Papa Francis, Piskoposlar Meclisi'ne ilk defa bir kadın üye olarak Fransız Rahibe Nathalie Bacquart'ı atadı. Böylece 1965'te kurulan PM'de ilk kez bir kadın oy kullanma hakkına sahip oldu. Bu da Papa Francis'in seleflerinden çok farklı bir tavır sergilediği şeklinde yorumlandı. Bir anlamda Katolikliği yumuşaması, muhafazakâr Katolikleri çok kızdırmaya başladı. Papa'nın, Vatikan'ın dünyada oynadığı dini ve dolayısıyla siyasi rolün etkisiz kalması üzerine bir çeşit imaj tazelediği şeklinde algılandı. Papa, kıyafetleri hem tarz hem de renk olarak geleneksel olarak bazı sembolleri ifade eder. Papa Francis, selefi arasında kıyafet ve tarz bakımından ayrıldı. Papa John Paul, genellikle kırmızı giymekle beraber Polonya'daki geleneklere uyarak kahverengi sandalet de giydi. Katolik dünyasında
mozzettanın renkleri hiyerarşik düzene sahipti. Örneğin kızıl rengi sadece piskoposlar giyebiliyor.
CÜBBELİ MESAJ!
Papa Francis, "soutane" denen cübbeyle halkın karşısına çıkıyor. Bu da sadelik, sıradan din adamı ve gösterişsizlik anlamı taşıyordu. Papalar 1963'e kadar başlarına altın taç takıyorlardı. Papa 6. Paul bu âdeti kaldırdı. Bir önceki Papa Benedict gösteriş merakı nedeniyle, bırakılan bu adeti canlandırmak için"tiara" denen tacı da giydi. Papa'ların başındaki takkeye "camaura" deniyor. Bu deve derisinden yapılan bir tür şapka. Ancak bu da Papa Francis tarafından giyilmiyor. Sadece sıradan bir takkeyi tercih ediyor.
Papa Francis, Fransız Rahibe Nathalie Bacquart'ı PM'ye atadı.