Sabah yazarı Hilal Kaplan: "Allah Batı medyasının belasını versin"! Batılı gazetecilerden tarihe geçecek ırkçı yorumlar!

Rusya-Ukrayna savaşı 6. gününde devam ederken, sıcak bölgede yaşananalar dünya medyası tarafından anbean takip ediliyor. Gün boyu Ukrayna'dan gelen son dakika haberlerini ekranlarına getiren Batı medyasında yapılan ırkçı söylemler ise infiale neden oldu. Muhabirlerin tavırları rahatsız ederken özellikle "Mavi gözlü ve sarı saçlı insanlar ölüyor" ifadesi büyük tepkiye neden oldu. Sabah yazarı Hilal Kaplan, "Allah Batı medyasının belasını versin" başlıklı köşe yazısında Batı medyasının tutumuna ilişkin çarpıcı ifadelere yer verdi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :01 Mart 2022 , 15:46 Güncelleme Tarihi :01 Mart 2022 , 16:07
Sabah yazarı Hilal Kaplan: Allah Batı medyasının belasını versin! Batılı gazetecilerden tarihe geçecek ırkçı yorumlar!

Rusya-Ukrayna savaşının 6. gününde çatışmalar şiddetlenirken, bölgeden sıcak gelişmeler gelmeye devam ediyor. Tüm dünya bölgede neler olduğunu merak ederken, medya kuruluşları 7/24 bölgede yayın yapıyor. Özellikle Batı medyasının söz konusu işgale ayrı bir ilgi gösterdiği görülürken, ekranlardaki ırkçı söylemler ise olay yarattı.

Söz konusu yayınlarda Ukrayna; Irak, Afganistan veya Suriye gibi diğer ülkelerden daha "uygar" olarak nitelendirilirken, kullanılan rahatsız edici ton ve tavırlar sosyal medyada geniş tepkilere neden oldu.

"BURASI AFGANİSTAN DEĞİL MEDENİ AVRUPA KENTİ"
ABD merkezli CBS NEWS muhabiri Charlie D'Agata canlı yayında "Burası on yıllardır kaosla yaşayan Irak veya Afganistan değil. Burası böyle şeyleri görmeyi hiç ummadığınız medeni Avrupalılara has bir kent." ifadelerini kullanması izleyenleri şaşırttı.

Muhabirin sözleri Twitter'da 1,5 milyondan fazla kez görüntülendi. Kullanıcılar D'Agata'nın ırkçı söylemini tarihi bir hata olarak yorumladı.

GERİ ADIM ATIP ÖZÜR DİLEDİ
Muhabir skandal yorumunun internette viral hale gelmesinden sonra geri adım atıp özür diledi ve "Pişman olacağım bir şekilde konuştum ve bunun için üzgünüm. Çatışmaları asla karşılaştırmamalıyız, her biri benzersizdir. Kötü bir kelime seçimi yaptım, özür dilerim." dedi.

D'Agata'nın yorumuna medya dünyasından en sert tepki Chicago Sun-Times muhabiri Nader Issa'dan geldi. Issa "CBS News bugün doğrudan ırkçılık düdüğünü çaldı" dedi ve ekledi;

"Kelimelerini dikkatle seçtiği versiyon buysa, alternatifi şu olur: Bunlar medeni beyaz insanlar, medeni olmayan kahverengi insanlar değil."

"BURASI ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKESİ DEĞİL, AVRUPA"
ABD'li muhabir Charlie D'Agata talihsiz yorumlarında yalnız değildi. İngiltere'den meslektaşı bir kadın muhabir de benzer söylemlerle ırkçılık kervanına katıldı.

ITV News muhabiri Lucy Watson da bir tren istasyonundan yaptığı yayında "Ukraynalıların başlarına düşünülemez bir şey geldi. Burası gelişmekte olan bir üçüncü dünya ülkesi değil, burası Avrupa." ifadelerini kullandı.

"SARI SAÇLI, MAVİ GÖZLÜ AVRUPALILAR ÖLDÜRÜLÜYOR"
Ukrayna'nın eski başsavcı yardımcısı David Sakvarelidze ise canlı yayında "Benim için bu yaşananlar çok duygusal, çünkü mavi gözlü ve sarı saçlı Avrupalıların öldürüldüğünü görüyorum" dedi.

"BOMBALARDAN KAÇAN SURİYELİLERDEN BAHSETMİYORUZ"
Fransız kanalı BFM TV'de konuşan başka bir yorumcu, "Putin'in desteklediği Suriye rejiminin bombalarından kaçan Suriyelilerden bahsetmiyoruz, Avrupalıların bizimkine benzeyen arabalarla kendilerini kurtarmak için ayrılmalarından bahsediyoruz" dedi.


"SANKİ IRAK, AFGANİSTAN..."
Fransız Gazeteci Ulysse Gosset'i ise yaptığı bir yayın sırasında "21. yüzyıldayız, bir Avrupa şehrindeyiz ve sanki Irak'ta ya da Afganistan'daymışız gibi seyir füzesi ateşi var, hayal edebiliyor musunuz!" ifadelerini kullandı.

ALLAH BATI MEDYASININ BELASINI VERSİN
Sabah yazarı Hilal Kaplan, "Allah Batı medyasının belasını versin" başlıklı köşe yazısında Batı medyasının tutumuna ilişkin çarpıcı ifadelere yer verdi. Kaplan'ın yazısı şu şekilde:

Bu yazıya başka başlık bulamadım, affedin. Nedenini anlatayım:
NBC muhabiri Kelly Cobiella: "Bunlar Suriye'den gelen mülteciler değiller. Bunlar Ukrayna'dan geliyorlar. Hıristiyanlar, beyazlar..."
Telegraph yazarı Daniel Hannan: "Bize çok benziyorlar. Olanları bu kadar şoke edici kılan da bu. Savaş artık sadece fakirleşmiş ve uzaktaki halkların başına gelen bir şey değil."
ITV News muhabiri Lucy Watson: "Ukraynalıların başına tahmin edilemez bir şey geldi. Burası gelişmekte olan bir üçüncü dünya ülkesi değil. Burası Avrupa."
Ukrayna eski Başsavcı Yardımcısı David Sakvarelidze: "Bu benim için çok duygusal; çünkü mavi gözlü ve sarışın Avrupalıların her gün Putin'in füzeleri tarafından öldürüldüğünü görüyorum."
CBS muhabiri Charlie D'Agata: "Ama burası Irak veya Afganistan gibi on yıllardır çatışma bölgesi haline gelmiş bir yer değil. Burası nispeten medeni ve Avrupalı."
BFM TV yorumcusu Ulysse Gosset: "21. yüzyıldayız. Bir Avrupa şehrindeyiz. Ama sanki Irak ya da Afganistan'daymışız gibi seyir füzesi ateşi sürüyor."
Amerikan, Fransız, İngiliz... Ukrayna üzerine konuşan Batılı gazeteciler-yorumcular, basın tarihine geçmesi gereken sömürgeci "medeni-barbar" ikiliğini böyle tekrarladılar. Mavi gözlü çocuğun siyah gözlü çocuktan, sarı saçlı sivilin siyah saçlı sivilden neden üstün olduğunu anlattılar. Neden kara tenlilerin öldürülmesinin o kadar da "şaşırtıcı" olmaması gerektiğini argümanlarının arasına serpiştiriverdiler.
Avrupa Birliği, Ukrayna'dan gelen tüm mültecilere üç yıl boyunca sığınma başvurusu yapmadan yaşama imkânı verileceğini ilan etti. O sırada Ukrayna devleti, siyahi mültecilerin ülkeden çıkmasını engellemeyi ve onları sınır boyundaki kapalı odalarda tutmayı sürdürüyordu. Teni esmer, gözü kara, saçı siyah, adı Muhammed veya Fatma olan mültecilerin botlarını vuran, soyarak donmaya terk eden, eşyalarına el koyan, çocuklarını "kaybeden" Avrupa işte budur! "Barbarları bekleyenler"in esas barbar olduğu kıtanın adıdır.
Batı medyasının Ukrayna'da sivillerin sokak ortasında molotofkokteyli yaparkenki görüntülerini romantize ederek verdiği günlerde Yemen'de çocukların üzerine bombalar yağarken, Filistin'de de bir çocuk taş attığı iddia edilerek göğsünden vurulup öldürülmüştü. Ne hadiseyi duydunuz, ne adını bildiniz, ne de o çocuğu gördünüz.

Adı Muhammed Şehadet'ti. Yaşı 14.
Muhammed, mavi gözlü değildi.
Muhammed, sarı saçlı değildi.
Muhammed, Avrupalı değildi.


Adı William, saçı sarı, gözü mavi, uyruğu Ukrayna olsaydı; onun yüzünü tüm gazete manşetlerinde görecek, sosyal medyada idolleştirildiğine şahit olacak, belki hakkında şarkılar yazıldığını bile duyacaktınız.

YAZIYA GİTMEK İÇİN TIKLAYIN

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN