Polonya Türkiye Ticaret Odası Başkanı Marek Nowakowski, Polonyalı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin nedenlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Polonya Türkiye Ticaret Odası Başkanı Marek Nowakowski, Polonyalı yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin nedenlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin yatırım ortamı ve teşviklerini çok iyi gördüğünü belirten Nowakowski, ülkeye Avrupa'dan ve dünyanın farklı yerlerinden doğrudan yabancı yatırımların geldiğini ifade etti.
Nowakowski, Polonyalı şirketlerin Türkiye yatırımlarında en çok tercih ettiği sektörlere de değinerek, özellikle otomotiv ve inşaatta kullanılan kimyasal malzemelerin bu alanların başında geldiğini, tarım sektöründe de daha fazla işin yapılabileceğini söyledi.
Türkiye'nin bölgesinde dominant bir ülke olduğunu aktaran Nowakoeski, "Lojistik altyapısı da gelişmiş. Polonya ve Türkiye'yi birbirine bağlayacak demir yolu da yakın zamanda açılacak. Firmalarımız Çin yerine Türkiye'yi düşünüyor. Ürün kalitesi de Türkiye'de çok daha yüksek. Maliyet avantajı da var. Bence bu bir sürecin başlangıcı ve inanıyorum ki çok enteresan sonuçlar getirecek. İkili ticaret hacmimizi de daha da geliştirebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
"POLONYALI YATIRIMCILAR MEDİKAL EKİPMAN VE KOZMETİK SEKTÖRLERİNE DE İLGİLİ"
Polonya Türkiye Ticaret Odası Türkiye Temsilcisi Koray Akgüloğlu da Polonyalı yatırımcıların medikal ekipman ve kozmetik sektörlerine de ilgili olduğunu belirterek, "Polonyalı yatırımcılar Türkiye'de bu sektörlerdeki hızlı gelişimin farkında. Bazı Polonyalı şirketler Türkiye'de zincir mağazalar açmayı hatta burada üretim yapmayı planlıyor." bilgisini paylaştı.
Bunların yüksek kaliteli yerel markalar olduğunu belirten Akgüloğlu, "Halihazırda Türk partnerleriyle ticaret yapıyorlar. Sonraki adım ise yatırım yapmak çünkü Türkiye'deki pazar Polonya'dakinin 2 katı büyüklüğünde." dedi.
Akgüloğlu, muhtemelen gelecek ay kozmetik sektörü ve Türkiye'deki potansiyel partnerlerle bir video konferans gerçekleştireceklerini de bildirerek, "Polonyalı yatırımcılar ve şirketler, Türkiye'nin Orta Doğu pazarı üzerindeki gücünün farkında ve burada faaliyet alanlarını güçlendirerek Orta Doğu, Kuzey Afrika ve hatta Yakın ve Uzak Doğu ülkelerine ihracat yapmak istiyorlar." diye konuştu.
Firmaların Türkiye'nin coğrafi yakınlık ve diğer avantajlarından faydalanmak istediklerini aktaran Akgüloğlu, Polonyalı hazır giyim firması LPP'nin Türkiye'ye yatırım kararının arkasında da Türk moda üreticileriyle eski ilişkileri ve firmanın ülkede güçlü tedarik ağının olmasının yattığını anlattı.
Akgüloğlu, "Firma burada mağazalar açarak civar ülkelerden gelen turistlere de erişmek ve Türkiye'yi diğer marketlere erişmek için bir köprü olarak kullanmak istedi. Önce Türkiye'de altyapısını ve tedarik ağını geliştirmeyi daha sonra buradan Orta Doğu ve Afrika ülkelerine ihracat gerçekleştirmeyi düşünüyorlar." ifadelerini kullandı.
"YATIRIMLAR ARTARAK DEVAM EDECEK"
Türkiye Belçika Lüksemburg Ticaret Odası (TBLTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Şeremet ise Belçika Merkezli DW Reusables şirketinin Türkiye'de Etap Plastik ve Etap Doğan'ı satın alarak ülkeye doğrudan yatırım yapmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
Şeremet, salgın döneminden sonra global tedarik zincirinde yaşanan hayati aksaklıkların, Avrupa ve Türkiye ekonomik ilişkileri için bir dönüm noktası olduğunu dile getirerek, "Benzer yatırımlar artarak devam edecek, dış ticaret hacminde olumlu gelişmeler olacaktır. Türk şirketler de Belçika'da yeni yatırımlar yapıyor ve yapacak." dedi.
Konteyner arz tedarikinde yaşanan problemlerin delta varyantının öngörü ve planlama üzerinde yarattığı belirsizlikle, yabancı firmaların yakın coğrafyalarda alternatif üretim arayışına yöneldiğine dikkati çeken Şeremet, "Plastik bazlı ürün üretimi konusunda sektörün tecrübesi, kriz dönemlerinde Türk firmalarının gösterdiği hızlı reaksiyon ve yönetim becerileri etkili rol oynadı. Kaliteli iş gücünün ve AB standartlarına yüksek uyumun bu yatırım kararında etkili olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Şeremet, son dönemde Türkiye'ye artan ilginin bir örneği olarak, 18-21 Ekim'de Belçika hükümetinin teşviki ve ev sahipliğinde, Belçika Flaman, Valon ve Brüksel özel ekonomik bölgelerinden özel sektör heyetlerinin, Türk özel sektör temsilcileriyle yatırım, ticari iş birliği, ihracat, ithalat konularını görüşmek üzere İstanbul ve Ankara'da bulunduğunu aktardı.
"TÜRKİYE NAVLUN KONUSUNDA MALİYET AVANTAJI SAĞLIYOR"
Rus Türk Ticaret Evi Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Kurtuluş, Türkiye'nin ekonomik avantajları ve jeopolitik konumunun yanı sıra, yatırımcılara modern lojistik altyapısı ve esnek teşvik paketleri açısından da birçok avantaj sunduğunu anlattı.
Kurtuluş, ülkenin enerji kaynaklarının doğu-batı koridorunda Avrupa ülkelerine taşınması için güvenli ve bağımsız bir rota konumunda olduğunu dile getirerek, "Türkiye coğrafi konumu itibarıyla sadece konteyner değil, ro-ro, kargo ve tır nakliyesiyle de navlun konusunda maliyet avantajı sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de faaliyet gösteren yaklaşık 2 bin 130 şirketin Rus sermayesine sahip olduğunu hatırlatan Kurtuluş, iki ülke arasında tarım sektöründe iş birliğinin artmaya devam ettiğini ve bu alanda halen harekete geçirilmesi gereken birçok iş kolu olduğunu belirtti.