ABD ekonomisindeki daralma devam ediyor. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,6'lık daralma gösteren ABD İkinci çeyrekte de yüzde 0,9 daraldı.
ABD EKONOMİSİ RESESYONA GİRDİ
ABD üst üste küçülerek teknik olarak resesyona girdi. ABD Ticaret Bakanlığı, nisan-haziran dönemine ait Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) öncü verilerini açıkladı.
Buna göre, ABD'de GSYH yılın ikinci çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 0,9 azaldı.
Bu yılın ikinci çeyreğinde beklentilerin aksine küçülme gösteren ABD ekonomisinin, yüzde 0,5 büyümesi öngörülüyordu.
Ülke ekonomisi yılın ilk çeyreğinde de yüzde 1,6 küçülmüştü. Böylece, ABD ekonomisi iki çeyrek üst üste daralma göstererek teknik olarak resesyona girdi.
ABD ekonomisindeki daralmada, özel stok yatırımları, konut sabit yatırımları, federal kamu harcamaları, eyalet ile yerel kamu harcamaları ile konut dışı sabit yatırımlardaki azalma etkili oldu.
Aynı dönemde, ihracat, kişisel tüketim harcamaları ve ithalat arttı.
Yılın ikinci çeyreğinde kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi yüzde 7,1'lik yükseliş kaydetti.
Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de bu dönemde yüzde 4,4'lük artış kaydetti. Söz konusu verinin bu dönemde yüzde 4,5 artması bekleniyordu.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, dün düzenlediği basın toplantısında, ABD ekonomisinin şu anda resesyonda olduğunu düşünmediğini ifade etmişti.
RESESYON NEDİR?
Resesyon, kelime anlamı olarak "durgunluk" olarak tanımlanmaktadır. Bir kaç aydan daha uzun süren ekonomi genelinde belirgin bir düşüşü temsil eder. Başka bir deyişle ülke ekonomisinde ki büyüme hızının, nüfus artış hızından daha düşük olması sebebiyle kişi başına düşen milli gelirin yerinde saymasıdır. Makro ekonomik tüm göstergeler; Endüstriyel üretim, istihdam, reel gelir, toptan ve perakende ticaret verileri de bu ölçümlemenin içerisindedir.
FED FAİZ ORANINI 75 BAZ PUAN ARTIRMIŞTI
ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini 75 baz puan artışla yüzde 2,25-2,50 aralığına yükseltti.
Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının oy birliğiyle alındığı aktarıldı.
Son harcama ve üretim göstergelerinin yumuşadığı belirtilen açıklamada, bununla birlikte son aylarda istihdam kazanımlarının güçlü olduğu ve işsizlik oranının düşük kaldığı aktarıldı.
Açıklamada, "Enflasyon, salgınla ilgili arz ve talep dengesizliklerini, yüksek gıda ve enerji fiyatlarını ve daha geniş fiyat baskılarını yansıtarak yüksek kalmaya devam ediyor." ifadesi kullanıldı.
Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın insani ve ekonomik zorluklara neden olduğu yinelenen açıklamada, savaş ve ilgili gelişmelerin enflasyon üzerinde ek yukarı yönlü baskı yarattığı ve küresel ekonomik faaliyet üzerinde baskı oluşturduğu kaydedildi.
BİLANÇO PLANLANDIĞI GİBİ DARALTILMAYA DEVAM EDECEK
Açıklamada, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) enflasyon risklerine karşı son derece dikkatli olduğu vurgulanarak, maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 oranında enflasyonun hedeflendiği bildirildi.
Fed'in açıklamasında, söz konusu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 2,25-2,50 aralığına yükseltilmesine karar verildiği ve devam eden artışların uygun olacağının tahmin edildiği belirtildi.
Bankanın bilançosunu planlandığı gibi küçültmeye devam edeceğine de değinilen açıklamada, enflasyonun yüzde 2 hedefine çekilmesinde kararlı olduğu aktarıldı.
Açıklamada, para politikasının uygun duruşu değerlendirilirken ekonomik görünüme yönelik bilgilerin etkilerinin izlenmeye devam edileceği, hedeflere ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması halinde para politikası duruşunun uygun şekilde ayarlanmaya hazır olunacağı kaydedildi.
ENFLASYON HAZİRANDA 41 YILIN ZİRVESİNE ÇIKMIŞTI
Fed, Kovid-19 salgınının ardından hızlı ekonomik toparlanmayla gelen yüksek enflasyon baskısıyla 2021'in son çeyreğinde para politikası tonunu değiştirmeye başlamıştı.
Banka, mart ayında varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlamıştı.
Fed, mart ayı toplantısında 25 baz puan artışla 2018'den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı alırken, mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleştirmişti.
Banka haziran toplantısında ise 75 baz puanla 1994'ten bu yana en güçlü faiz artırımına gitmişti.
Rusya-Ukrayna Savaşı ve Çin'de Kovid-19 salgınına karşı alınan karantina önlemlerinin tedarik zincirindeki sıkıntıları artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren enflasyon, Fed'in üzerindeki baskıyı daha da artırmıştı.
ABD'de enflasyon haziranda yıllık yüzde 9,1 ile Kasım 1981'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmıştı.
RESESYONUN KONUŞULMADIĞI TEK ÜLKE TÜRKİYE
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun "Enflasyon Raporu 2022-III" sunumunda konuştu. Kavcıoğlu, "Türkiye ekonomisi 2004 yılından bu yana ilk defa ve üst üste cari fazla vermiştir. Türkiye ekonomisi üretim, ihracat ve istihdamı artırmayı merkeze alan bir yapısal dönüşüm sürecindedir." ifadelerini kullandı.
Kavcıoğlu, "Resesyonun konuşulmadığı tek ülkeyiz. Enflasyon bütün dünyanın sorunu, bizim de çok büyük sorunumuz. Merkez Bankasının, hükümetimizle, paydaşlarla yoğun çalışma içinde olduğu bir konu. Kısa süre içinde, atalet haline getirmeden inşallah çözerek vatandaşa yansımasını minimum seviyeye indirmiş olacağız." dedi.