FİYATTAN DAHA FAZLA ARZ GÜVENLİĞİ DAHA ÖNE ÇIKMIŞ DURUMDA
En son Rusya ile biten anlaşmalar vardı, yıl sonu itibariyle yenilenmiş oldu. Azerbaycan'la Erzurum hattı üzerinden aldığımız gazın yenilenmesi sözkonusu. Yeni sıvı doğalgaz anlaşmaları da yapıyoruz. İnşallah Karadeniz gazı da geldiğinde kısa, orta, uzun vadede arz talep dengesini bozmayacak şekilde, bir kısmını yurt dışından olmak üzere tedarik programını belirliyoruz. Biz daha önceki boru gazı anlaşmalarımız uzun süreliydi, 20-30 yıllık. Şimdi biraz daha kısa, orta vadeli anlaşmalarla gidiyoruz. Büyük süreli anlaşmaların arz güvenliği tahkimi açısından elbette önemi var. Şimdi kısa, orta vadeli anlaşmalarda fiyatı revize etmemiz gerekiyor. Süresi devam eden başka kontratlarımız da var. O dönemler geldikçe, kendi gazımızın ne kadar üreteceğimiz netleşmiş olacak. Eksik kısmını yine tedarik noktalarından karşılayacağız. Şu anda Avrupa'da da arz sıkıntısı had safhada. Onlar da enerjide büyük oranda dışa bağımlı. Bugün sanki fiyattan daha fazla arz güvenliği daha öne çıkmış durumda.
Biz ülke olarak enerjide dışa bağımlı ülkeyiz. Birincil enerji petrol, doğalgaz, kısmen kömür ithal eden ülkeyiz. Yüzde 70'i dışarı bağımlı. Petrol ve doğalgaz aramalarına niçin ağırlık veriyoruz. Bu ürünlerin fiyatları uluslararası piyasalarda belirleniyor. Doğalgazı 8-10 ithal ediyoruz, petrolün yüzde 90'ını ithal ediyoruz, yine kömürü ithal ediyoruz. Doğalgaz ve kömürün önemli kısmını elektrik üretiminde kullanıyoruz. Yenilenebilirden ürettiğimiz elektrik toplam ihtiyacımızın yüzde 40'ı oranında. Elektrik üretiminde de yarı yarıya dışa bağımlısınız. Bu hammaddeler elektrik üretim maliyetlerimizi etkiliyor. 115 dolar iken geçtiğimiz yıl doğalgazın ortalama fiyatı uluslararası piyasalarda 570 dolar civarında seyrediyor. Kömürde pandemi öncesinde yaklaşık tonu 50 dolar iken şu anda 170 dolarlarda seyrediyor. Bir ara 270 dolar mertebesine kadar çıktı. Hatta Çin kömür alımını bir müddet durduracağım dedi, döndü sanayicilerine 'belli dönemlerde çalışıp, belli dönemlerde çalışmayacaksınız' dedi.
Demir çelik, emtia fiyatları, bakır, alimünyum gibi fiyatlarda olağanüstü artışlar yaşandı. Bunlar tüm ülkelerin enerji maliyetlerini etkiledi. Buna rağmen vatandaşımıza oluşan yüksek maliyetleri tam yansıtmadık. Geçtiğimiz yıl itibariyle baktığımızda doğalgazda sübvansiyonlarımızın tutarı 80 milyardı. Elektrik ve gazda kamunun üstüne almış olduğu yük 100 milyar civarındaydı. Kur 1 Ocak 2021-2022 arasında yaklaşık yüzde 70 artmış. Elbette kurdaki dalgalanmanın etkisini yaşadık. Gerçekte ürünün kendisinin döviz başındaki artışının etkisini görüyoruz. Petrolde 40 dolarların altını gördük. Bugünlerde 90 dolarlar seviyesine çıkmış oldu. Avrupa'da da bu fiyatlara yansıdı. Bazı ülkelerde yüzde 100'ün üzerinde, konut fiyatları açısından söylüyorum yılbaşından yıl sonuna artış yaşandı. Elektrikte de benzen fiyatlamaları görebiliyoruz. Doğalgaz ile elektrik sektörü içli dışlı. Yakıtı harcayarak elektrik üretmiş oluyorsunuz. Bunun etkisi var.
İklim değişikliğiyle ilgili bir hususun altını çizelim. Geçtiğimiz yıl bayağı bir kurak mevsim geçirdik. Geçtiğimiz yıl yüzde 20'ler civarında üretim yapabildik. Doğalgaz santrallerini bir miktar daha fazla çalıştırmak zorunda kaldık. Elektriği dengeli bir şekilde götürmemiz gerekiyor. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı arttırmamız gerekiyor.
KADEMELİ FATURALANDIRMA
Kademeli elektrik, kademeli faturalandırmada temel amacımız özellikle dar gelirli ailelerin, zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kademe oluşturalım. Burada da sübvansiyon sözkonusu. Ortalama 90-100 metrekarelik evde elektrikli cihazlarını çalıştırabilecekleri hesaplama yapıldı.Türkiye genelinde hanelerde üretilen toplam elektrik miktarı ve konut sayısını karşılaştırdık. 140-150 kilowat saat çıktı. Biz de bunun üzerine 150 kilowat saatı belirledik. Çoğunlukla olumlu tepkiler var. Hali vakti yerinde olan vatandaşlarımız burada ekstra bir desteğe ihtiyaç duyan vatandaşlarımız değil. Bizim dar gelirli ailelere ne yapabiliriz konusu var. Düzensiz geliri olan, asgari ücretin altında olan hanelere verdiğimiz başka destekler de var. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vasıtasıyla. Diyelim ki 150 kilowat saat tüketmiş, onu devlet vakıflar üzerinden karşılıyor.
Benzer bir durumu doğalgazda da başlatacağız. Şu anda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tespit edip destekliyor. Sosyal yardımlaşma vakıflarımız ilçelerde, yerelden de insanların katıldığı, gerektiğinde evine gidip ziyaret ederek o incelemeleri yaparak 2 milyon 100 bin haneden bahsediyoruz. Doğalgazda bu rakam daha fazla olacak. e-devlet üzerinden ya da sosyal yardımlaşma vakıflarımıza müracaat etmek suretiyle, kısa sürede değerlendirilerek bu destek kapsamına alınabiliyorlar. Sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmiş oluyoruz. Bundan sonra doğalgazı farklı bir destek durumuna almış olacağız.
Bu yıl içerisinde verileri alacağız.Vatandaşımızın 150 kilowat saatin altında kalan tüketimleri ne kadar? Kaç hane altında kalmış, kaç hane bu verilerin üzerine çıkmış. Hakikaten ihtiyaç varsa miktar değişikliğine gidebiliriz. İlk aydayız şimdi. Şubat'ta uygulamanın ilk etkilerini ve sonuçlarını almış olacağız. Zaman içerisinde ihtiyaç tabii ki güncellenebilir.
Fatura denetim sistemi tüketicilerimize açık sistem. Sayacına bakarak faturasında yazılı olan son tüketim değerine bakmak suretiyle basit usülde kontrol yapabilir. Okuma elemanının sehven gireceği rakam olabilir. Şimdi dijitalleşti, ellerindeki mobil aracı yaklaştırarak o veriyi sağlıklı olarak alabiliyor. Hesaplamayı kendisi yapabileceği gibi çok basit uygulamamız var. EPDK web sitesinde faturamı nasıl denetleyebilirim, kontrol edebilirim diye uygulama var. Son dönemdeki faturasını orada sağlamasını yapma imkanına sahip olacak. Bizde sayaç okuma dönemlerinde her gün okuma planı var. 150 kilowat saat deyince ortalama 1 aylık tüketimden bahsediyoruz. 1 gün önce gelinmiş, okunmuş olabilir veya birkaç gün sonra olabilir. Günlük 5 kilowat saat dikkate alınıyor. Burada bir hata yok. Bir diğer husus da 15 Aralık'ta okunmuş diyelim, şimdi 15 Ocak'ta okunacak. Ama Aralık'ın sonuna kadar birim fiyatlar farklıydı, Ocak'ın başından itibaren yeni fiyatlar var. Mevzuat oransal bir hesaplama yöntemi var. Bunu program otomatik olarak yapıyor. Vatandaşımız ortalama birim fiyatlarına bakmak suretiyle.
Birinci kademede şu anda 1 kilowat 137 kuruş. Geçmiş dönemde kalan tüketiminden dolayı 137 kuruştan daha alt bir birim fiyatı görecek. Muhtemel hataları önlemek için EPDK'nın sitesine girerek bu kontrolü yapabilir. Hatta şikayet anlamında söylüyorum; bir itirazı varsa Bakanlığımıza, EPDK'ya ve dağıtım şirketine yapabilir. EPDK'ya başvurabilir. İlgili bölge dağıtım şirketine de başvurabilir. Bunları elektronik ortamda da yapabilir. Bunların hepsini takibini yaparız.
Biz hükümet olarak 2022 yılında da hem gaz hem elektrikte özellikle hane halkını desteklemeye devam edeceğiz. Beklenmedik artışları Hazine imkanlarıyla taşımaya çalışacağız. Bugünden itibaren yarın zam olacak açıklamasını yapmıyoruz prensip olarak. Gönlümüz açıkçası biz de isteriz ki bunları makul, ekonomik fiyatlarla vatandaşımıza sunabilelim.
Elektrikte her üç ayda bir tarife güncellemesi yapılması gerekiyor. Doğalgazda ise aylık güncelleme yapılabiliyor. Bu yasadan gelen tarife. Geçtiğimiz yıl 100 milyar destekten bahsettik. Muhtemelen bu yıl da destek olacak. Makul bir denge ile hareket ediyoruz. Elektrik ve gazda bu destekler hane halkına ve dar gelirliye devam edecek. Sanayi gibi sınıflarda maliyetler neyse o seviyeden fiyatlama söz konusu olacak.
AKARYAKIT FİYATLARI
Akaryakıtta da petrolün yüzde 92'sini yurt dışından ithal ediyoruz. Son 1 yılda 40 dolardan 90 dolarlar seviyesine geldi. Ağırlıklı özel sektörün piyasada olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Tedarik zincirinden pompaya kadar yansıyan fiyatlama. Son ekonomik paket açıklandıktan sonra kurdaki artışlar büyük oranda dizginlendi. Son dönemde artışların temel nedeni ham petrol fiyatlarındaki artış. Geçtiğimiz yıl 60-65 milyarlık fedakârlı yapıldı. Bütçe dengeleri açısından bir miktar ÖTV'nin devam etmesinin bu dönem için uygun olacağını ifade ettiler. Şu anda Avrupa'daki fiyatlara baktığımızda benzini en ucuz kullanan ülkelerden birisiyiz. Herkes petrolü aynı fiyattan alıyor. Pompalara yansıma konusu vergiler açısından baktığımızda ülkelerin vergi politikaları dikkate alınarak yapılıyor.
Şu anda Avrupa'da pompa fiyatları. Türkiye'de litresi 14 lira. Ortalama 1,5 Euro civarında fiyat görüyoruz Avrupa ülkelerinde. Hollanda, Norveç, Finlandiya, Almanya gibi ülkelerde TL bazında 26 lira. Benzer durum elektrik ve doğalgazda da var. Avrupa'da başkentlere baktığımızda, Avrupa'da en ucuz kullanan üçüncü ülkeyiz.