Enerji Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar 5. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi kapsamında açıklama yaptı

Enerji Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar iklim değişikliğiyle mücadelede nükleer enerjinin önemli olduğunu hatırlatarak, Akkuyu’da ilk ünitenin önümüzdeki yıl devreye alınacağı müjdesini verdi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :28 Mayıs 2022
Enerji Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar 5. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi kapsamında açıklama yaptı

Turkuvaz Medya Grubu ve Para Dergisi tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde düzenlenen 5. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi kapsamında Türkiye'nin Enerji Dönüşüm Stratejisi" başlıklı özel oturum gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dilek Güngör'ün yaptığı oturumda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcıları Dr. Alparslan Bayraktar, Prof. Dr. Şeref Kalaycı ve Abdullah Tancan enerji dönüşüm stratejileri ile ilgili soruları cevapladı.



DÖNÜŞÜM 2.0 GELİYOR
Zirve'nin ana teması olan Dönüşüm 2.0 kavramının da fikir sahibi olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar, Avrupa Birliği'nin Yeşil Mutabakat ve Paris İklim Anlaşması'nın önemine işaret etti. Türkiye'nin hedeflere nasıl yürüyeceğinin önemli olduğunun altını çizen Bayraktar, hedeflere ulaşmada yenilenebilir enerji, enerji verimliliğinin önemli olduğunu söyledi. 2023'te sera gazı emisyonlarını 66 milyon ton azaltma hedefi bulunduğuna işaret eden Bayraktar, nükleer enerjinin de önemli olduğunu ifade etti. Bayraktar, "Eğer dünya iklim değişikliğiyle mücadelede ciddiyse, nükleer enerji de mutlaka daha fazla yer almak zorunda. Bizim Akkuyu'da nükleer enerji santrali inşaatımız sürüyor. İlk üniteyi önümüzdeki yıl devreye alacağız. Sahada 20 bin çalışan var" dedi. Alparslan Bayraktar, cari açık konusunun çözümü için de Türkiye'nin nükleerden kendi enerjisini üretmesinin önemli olduğunu söyledi.



VATANDAŞA DESTEK
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan da dar gelirli vatandaşlara çeşitli destekler verdiklerini, vermeye devam edeceklerini ancak sanayicilerin maliyetlerle çok daha fazla yüz yüze geldiğini belirtti. Tancan, sanayicinin bu yüksek maliyetten kurtulabilmesinin en büyük yolunun kendi tükettiği enerjiyi yenilenebilir kaynaktan, özellikle de güneşten karşılayabilmeleri olduğunun altını çizdi. Yeni yasal mevzuat ile sanayi şirketlerinin sözleşme güçlerinin iki katına kadar kurulum yapabileceklerini söyleyen Tancan, EPDK tarafından devam eden yeni düzenleme çalışması ile sadece Organize Sanayi Bölgeleri'nde santral kurabilen sanayicilerin OSB dışında da üretim yapabilmesinin önünün açılacağını dile getirdi. 15-20 gün içinde yeni düzenlemelerin hayata geçeceğini anlatan Tancan, "Yakın sürede artık bu konuda bir sınırlama olmayacak. OSB'deki sanayicilerimiz sadece OSB'de değil, OSB dışına da çıkabilecek. Hatta bölge sınırlamalarını da kaldırdık. İstanbul'daki bir sanayici başka bir yerde güneş santrali kurarak kendi fabrikasının tüketimini karşılayabilecek"diye konuştu. Elektrik fiyatlarındaki artışa ilişkin yaptığı değerlendirmede tüm dünyanın bu sorunla karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Tancan, şöyle devam etti: "Kaynak çeşitliliğimiz ne kadar bol olursa arz güvenliği açısından da riskimiz o kadar az olur. Özellikle kömür ve doğalgaz fiyatlarında dünyada hiç kimsenin bugüne kadar tahmin edemeyeceği oranlarda büyük artışlar meydana geldi. Covid 19 salgınının sona ermesinden sonraki ötelenmiş talebin patlaması, talep artışı oldu."



TOGG 2023'TE PİYASADA
Gündemdeki elektrikli araçlar ve artan tüketimle birlikte gündemdeki yatırımları da değerlendiren Abdullah Tancan, elektrikli araçların sayısının artacağını ve 2023'te yerli araç TOGG'un piyasaya çıkacağını dile getirdi. Bu noktada şarj altyapısının doğru oluşturulması gerektiğini söyleyen Tancan, "Buradaki amaç önümüzdeki yıllarda ne kadar elektrikli araç söz konusu olacak, sayı nereye ulaşacak, bunun için hangi noktalarda en az ne kadar şarj istasyonu olması gerekiyor? Bu şarj istasyonları nasıl yapılmalı? Bunlar uzun süre tartışıldı, dünyada tüm uygulamalar incelendi. Netice itibarı ile bu konuda düzenlemelerin EPDK tarafından yapılmasına karar verildi" dedi.



GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Şeref Kalaycı da dünyada emtia fiyatlarıyla birlikte maden fiyatlarının da arttığına işaret etti. Maden arama ruhsatlarına yönelik bilgi kirliliğinin görüldüğünü ifade eden Kalaycı, ormanlık, tarım alanlarında yüzde 63, hatta Kaz Dağları'nda yüzde 80 olarak iddia edilen rakamların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Kalaycı, en yükseğinin yüzde 20'yi geçmediğini belirtti. Bor madenleri konusuna da değinen Kalaycı, dünya bor rezervinin yüzde 73'ünün Türkiye'de olduğunu kaydetti.



GÜNEŞ PANELİNE HÜCUM VAR
"Enerji Endüstrisi Yeşil Dönüşümünü Nasıl Gerçekleştirebilir?" başlıklı panelde konuşan Kalyon Enerji İcra Kurulu Üyesi Murtaza Ata, son 3 yıldır yaşanan kırılgan dönemin yeşil dönüşümü mevcut parametrelerin ötesine geçirdiğine dikkat çekti. Enerji arz güvenliğinde yeşil enerjinin opsiyon olarak önemli bir seçenek olduğunu kaydeden Ata, fosil yakıtlarda Türkiye'nin yurt dışına bağımlı olduğunu belirtti. Burada güneş enerjisinin en büyük şans olduğunu ve maliyet açısından da en avantajlı alan olduğunu kaydeden Ata, "Burada ikilem var. Sanayiciler ve hane halkları kendi enerjisini üretmek için çok önemli bir iştaha sahip. Türkiye'de bugün 8000 megavatta güneş paneli üretme kapasitesi var. Ama piyasada panel sıkıntısı var. Elektrik fiyatlarının artması sonucunda gerçekten güneş paneline bir hücum var. 8000 megavat panel fabrikası var, 4000 megavat talep var. Çin'den güneş hücresi gelmiyor. Çin yenilenebilir enerji hedeflerini o kadar büyüttü ki güneş hücresi bulunamıyor" dedi. Türkiye'nin bu noktada bu bağımlılıktan kurtulacak bir sanayi modeline geçebileceğini dile getiren Ata, hücrede ithalatın Çin sanayisine çalışması anlamına geldiğini belirtti. Bu noktada sektörün kapsamlı bir şekilde gelişmesinin de önüne geçildiğini söyleyen Ata, kamu politikalarının yenilenebilir enerjinin itici gücü olduğunu ve yenilenebilir enerji yatırımlarının devreye girmemesi halinde cari açıkta başka bir balona doğru gidileceğini söyledi. Ayrıca, 2030 yılına kadar 140 milyar dolarlık yatırım yapılması gerektiğini ve bunun tamamının Türkiye piyasalarından bulunmasının zor olduğunu kaydetti.



ENERJİDE KURALLAR YENİDEN YAZILIYOR
Zirvede konuşan TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, enerjide oyunun kurallarının yeniden yazıldığı bir dönemin yaşandığını söyledi. Altunyaldız sözlerini şöyle sürdürdü: "Enerji, büyüme ve kalkınma birbiriyle çok ilintili. Enerji talebi artışı büyümede yüzde 0.6 etki yaratıyor, diğer taraftan emisyon hacminin yüzde 70'i bu sektörden geliyor. Dünya 1.5 derece artışa kendini kilitlemiş ancak, küresel gelirin yüzde 90'ını gerçekleştiren devletlerin daha geçen yıl emisyon hacmini sıfırlayacağız demelerine rağmen emisyon hacmi rekor kırmış. Avrupa, kömürden enerjiyi terk edeceğiz demiş, Rusya-Ukrayna savaşı çıkarken, 'yeniden kömüre dönelim mi acaba' konusu gündeme gelmiş. Oyunun kurallarının yeniden yazıldığı bir dönem yaşıyoruz. Değişim ve dönüşümü çalışmalarımızın ana parametresi yapıyoruz. Madem yeşil dönüşüm var yenilenebilir enerjide daha çok ilerlemeye çalışıyoruz." Yeşil mutabakata göre karbon vergisinin 2026 yılında alınmaya başlayacağını hatırlatan Ziya Altunyaldız, "Yapılan hesaplamalara göre, bizim AB ile ticaretimizde yaklaşık 8-10 milyar dolarlık sınırda karbon vergisiyle muhatap olmamız söz konusu olabilir. Biz buna maruz kalmak istemiyoruz çünkü biz bu dönüşümü en önde gerçekleştiren ülkelerden biri olmak istiyoruz. Son üç yılda devreye alınan kurulu gücümüzün önemli bir kısmı yenilenebilir kaynaklardan geliyor. Nükleerde aşama kaydetmeye çalışıyoruz. Her haneyi elektrik santrali haline getirmeye çalışıyoruz. Geleceğin enerjide ana oyuncularından biri olarak, enerjide üretim-dağıtımla birlikte bir hub olma yolunda çalışıyoruz. Türkiye'nin olmadığı bir oyunda oyunun oynanamayacağının fark edildiğini görüyoruz" dedi.



KRİZDE TÜRKİYE ROL OYNAYACAK
Zirveye katılan Bulgaristan eski Çevre Bakanı Julian Popov, pandemi sonrasında enerji sıkıntılarının oluştuğunu ve enerji fiyatlardaki artışların ekonomik ve sosyal krizleri tetiklediğine dikkat çekti. Popov, bu krizlerden kurtulmaya çalışırken Rusya-Ukrayna savaşının başladığını söyledi. Savaş sonrası enerji fiyatları ile güvenliğinin yeniden gündeme geldiğini aktaran Popov, "İyi ki Türkiye ve AB bu konuda böyle bir krize oldukça hazırlıklıydı" diye konuştu. Türkiye ve AB'nin birbirine ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Popov, "Enerji krizi ile Ukrayna'ya yapılan işgal ile başlayan süreçte Avrupa'ya yardım konusunda Türkiye harika bir rol oynayabilir" dedi.

YENİLENEBİLİR ENERJİ HIZ KAZANDI
"Enerji Endüstrisi Yeşil Dönüşümünü Nasıl Gerçekleştirebilir?" panelinde konuşan BP Türkiye Ülke Başkanı Tümkan Işıltan, pandemi sonrasında jeopolitik gelişmelerin arz güvenliğini hatırlatarak, enerji üçgenine bakıldığında enerji temini, fiyatlar ve sürdürülebilirliğin öne çıktığını belirtti. Bu yeni konjonktürün yenilenebilir enerjiye ulaşımı hızlandırabileceğine dikkat çeken Işıltan, şöyle devam etti: "Biz BP olarak da Türkiye'nin arz güvenliğini sağlamak için çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz."

ELEKTRİKLİ ARAÇLAR GELIŞECEK
Zorlu Enerji CEO'su İbrahim Sinan Ak, Zirve'nin "Enerji Endüstrisi Yeşil Dönüşümünü Nasıl Gerçekleştirebilir?" başlıklı oturumunda yaptığı konuşmada, elektrikli araç pazarının hızla geliştiğine işaret etti. 5 yıldır bu işin içinde olduklarını ve Türkiye'de pazarın gelişmesini öngördüklerini söyleyen Ak, regülasyonlar ve şarj istasyonlarına yönelik yatırımların teşvik edilmesinin de önemine vurgu yaptı. Milli ve yerli otomobil TOGG'un piyasaya çıkmasıyla elektrikli araç pazarının daha da gelişeceğine işaret eden Ak, "Şarj hizmetinin yayılması için de teşvikler sağlanmalı" dedi.

100 BİN TON YAKITA İHTİYACIMIZ VAR
Biyodizel Sanayi Derneği Başkanı Selçuk Borovalı, biyoetanol ve biyodizelde başarılı bir sürecin devam ettiğini, her iki ürünün 250 bin ton civarında bir payının bulunduğunu söyledi. Sürdürülebilirlik açısından biyo yakıtlarda yakalanan başarının havacılık yakıtlarında da gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Borovalı, "Havacılık yakıtının kullanımıyla maliyetin azaltılmasına yönelik de bir düzenlemeye ihtiyaç var. Türkiye'de 100 bin ton havacılık yakıtına ihtiyacımız var" diye konuştu.

GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
'5. Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi'nin ana sponsorluğunu Koza Altın İşletmeleri, Türk Hava Yolları ve Türk Telekom üstlenirken; Akfen Yenilenebilir Enerji, EnerjiSA, EnerjiSA Üretim, Kalyon Enerji, Zorlu Enerji, Aydem Enerji, ve Vakıf Leasing co-sponsorlar arasında yer aldı. Enerji Zirvesi'nin destek sponsorları ise Akenerji, AKSA, Biyodizel Sanayi Derneği, BP, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, EPİAŞ, Eren Enerji, Kargom Sende, Naturelgaz, Shell, Vakıf Katılım, TEDAŞ, TEİAŞ, EÜAŞ, Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK), Türkiye Petrolleri (TP), BOTAŞ, BOTAŞ International, Eti Maden, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu, Türkiye Taş Kömürü Kurumu, Maden Tetkik ve Arama, MAPEG oldu.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN