Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) Ticari Diplomasi Ödül Töreni'ne katıldı. Bakan Pekcan törende yaptığı konuşmada, küresel ekonomi ve küresel ticaretin çok zor bir dönemden geçtiğini ve dünyada yaşanan olayların küresel ekonomiyi etkilediğini söyledi.
Bu süreçte alışık oldukları uluslararası kurumlar ve kuralların yeniden sorgulanır hale geldiğine dikkat çeken Bakan Pekcan, "Özellikle küresel ticareti düzenleyen Dünya Ticaret Örgütü'nün ve burada yürütülen ticaret müzakerelerinin geleceğini tartışılır olduğu bir dönem içerisindeyiz. Böyle bir ortamda ticaret diplomasisi ve özel sektör tarafından yürütülen uluslararası ilişkilerin rolü daha kritik hale gelmiş bulunmaktadır. Farklı ülkelerdeki muhataplarımıza ticaretin getirdiği olanakları sağlanan çıkar ve faydaları diplomasi yoluyla yeniden hatırlatmamız gerekiyor" dedi.
"GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN DÜNYA EKONOMİSİNDEN ALDIĞI PAY 2000 YILINDA YÜZDE 43,2 İKEN, 2018 YILINDA BU ORAN YÜZDE 59,2'YE YÜKSELDİ"
Gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisinden aldığı payın 2000 yılında yüzde 43,2 iken, 2018 yılında bu oranın yüzde 59,2'ye yükseldiğini dile getiren Pekcan, "Aynı şekilde küresel mal ticaretinde, gelişmekte olan ülkelerin 2000 yılında aldığı pay yüzde 34,7 iken 2018 yılında bu oran 48,3'e yükselmiş. Ticaret savaşları da böyle başlıyor. Her ne kadar ABD-Çin ekonomisi arasında bir ticaret savaşıymış gibi görülmekle beraber genel çerçeveden bakıldığında bu ticaret savaşı tüm küresel ekonomiyi etkilemektedir" ifadelerini kullandı.
"2017 YILINDA İHRACATIMIZIN 893 MİLYON DOLARI TİCARİ KORUMACILIK ÖNLEMLERİNE TABİYKEN, 2018 YILINDA 7,7 MİLYAR DOLAR 2019 YILINDA İSE 10,8 MİLYAR DOLARA ULAŞTI"Bakan Pekcan sözlerine şöyle devam etti: "2016-2017 Ekim aylarında dünyada korumacılık önlemlerine tabi küresel ticaret hacmi 79 milyar dolarken, 2018-2019 Ekim aylarına baktığımızda bu tutar 10 kat artarak 747 milyar dolara yükseldi. Türkiye'ye baktığımızda 2017 yılında ihracatımızın 893 milyon doları ticari korumacılık önlemlerine tabiyken, 2018 yılında 7,7 milyar dolar 2019 yılında ise 10,8 milyar dolara ulaştı. Biz bu şartlar altında ticaretimizi büyütmeye, ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz. Önümüze çekilmeye çalışılan bariyerleri ticari diplomasinin imkanları ile aşmaya çalışıyoruz".
"İHRACATINI EN ÇOK ARTIRAN ÜLKELER SIRALAMASINDA 7'NCİ SIRADAYIZ"
Bu sene zorlu koşullara rağmen ihracat rakamlarını 2,04 artırarak 180 milyar doları geçtiklerini vurgulayarak, "Dünyada en çok ihracat yapan 50 ülkenin ihracatları, 2019 Ekim ayı itibarıyla ilk 9 aylık verilere baktığımızda yüzde 2,7 azalmış durumdadır. Japonya'nın yüzde 4,5, Almanya'nın yüzde 5,5, İngiltere'nin yüzde 6,5, Güney Kore'nin yüzde 9,8 oranında ihracatları azalmıştır. Türkiye'nin 2019 ilk 9 ayında ihracatı yüzde 2,6 artmıştır. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, 2019 ilk 9 ay verilerine göre, en çok ihracatını artıran ülkeler sıralamasında 7'nci sıradayız. Katkılarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. 2020'de daha fazla efor sarf etmenizi bekliyoruz.
Dış ticaret açığımızı yüzde 45 oranında düşürerek 54 milyar dolardan 29 milyar dolar seviyelerine geldik. İhracatın ithalatı karşılama oranı, bu sene yüzde 85,8 seviyelerine çıktı. 1957 senesinden itibaren son 62 senede görülen en yüksek orandır. İhracatın ithalatı karşılama oranında son 62 yılın zirvesindeyiz. Allah daha iyilerini görmeyi kısmet etsin" açıklamalarında bulundu.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da, değerlerin ve hedeflerin çerçevesinde hareket ettikleri sürece rekabetin kendilerine kazanç getireceğini söyleyerek, "Ölçülemeyen başarıdan veya başarısızlıktan söz edemeyiz. Başarısızlığı da hem eleştirmek hem de analiz ederek kendimizi düzeltmek amacıyla kullanarak, sonrasında onun ödülünü konuşuruz. Bu ödül bazen bir tebessümdür bazen de bir teşekkürdür" dedi.