Anastasiadis damadının adının altın pasaport skandalında geçmesi üzerine, "Damadımın şirketi olarak anılan şirket, benim damadım olmadan 10 yıl önce vardı" dedi. Damadının daha çok konut amaçlı gayrimenkullerle uğraşan tanınmış biri olduğunu söyleyen Anastasiadis, damadının sadece yatırımcılara hitap eden çok katlı bir bina inşa ettiğini belirtti. Anastasiadis, "Damadım kızımla evlenmeden önce çalıştı ve işinde başarılı oldu" ifadelerini kullandı.
Anastasiadis hukuk firmasının altın pasaport skandalına karıştığına dair çıkan haberlere de değinerek yüzde 50'sinin kızlarına, yüzde 50'sinin de diğer ortaklara ait olduğunu söyledi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yasalarına göre suç kaydı olan bir yabancıya vatandaşlık verilmemesi gerekiyor, ancak Rum yönetimi bu kriteri göz ardı ediyor.
El Cezire muhabiri geçtiğimiz günlerde, Güney Kıbrıslı yetkililerin bu uygulamayı kullanarak sabıkası olan Çinli bir iş insanına yasalara aykırı pasaport vermeye çalışırken görüntülemişti. Sabıkası bulunan Çinli bir iş adamının aracısı kılığına giren El Cezire muhabirinin gizli çektiği görüntülerde, muhabirin suç kaydı olan Çinli iş adamına pasaport almak istediklerini belirtmesi üzerine Güney Kıbrıs'ın Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis'den sonra 2 numaralı yetkilisi olan Meclis Başkanı Demetris Syllouris ile milletvekili Hristakis Ciovanis'in de bu konuda yardımcı olacaklarını söyledikleri ifade edilmişti. "Adımı kesinlikle kullanmayın" diyen Meclis Başkanı Syllouris, İçişleri Bakanı'nı çağırıp pasaport konusunu halledeceğini belirtiyor. Ayrıca, Rum Avukat Andreas Pittacis'in de "Suçlu yatırımcıların adları değişir değil mi?" yönündeki soruya, "Elbette ismini de değiştirebiliriz, burası Kıbrıs" cevabını verdiği görülmüştü.
AKEL Milletvekili Hristakis Ciovanis de görüntülerde yer alan diğer bir isim olmuştu. Gizli çekimlerin ortaya çıkmasından sonra Rum Bakanlar Kurulu acil toplanarak yatırım karşılığı verilen vatandaşlık hakkı uygulamasının askıya alınacağını duyurmuştu.
ALTIN PASAPORT NEDİR?
Avrupa Birliği Komisyonu, "altın pasaport" uygulamasının uzun süredir AB için bir tehlike teşkil ettiğini savunuyordu. Komisyon, Birlik vatandaşlığının doğası gereği bu tür uygulamaların tüm AB için sonuçları olduğu görüşünü savunuyor. Komisyon'dan yapılan açıklamada, "AB ülkesinde vatandaşlık alan bir kişi otomatik olarak birlik vatandaşı oluyor ve bundan doğan tüm haklardan da yaralanabiliyor" denildi. Schengen Bölgesi içinde seyahat özgürlüğü, yerel seçimlerde oy kullanma hakkı, oturma ve çalışma hakkı gibi hakların bunu kapsadığını belirten Komisyon, "altın pasaport" uygulamasının özellikle güvenlik, kara para aklama, vergi kaçakçılığı ve yolsuzluk konularında endişe yarattığına dikkat çekti.