloomberg'in ardından Alman Stern dergisi de benzer tezleri dile getiren yazılara ev sahipliği yapmıştı.
İsveç'teki skandal eylemin ardından Erdoğan'ın İsveç'e NATO kapısını kapatması üzerine Bloomberg'den tepki çeken bir teklif gelmişti.
"NATO, Erdoğan'ın genişlemeyi geciktirmesine izin vermemeli" başlıklı bir yazı kaleme alan Bloomberg, Türkiye'ye İsveç ve Finlandiya'dan talepleri nedeniyle 'kafa tutan ülke' benzetmesi yapmıştı.
"NATO LİDERLERİ ERDOĞAN'A BASKI YAPMALI"
Türkiye'nin İsveç'ten iade taleplerinin iki ülke arasında çözülmesi ve NATO sürecine dahil edilmemesi gerektiği öne süren Bloomberg, NATO liderlerinin 18 Mayıs'tan önce iki ülkenin üyeliğini onaylaması için Erdoğan'a baskı yapması gerektiği savunmuştu.
Kapağında Türk bayrağı üzerindeki hilale Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın siluetini yerleştiren Economist, seçim analizinde "Türkiye felaketin eşiğinde" ifadesini kullanmıştı.
Alman Stern dergisi ise benzer ifadelere yer verdiği Türkiye analizinde "Putin ve Batı ile müzakere ediyor, NATO'yu küçümsüyor ve Suriye'de savaş başlatıyor" iddiasında bulunmuştu.