Dün gece Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile Merkez Bankası Başkanlığı'nda değişikliğe gidildi ve Başkan Naci Ağbal görevden alınarak yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı. Bu kararın ardından Merkez Bankası'nın yeni başkanıyla çizeceği yol haritası merak edilirken Takvim gazetesi yazarı Faruk Erdem, yaşanan son gelişmeleri takvim.com.tr için değerlendirdi.
İşte Faruk Erdem'in takvim.com.tr için yaptığı değerlendirme;
TÜRKİYE'NİN YENİ YOLU YATIRIM ÜRETİM İSTİHDAM VE İHRACAT…
Merkez Bankası'ndaki görev değişimi daha öncekiler gibi olağan karşılanmalı. Daha önce de Merkez Bankası'nda görev yapan başkanlar yerlerini yeni isimlere bıraktılar. Bu bayrak değişiminin de hayırlı olmasını diliyorum. Burada önemli olan isimler değil politikalar diye düşünüyorum.
Merkez Bankası 'piyasaların istediğini yapan' ya da 'piyasa dostu' gibi tabirlerle tarif edilmemeli. Merkez Bankası Türkiye ekonomisi neye ihtiyaç duyuyorsa onun tedbirlerini alan milli politikalar yürütmeli.
Pandemi döneminde Ekonomi yönetiminin aldığı tedbirlerle birlikte Merkez Bankasının faiz indirimleri ile iktisadi faaliyet canlı tutulmuş üretim tedarik kesintiye uğramadan sürdürülmüş, konut, otomobil gibi alanlarda rekor satışlar yakalanmış yıl sonunda da Türkiye pozitif büyülen iki ülkeden biri olmuştu. Son dönemde Merkez Bankası'nın özellikle son 4 toplantıda aldığı agresif faiz artışı kararları ve bunun gerekçesi olarak enflasyonla mücadeleyi göstermesi Türkiye'yi yeniden yüksek kur yüksek enflasyon ve yüksek faiz sarmalına sokmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüştür.
YÜKSEK FAİZ ORTAMINDA YATIRIM OLMAZ
Hem yazılarımda hem TV programlarımda hep söylediğim bir şey var.
Yüksek faiz ortamında yatırım olmaz. Ticari hayat sağlıklı yürümez. Ve yüksek faiz maliyetleri artırdığı için de enflasyonun bir sebebidir.
Şu anda yüzde 25'lere varan kredi faizleri ile yatırım yapmak isteyenler için finans maliyetini bile karşılamak güç olacaktır. Yine enflasyonu düşürmek için sadece faizi artırmanın yeterli olmadığı bilinmektedir ve görülmektedir. Enflasyonla mücadele topyekün yürütülmesi gereken bir mücadeledir. Fiyatlama alışkanlıkları, maliyetler, üretim ve yapısal tedbirler hepsi birlikte düşünülürse mücadele kazanılacaktır. Ancak maalesef Merkez Bankası son dönemde özellikle 'önden yüklemeli' faiz artışlarıyla enflasyonla mücadeleyi sadece faiz konusuna indirgemiş bir görüntü vermiştir.