Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, özellikle belirli büyüklüğün altındaki şirketlerin borçlanmalarında maliyetin yani faiz oranının yüksek olduğuna dikkat çekerek bu maliyetin aşağı çekilmesi için sigorta yapılması yönünde bir çalışmaları olduğunu anlattı. Taşkesenlioğlu'nun sözlerini değerlendiren sigortacılar, borçlanmaya çıkan şirketlerin ödemeyi geri garanti etmesi anlamına gelen sigorta ile borçlanma maliyetlerinin önemli oranda düşebileceğini kaydettiler. Sigorta şirketleri borçlanmalar gibi büyük tutarlı sigorta poliçelerini yurtdışında reasürans şirketlerine ikinci sigortasını yaptırarak riski adeta dev şirketlere satıyorlar.
KOBİLER'E ÖNERİLER GELİŞTİRİLDİ
Taşkesenlioğlu, "İyi işleyen sermaye piyasalarının ön koşulu uluslararası normlara uygun, sermaye piyasalarının güvenli, kesintisiz, etkin ve verimli bir şekilde işlenmesini sağlayacak teknolojik bir altyapısı bulunan finansal altyapı kuruluşlarına sahip olmaktan geçiyor. Biz ülke olarak buna sahip olduğumuzu düşünüyoruz." diye konuştu. Finans sektöründe sermaye piyasalarının payının azlığına değinen Teşkesenlioğlu, bu payı artırmak için yaptıkları çalışmalara değindi. Taşkesenlioğlu, Sermaye Piyasası Mevzuatını herkesin anlayacağı şekilde sadeleştirmek istediklerini dile getirerek, şunları kaydetti: "Önümüzdeki süreçte öncelikle tebliğlerden ve yönetmeliklerden başlayarak piyasa dostu, açık, anlaşılabilir sade bir hale getirmeyi düşünüyoruz, planlıyoruz ve bu konuda çalışıyoruz. Ekonomik büyümenin temel varlıkları olan KOBİ'lerin sermaye piyasalarından nasıl faydalanacağına dair birtakım öneriler geliştirdik, onlar üzerinde çalışacağız. Şirket satın alma işlemlerinin daha az maliyetli hale getirilmesi konusunda birtakım öneriler geliştirdik."
BÜYÜK POTANSİYEL VAR
Taşkesenlioğlu önceki gün başlayan ve dün da devam eden Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nin (TSPB) düzenlediği Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi'nde yaptığı konuşmada da yaşanan gelişmelerin, yabancı kaynak ağırlıklı olarak borçlanmaya dayalı mevcut fonlama yapısı yerine öz kaynak ağırlıklı fonlama modellerinin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu gözler önüne serdiğini belirterek, "Temelleri sağlam olan ekonomimizin dinamizmi piyasalara da yansımaktadır." dedi. Taşkesenlioğlu, SPK'nın çeşitli borçlanma araçları ile ilgili olarak şirketlere verilen izinlerin 2016 yılında yaklaşık 410 milyar TL tutarında iken, bu rakamın 2017 yılında 500 milyar TL'ye ve 2018'in ilk yarısında ise 320 milyar TL'ye ulaştığını bildirdi.Bu durumun kendilerine, giderek daha fazla reel sektör şirketinin, değişik finansal araç ihracı yoluyla sermaye piyasalarından kaynak temin etmeye yöneldiğini gösterdiğini vurgulayan Taşkesenlioğlu, şunları kaydetti:"Şirketlerin öz kaynağa dayalı finansman ayağına baktığımızda ise 2015 ve 2016 yıllarında neredeyse yok denecek kadar az sayıda olduğu halde, içinde bulunduğumuz yılın ilk yarısında şirketlerin öz kaynağa dayalı finansman yoluyla yaklaşık 14 milyar TL tutarında kaynak temin ettiği görülmektedir. Bu rakamın 2017 yılının tamamında yaklaşık 5 milyar TL tutarında olduğu dikkate alınırsa, sermaye piyasalarından öz kaynak yolu ile finansman sağlama yönünde büyük bir potansiyelin bulunduğunu söylemek mümkündür."
SERMAYE PİYASALARI AZ YER KAPSIYOR
Taşkesenlioğlu, kurul kaydında 402'si borsada işlem görmek üzere 487 adet halka açık şirket, 486 adet menkul kıymet yatırım fonu, 8 adet girişim sermayesi yatırım ortaklığı, 9 adet menkul kıymet yatırım ortaklığı, 33 adet gayrimenkul yatırım ortaklığı, 38 adet gayrimenkul yatırım fonu, 53 adet portföy yönetim şirketi, 101 adet bağımsız denetim şirketi, 136 adet gayrimenkul değerleme şirketi, 8 adet derecelendirme kuruluşu ve 80 adet aracı kurum bulunduğunu bildirdi.Sermaye piyasalarında; 7 milyon BES, 5 milyon otomatik katılımlı BES, 3 milyon yatırım fonu, 72 bin özel sektör borçlanma aracı ve 1,2 milyon hisse senedi yatırımcısına hizmet verildiğini aktaran Taşkesenlioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Piyasamızda hisse senetlerinin toplam piyasa değeri kasım başı itibarıyla 750 milyar TL düzeylerinde iken, bu tutarın borsada işlem gören kısmı da yaklaşık 300 milyar TL tutarındadır. Aynı tarih itibarıyla özel sektör borçlanma araçlarının piyasa değeri yaklaşık 70 milyar TL ve diğer menkul kıymetlerin piyasa değeri de yaklaşık 12,5 milyar TL'dir. Bu tutarları, aynı tarih itibarıyla mevduat olarak değerlendirilen yaklaşık 2 trilyon 40 milyar TL tutarındaki tasarruf ile karşılaştırırsak, piyasamızın bankacılık piyasasına göre tasarruflardan ne kadar az pay aldığı daha iyi anlaşılmaktadır.Üstelik mevduat olarak değerlendirilen tutarın yaklaşık yarısı yabancı para cinsinden tutulmakta olup yabancıların hisse senetlerinde yaklaşık yüzde 63'ler seviyesinde paya sahip olduğu, yerli yatırımcıların paylarının daha da düşük olduğu da dikkate alındığında, halkımızın pay senetleri başta olmak üzere sermaye piyasası araçlarına güvenlerinin tazelenmesine acil ihtiyaç bulunduğu da ortadadır."