ABD'nin Rusya'ya ve onun müttefiki konumunda olan Esed rejimine karşı çok daha sertleşeceğini dile getiren Acun, bunun işaretlerinin görüldüğünü kaydetti.
Acun, Esed rejiminin, Rusya ve İran'ın da çabalarıyla uluslararası meşruiyeti yeniden kazanma çabasının artık boş bir hayalden ibaret olduğunu belirterek, "Ukrayna savaşının en büyük kaybedenlerinin başında Esed rejimi geliyor." dedi.
"ESED REJİMİ ÇÖZÜMSÜZLÜKTE ISRARCI OLURSA DA ASKERİ SEÇENEKLER DEĞERLENDİRİLEBİLİR"
Acun, Rusya'nın rejim unsurlarını Ukrayna'ya savaşa götürmesinin, ABD'nin rejime karşı askeri hamle yapmasını bile beraberinde getirebileceğini söyledi.
Bu durumun Türkiye açısından Suriye'de harekat bölgelerinin ötesinde yeni büyük fırsatların olacağını belirten Acun, "Türkiye siyasal çözümü zorlamak, yeni bir anayasa yapılmasını sağlamak, meşru muhalefetin olası yeni hükümete entegrasyonunu sağlamak açısından eli çok daha güçlendi. Özellikle Ukrayna savaşının uzadığı bir denklemde Esed rejimi çözümsüzlükte ısrarcı olursa da askeri seçenekler dahil yeni olasılıklar değerlendirilebilir." şeklinde konuştu.
Orhan ise Esed rejiminin, başta askeri muhaliflerin kontrolündeki İdlib bölgesi ile terör örgütü YPG/PKK'nın ele geçirdiği bölgeleri halen askeri yollarla kontrol etme inancının oluğunu ifade etti.
Esed rejiminin, Rusya ve İran'ın desteğiyle askeri çözüm konusunda ısrarcı olduğunu vurgulayan Orhan, "Dolayısıyla mevcut sınırlar üzerinden bir çözüme yanaşmıyor. Bu açıdan bakıldığında Suriye krizinde siyasi çözüm bir kördüğümdür." diye konuştu.
Orhan, Suriye'de kördüğümü açma konusunda içerideki aktörlerden ziyade Suriye krizinde etkili dış faktörlerin arasındaki ilişkilerin daha belirleyici olacağını aktardı.
ABD-Rusya, Türk-ABD ve Türk-Rus ilişkilerinin seyrinin önemine dikkati çeken Orhan, "İran'ın buradaki hedefleri ve dolaylı olarak da tabii İsrail'in Suriye üzerinde İran ile mücadelesi gibi faktörler Suriye krizinin geleceğinde belirleyici olacak." ifadelerini kullandı.
"SURİYE'DE UKRAYNA'YA KRİZİNİN ÖNEMLİ BİR ETKİSİ OLACAKTIR"
Orhan, Ukrayna krizinin Batı ve Rusya arasındaki çatlağı derinleştirdiğini belirterek, Suriye'de ABD ve Rusya arasında varılmaya çalışılan uzlaşı çabalarına darbe vurmasının söz konusu olabileceğini vurguladı.
Türkiye'nin yine Ukrayna krizinde alacağı role ve pozisyona bağlı olarak Türk-Rus ilişkilerinin Suriye sahasında etki yaratacağını söyleyen Orhan, "Sahadaki etki istikrarsızlık ya da iş birliğinin daha da artması şeklinde yansıyabilir. Bu nedenle Suriye'de Ukrayna krizinin önemli bir etkisi olacaktır." dedi.
Orhan, ABD'nin terör örgütü YPG/PKK ile olan ittifakını sürdürmesi ve Fırat'ın doğusundaki varlığını korumaya çalışmaya devam edeceğini belirterek, bu bölge üzerinden Rusya'ya, Esad rejimine ve İran'a karşı bir denge oluşturma çabasının süreceğini aktardı.
ABD'nin Suriye meselesine tamamen angaje olma konusunda çekincelerinin devam ettiğini dile getiren Orhan, sözlerine şöyle sürdürdü:
"ABD'nin Rusya'ya karşı Ukrayna ordusuna verdiği askeri desteğin bir benzerini Suriye'de muhaliflere karşı verme olasılığı çok zayıf gözüküyor. ABD'nin Suriye meselesine angaje olma konusunda çekinceleri devam ediyor. ABD açısından Ukrayna meselesi Suriye'den daha farklı."
"UKRAYNA SONRASI YPG/PKK İLE ESED REJİMİNİN MÜZAKERELERİ SEKTEYE UĞRAYACAK"
Ukrayna'daki savaş ile birlikte ABD-Rusya arasındaki çatlağın daha da derinleştiğini söyleyen Orhan, "Bu çatlağın tabii Suriye sahasına muhtemel yansıması olacak. Esad rejimi ile YPG/PKK arasında yürütülen müzakereler sekteye uğrayacaktır." dedi
"RUSYA'NIN UKRAYNA İŞGALİ SURİYE'YE OLAN İLGİSİNİ AZALTACAKTIR"
Orhan, "Rusya, ilgisini ve kaynaklarının önemli bir kısmını Ukrayna'ya kaydırdı. Hatta Suriye'deki bazı askeri unsurları Ukrayna'ya kaydırdığına ilişkin iddialar söz konusu. Bu nedenle Ukrayna işgali Rusya'nın Suriye'ye olan ilgisini azaltacaktır." diye konuştu.
Orhan, Rusya'nın Suriye'den vazgeçeceği bu sahayı İran'a bırakacağı gibi yorumların da doğru olmadığını kaydetti.
İSRAİL'İN SURİYE'DEKİ HAVA OPERASYONLARI
İsrail'in ABD'yle müttefiklik ilişkisi içerisinde olsa da Orta Doğu'da Rusya'ya olan ihtiyacı nedeniyle Ukrayna krizinde nispeten tarafsız bir pozisyon aldığını belirten Orhan, hatta İsrail'in, Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuk pozisyonuna soyunduğunu anlattı.
Orhan, İsrail'in bu dengeli tutumunun, Suriye'deki operasyonlarını geçmişte olduğu gibi Rusya'nın müdahalelerine maruz kalmadan sürdürebilmesine olanak sağlayacağını söyledi.