Ticari ve ekonomik bütünlük arz eden ya da bir bütün halinde satıldığı takdirde daha yüksek gelir elde edileceği anlaşılan mal ve haklar ile bu mal ve hakları bünyesinde bulunduran işletmeler, bir bütün olarak satılacak. Satışta işletmenin devamlılığı ve ekonomiye olan katkısı gözetilecek. Bu halde taşınmazın paraya çevrilmesi hükümleri uygulanacak. Bir bütün olarak satış gerçekleşmezse mal ve haklar ayrı ayrı satılacak. Rehinli malın konkordato projesine göre işletme tarafından kullanılması öngörülmüyor veya kıymeti düşecek ya da muhafazası masraflı olacak ise satışına izin verilebilecek.
Satış gelirinden rehinli alacaklıya rehin miktarı kadar ödeme yapılacak. Geçici ve kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler nedeniyle borçlanılan edimler, karşılıklı olarak ifa edilecek. Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacak; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemeyecek ve takyit edemeyecek. Aksi halde yapılan işlemler hükümsüz olacak. Mahkeme, bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorunda olacak.
NASIL OLACAK?
Konkordato süreci iflasla sonuçlandığı takdirde, iflas kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verecek. Bu halde iflas idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılacak. Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere geçici mühlet kararından sonra komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda, konkordato şartlarına tabi olmayacak, temerrüt halinde mühlet sırasında dahi icra takibine konu edilebilecek ve rehinli alacaklardan hemen sonra ödenecek.