"ÜRÜN ARZINDAKİ DENGE BOZULDUĞUNDA FİYATLAR FAHİŞ BİR ŞEKİLDE YÜKSELİYOR"
Mevsim şartlarının, sebze ve meyve fiyatlarının yükselmesi üzerindeki etkisinin de göz ardı edilemeyeceğini belirten Başkan Erdoğan, şunları söyledi:
"Esasen Türkiye'nin sorunu, kendi vatandaşlarının ihtiyacı olan buğdayı, unu, yağı, eti, sütü, sebzeyi, meyveyi üretmek değildir. Allah'a şükür kendi insanımızı asla temel gıda maddelerinden mahrum bırakmayacak üretim kapasitesine ve gerçekleşmesine sahibiz ama küresel sisteme entegre açık bir ekonomide sadece sizin kendi kendinize yeterli olmanızla iş bitmiyor. Çünkü siz elinizdeki ürünlerin bir kısmını dışarıya satarken tüketim veya ihracat amacıyla da dışarıdan ürün alıyorsunuz.
Küresel düzeyde ürün arzındaki denge bozulduğunda, fiyatlar her yerde fahiş bir şekilde yükseliyor. İşte bugün Amerika'da açıklanan son 40 yılın en yüksek enflasyon rakamları sorunun ulaştığı sınır tanımaz boyutları göstermektedir. Teknolojik ürünler ve enerji yanında insanlarımızın günlük hayatını yakından ilgilendiren yağdan şekere, undan ete pek çok konuda böyle bir durum ortaya çıkmıştır. Bizim bu süreçteki önceliğimiz, en pahalı malın olmayan mal olduğu gerçeğinden hareketle vatandaşlarımızın temel ihtiyaç maddelerine kesintisiz ve en uygun şartlarda erişimini sağlamaktır."
"ANCAK SORUN ÇOĞU DEFA HUKUKİ DEĞİL, AHLAKİ..."
Tamahkarlık yaparak, insanların temel maddelerinin fiyatlarını yükselten açgözlü bir kesimin de olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Kimi zaman yalan haberlerle panik oluşturarak, kimin zaman ellerindeki ürünleri piyasaya vermeyip stoklayarak, hatta imha ederek, kimi zaman aralarında anlaşıp fiyatları artırarak haksız kazanç peşinde koşanları takibe aldık. Kamunun denetim ve yaptırım yetkilerini kullanarak serbest piyasa sistemi içinde bu tamahkarlarla mücadele ediyoruz. Ancak sorun çoğu defa hukuki değil, ahlaki olduğu için maalesef arzu ettiğimiz neticeleri almakta güçlük çekiyoruz." diye konuştu.
Karşılarında zorlu bir tablo olduğu gerçeğinin farkında olduklarını dile getiren Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Meseleye üreticilerden tüketicilere, çalışanlardan işverenlere, her kesimi gözeten, kazanımlarını korumaya, kayıplarını telafi etmeye yönelik bir anlayışla yaklaşıyoruz. Belirsizliğin yol açtığı tereddütler ortadan kalktıkça hem içeride hem de dışarıda ürün arzının yeniden dengeye oturacağını, tedarik kanallarının işlemeye başlayacağını, fiyatlardaki balonun söneceğini ümit ediyoruz. Bu düzelme yaşanana kadar vatandaşlarımıza her türlü desteği sağlamayı sürdüreceğiz. Gelir artışına yönelik tedbirler yanında gereksiz paniklerin önüne geçecek, piyasayı sakinleştirecek, tamahkarları dizginleyecek düzenlemelere hız vereceğiz. Sabırla, dirayetle daha çok çalışarak, daha sıkı mücadele ederek, bu dönemi de inşallah geride bırakacak, ülkemizin mutlaka 2023 hedeflerine ulaşmasını sağlayacağız."
BAŞKAN ERDOĞAN 2053 ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK ANA PLANI'NIN DETAYLARINI PAYLAŞTI
Erdoğan, 2053 ve 2071 vizyonlarını kendilerinden sonraki nesillere emanet edeceklerini söylediklerini hatırlattı.
Başkan Erdoğan, 2023'ün eşiğinde olduklarını, dolayısıyla bir sonraki vizyon eşikleri olan 2053'e yönelik hazırlıklarını hızlandırdıklarını belirterek, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'na sundukları katkı beyanıyla 2053 vizyonunun ilk somut hedefini ilan ettiklerini bildirdi.
Bugün de İstanbul'un fethinin 600'üncü yıl dönümüne atfettikleri vizyonlarının önemli unsurlarından biri olacağına inandıkları 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı'nı paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, "Ülkemizin merkezinde bulunduğu yükselen Avrupa-Asya-Afrika ticaret üçgeni bizim için özellikle ulaştırma alanında büyük fırsatlar barındırıyor. Bugün 12 milyar ton olarak gerçekleşen dünya ticaret hacminin 2030 yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ulaşması bekleniyor. Birleşmiş Milletler halen yüzde 50'si kentte yaşayan dünya nüfusu için bu oranın 2050 yılında yüzde 70'e çıkacağına işaret ediyor." diye konuştu.
Dünyada ulaşıma yönelik talebin 2050 yılında iki katına çıkacağının anlaşıldığını söyleyen Erdoğan, "Küresel ticaretteki bu gelişmelere bakan vicdan sahibi herkes ülkemizin ulaştırma alanında son 20 yılda attığı adımların ne kadar önemli ve isabetli olduğunu kabul edecektir. Türkiye, Londra'dan Pekin'e, Sibirya'dan Güney Afrika'ya uzanan geniş bir coğrafyanın lojistik süper gücü haline gelme yolunda ilerlemektedir. Nitekim diğer ülkeler de ortaya çıkacak potansiyelden mümkün olan en yüksek payı almak için yatırımlarına hız vermeye başlamıştır." dedi.
"FİYATLARDAKİ BALON SÖNECEK"
Erdoğan, "Fiyatlardaki balonun söneceğini tahmin ediyoruz. Sabırla, dirayetle daha çok çalışarak daha sıkı mücadele ederek bu dönemi de geride bırakacak ve ülkemizi hedeflerine ulaştıracağız." ifadelerini kullandı.