Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Tarım Orman Akademisi"nde ilk dersi verdi. Pakdemirli, "Türkiye kendi kendine yeterliliğini ispat etmiş 5.3 milyar dolar dış ticaret fazlası veren kendi kendine yeterli bir ülkedir. Tohumluk üretimimiz de 8 misli artmıştır. Son iki yılda GSMH yüzde 45 arttı" dedi.
Çiftçinin istediği an, hızlıca, aradığı bilgiye ulaşmasını sağlayan eğitim portalı yayınlarına başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı tarafından hizmete sunulan ve "akademi.tarimorman.gov.tr ve www.tarimtv.gov.tr" adreslerinden üretici ile buluşan portalda, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ilk derste detaylarıyla dijital tarım pazarını ve avantajlarını anlattı.
İLK DERS DİJİTAL TARIM PAZARI
Geçtiğimiz hafta tanıtımı yapılan ve devreye alınan dijital tarım pazarının tüm alıcılar ve üreticilerin online olarak ulaşabileceği bir platform olduğunu belirten Bakan Pakdemirli, bu yeni sistemle hem üreticinin, hem tüketicinin hem de gıdaya dair her kesimin daha avantajlı olacağını ifade etti. Bakan Pakdemirli, "Bugün üreticimize sorsanız şunu söyleyecektir; ben ürünümü üretiyorum, tam karşılığını alamıyorum. Çünkü pazardaki fiyatlara baktığımız zaman, ben bu kadar ter dökerken, bir başka aracı ya da aradaki zincir daha fazla para kazanabiliyor, ben alnımın terinin karşılığını almak istiyorum. Peki, tüketiciye sorsanız; İstanbul'daki Ankara'daki İzmir'deki markete gidip gelen tüketiciye de sorsanız, tüketiciler de ürün tarlada ucuz, ama bana ulaşana kadar çok pahalılaşıyor ve bunu sürekli bulma noktasında sıkıntı çekiyorum. İşte dijital tarım pazarı, üretici ile tüketiciyi neredeyse bir araya getiren bir sözleşmeli üretim platformu" dedi.
DİJİTAL TARIM PAZARI İLE ALAN DA SATAN DA MEMNUN OLACAK
Bu sözleşmeli üretim platformunda tohumdan çatala, gıdaya dair her kesimin olabileceğini belirten Bakan Pakdemirli, en önemli avantajlardan birinin finansman olacağını vurgulayarak, "Bunun üreticiye şöyle bir faydası olacak; sözleşmeli üretim yapan üreticimiz bir defa malını kaç liradan satacağını en baştan biliyor olacak. Bunun önemli bir faydası, önemli bir ekişi var. Ayrıca eğer alıcı ile satıcı arasında girdi finansmanı ile alakalı bir ek sözleşme varsa, girdi finansmanı sağlayacak. Yani sebzesini, meyvesini satmak isteyen üreticimiz eğer bir perakende zincirle bir marketle anlaştıysa, belki bunun yüzde 20 - 25'ine varan bir kısmını ayni yardım olarak alacak veya peşin para olarak alacak. Bununla gübre ihtiyacını, tohum ihtiyacını, fide ihtiyacını, ilaç ihtiyacını karşılayacak. Yani böylelikle de aslında tarımın finansmanına da genel anlamı ile bir çözüm bulunacak. Bugün üreticimize sorsanız, hep girdilerden size bahsedecek. Mazottan, gübreden, yemden, ilaçtan, tohumdan bahsedecek. Yani bunların finansmanı da üretici üzerinde bir yük olmaktan bir süre sonra kalkacak. Ektiğiniz, diktiğiniz günden itibaren eğer fiyatını da biliyorsanız bu üretici için gerçekten aranacak bir durumdur" dedi.
SON 18 YILDA TARIMSAL HASILA 7,5 MİSLİ ARTTI
Türkiye'nin son 18 yıllık AK Parti hükümetleri döneminde tarımda önemli bir ivme yaşadığını ve bugün olduğu noktaya geldiğini belirten Bakan Pakdemirli, bu süreçte yaşanan gelişimi de örnekleri ile hatırlattı: "Son 18 yılda, AK Parti dönemlerinde tarımsal hasılamız tam 7,5 misli arttı. 565 baraj inşa edildi; AK Parti hükümetleri öncesi inşa edilen barajların tam 3 misli baraj daha inşa edilmiş oldu. 308 milyar lira toplamda tarımsal destek verdik. 6.6 milyon hektar araziyi de sulamaya açtık. 4.5 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Kırsal kalkınma hibeleri ile de 200 bin vatandaşımıza istihdam sağladık. Tohumluk ihracatımız 10 katı arttı. 18 milyar dolar tarımsal ihracata geldik, nereden geldik, 3.7 milyar dolar ihracattan bugün 18 milyar dolar tarımsal ihracata geldik. İnşallah bu sene bu rakamı da katlayarak artıracağımıza son derece eminiz. Türkiye kendi kendine yeterliliğini ispat etmiş ve tarımsal fazla olarak yani net tarımsal fazla olarak da 5.3 milyar dolar dış ticaret fazlası veren kendi kendine yeterli bir ülkedir. Tohumluk üretimimiz de 8 misli artmıştır."
SON 2 YILDA GSMH YÜZDE 45 ARTTI
Bu 18 yıllık süreçte Gayri Safi Milli Hasıla'da da önemli bir artış yaşandığını belirten Bakan Pakdemirli, sadece son iki yılda bile yüzde 45 artış yaşandığını söyledi. Pakdemirli konuşmasını şöyle sürdürdü:
"2017 yılında 189 milyar lira olan tarımsal GSMH 2018 yılında 217 milyara, 2019 yılında da 275 milyara, yüzde 27 artış, toplam, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde yüzde 45 artışla, gerçekten Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde tarım sektörü başarısı ile taçlandırmıştır. Tabi ki bu başarının ardında AK Parti Hükümetlerinin tarıma verdiği destek vardır. Desteklerimiz son 18 yılda 12 misli artmasına rağmen sadece son iki yılda da 14,5 milyar lira ile 2018 de 16.1 milyar lira, 2019'da ve 2020 desteklerinin toplamı da 22 milyar liraya geldi. Yani son iki yılda destekler yüzde 52 artış, hasılada da yüzde 45 artış. Biz her zaman şunu söylüyoruz; destek bizden, gayret sizlerden, bereket de Allah'tan. Biz desteği verdikçe bu topraklarda on binlerce yıl boyu üretim yapan çok kıymetli, elleri öpülesi çiftçilerimiz, üreticilerimiz, besicilerimiz, yetiştiricilerimiz bu desteklerin karşılığını Türkiye'ye üretim olarak taçlandırıyorlar."
Türkiye'nin coğrafi konum açısından, 4 saatlik uçuş ile dünyanın yüzde 40'ına yaklaşabilen, 1.9 trilyon dolar ticaret hacmine sahip bir bölgede olduğunu ancak, tarımsal hasılada Avrupa'da bir, dünyada ilk 10 arasında yer aldığını belirten Bakan Pakdemirli, bundan sonraki süreçte sözleşmeli üretimle bu sıralamada ilk 5 arasında yer almayı hedeflediklerini de belirtti.
"DİJİTAL TARIM PAZARINA HER KİM OLURSAN OL GEL"
Tarım Orman Akademisi'ndeki ilk derste Bakan Pakdemirli, sözleşmeli üretim platformunun toplumun her bireyine açık olduğunu vurgulayarak, "Mevlana misali, dijital tarım pazarına her kim olursan ol gel diyoruz. Bu, tüm yapılanları tek bir yerde toplayıp daha verimli hale getirmeye çalışan bir sistemdir. Burada herkese yer var. Yani kooperatiflere de yer var, çünkü kooperatifler de burada daha aktif rol alarak hem girdi finansmanında hem de pazarlama tarafında olabilirler. Böylelikle kooperatiflerin, birliklerin ve örgütlerin üreticiye daha fazla faydalı olma yollarını aramış olacaklar. Üretici de, alıcı da, gıda işleme tesisleri de olacak burada. İsterse halciler ve nakliyeciler de olacak" dedi.
Dijital tarım pazarı ile hem üreticinin hem de tüketicinin yanında olduklarını belirten Bakan Pakdemirli, "Dijital tarım pazarında üretici ürününü değer fiyattan satmak istiyor, tüketici de ürünlerini daha uygun fiyata almak istiyor. Böylelikle iki taraf da günün sonunda birbirinden memnun ayrılıyor. Arz ve talep buluşuyor, tohumdan çatala kadar olan zincirin hem takibi, hem planlaması hem daha sağlıklı yürümesi hem de gıda zayiatından da kurtulmuş oluyoruz. Dijital tarım pazarındaki ana mantığımız şu; üreticinin yanında olan her kim varsa biz de onların yanındayız. Buradaki tüm paydaşların da bunu bilmesini ve anlamasını istiyoruz" diye konuştu.
"DİJİTAL TARIM PAZARI, ULUSLARARASI ÖRGÜTLERE DE ÖRNEK OLUYOR"
Dijital tarım pazarının henüz bir haftadır uygulamaya alınmasına rağmen dünya ülkelerinin de dikkatini çektiğini belirten Bakan Pakdemirli, Türkiye'nin önemli bir başarıya imza atacağını söyleyerek, "Uluslararası örgütlerin hepsi bununla ilgili bizden sunum aldı. Bunu örnek alacaklarını söyleyerek de, attığımız adımları takip etmek istediklerine dair de bize bilgi verdiler. Yani Türkiye gerçekten tarımla ilgili önemli bir başarıya daha imza atmak üzere. Ancak dediğim gibi bu platform bizim değil. Bu platform sizlerin platformu. Ancak sizler bu platformun bir parçası dijital tarım pazarını kullananlar olduğunuz sürece ve buradaki işlemler derinleştiği sürece burası son derece başarılı olacak ve buranın paydaşı olan herkes dünden daha fazla gelir kazanacak" diye konuştu.
"DİJİTAL PAZARLA ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİ DAHA DA GÜÇLENECEK"
Sözleşmeli üretimin neden öncelikli bir konu olarak ele alındığını açıklayan Bakan Pakdemirli, "Bir defa üretici örgütleri de buradan daha iyi güçlenecek. Çünkü hem alımda hem satımda tüm süreçte yer almaya başlayacakları için üreticiyi de memnun eden üretici birlikleri kooperatifleri meydana çıkacak. Üretici memnun olduğu sürece, örgüt ve kooperatifteki dayanışması daha da yüksek bir seviyeye gelecek. Pazarlama kabiliyetleri artacak. Dediğim gibi en küçük üreticiden en büyük üreticiye kadar hepsinin pazarlama kabiliyetleri neredeyse eşitlenecek ve üretimin olduğu yerde tüketim de olacağı için son derece verimli bir ekosistem oluşacak. Üretim faaliyetlerinin de pazar koşullarına optimize edilmesi son derece önemli verimliliği de artırarak üretici gelirleri de artırmış olacağız. Sürdürülebilir tarım için de sözleşmeli tarım modelinin önemli olduğunu düşünüyoruz. İnşallah daha önce de söylediğim gibi en ufak üreticimizin bile ürünü tek yumruk haline gelecek, tek yumruktan kastımız şu, aynı büyük üreticiler gibi küçük üreticilerimizin de ürünleri yüksek fiyattan değer fiyattan pazarlanabilir olacak" ifadelerini kullandı.
Bakan Pakdemirli, dijital tarım pazarının sağlayacağı en önemli avantajlardan birinin de tarım ürünlerinin doğrudan satışının sağlanması ile ihracata yönelik pazarın artması olacağını belirtti.
"DİJİTAL PAZARLA TARIM İLE SANAYİ BÜTÜNLEŞECEK"
Türkiye'nin coğrafi işaretli ürünlerinin de bu pazar sayesinde hem Türkiye içinde hem dünyada çok daha iyi bir şekilde pazarlanacağını söyleyen Bakan Pakdemirli, en önemli amaçlardan birinin de tarım ile sanayiyi bütünleştirmek olduğunu belirtti. Pakdemirli konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Gıda sanayiinin gelişmesindeki en önemli engellerden biri de sözleşmeli üretimde Türkiye'nin istenilen yerde olmamasıdır. Gıda sanayi de inşallah istenilen yere bu şekilde gelecek. Arz talep fiyat bunların hepsi bir şekilde dengede olacak. Gıda arz güvenliği içinde sözleşmeli üretim ve tarımsal planlamanın son derece önemli olduğunun altını çiziyoruz. Tarımsal ürünlerin pazarlanması ve tarıma dayalı sanayinin zamanında ve nitelikli hammadde talebini karşılamada bu dijital tarım pazarının uygun bir model olacağını biz düşünüyoruz."